TANIMSIZ HAVA ARICI OLARAK GÖRÜLMÜŞ
Darbe teşebbüsüne ilişkin sıkıyönetim mesajının gelmesi üzerine Tuğamiral Tezcan Kızılelma'yı aradığını söyleyen Cenk Bahadır Avcı, "Kendisine de mesaj geldiğini gerekli tedbirleri almamı istedi. Birliğin emniyetini aldırmamı istedi. Ben de gerekli önlemleri aldım. Saat 03.30 sıralarında Yavuz Özfidan (Muğla İl Jandarma Komutanı) aradı, ilk sorduğu 'Marmaris üzerinde uçan helikopterler size mi ait' dedi. Bizim havada helikopterimiz yok, dedim. Hangara gittim kontrol ettim yeniden aradım bizim helikopterlerimiz burada dedim. Sonra saat 03.45'te uçuş kulesinden aradılar tanımsız bir hava aracının yaklaştığını telsiz teması kurulamadığını bildirdi. Park sahasına geçtim görmek için kısa süre sonra helikopter sesi duydum. Temas kurulmasını istedim kuleden, ancak helikopter indi. Hazır kıtayı hazırlamıştım onlara talimat vererek çatışma pozisyonuna girmelerini emrettim. Işığı yanmıyordu ve yüksek devirde bekliyordu. 'Meydanımıza izinsiz giriş yaptınız etrafınız sarıldı helikopterden inip teslim olun' anonslarının yapılmasını emrettim. Helikopter çok seri bir şekilde kalktı ve gözden kayboldu. Canımız pahasına namluya mermiyi sürerek kararlı bir tutum sergiledik" diye konuştu.Geceye ilişkin gelişmeleri anlatan Cenk bahadır Avcı şöyle devam etti:
"YAKIT VERİRSEN HESABINI SORARIZ"
"Saat 03.50'de gelip 04.10'da kalktıktan yaklaşık 20 dakika sonra tekrar bir helikopter sesi duyduk. Kule helikopterle temas kurduklarını, yakıt talep ettiğini söyledi. İniş yaptı. El telsizinden panter 2 kodlu Emin Keskin Yarbay anons geçti. Deniz Hava Komutanı emriyle gelen helikoptere yakıt ikmali yapılacağı emri verildi.Tuğgeneral Tezcan Kızılelma'yı aradım. Konuyu söyledim, kendisi helikopterle ilgili sıkıntı olmadığını, Deniz Kuvvetleriyle temas halinde olduğunu, yakıt vermesinin sıkıntı olmayacağının söyledi." dönemin Muğla Valisi Amir Çiçek ve İl Jandarma Komutanı Yavuz Özfidan'la arasında geçen konuşma hakkında da bilgiler veren Cenk Bahadır Avcı, "Yavuz Özfidan'la konuştuktan sonra bana telefonu valiye vereceğini söyledi. Bunun üzerine telefonu alan Vali Amir Çiçek bana, 'Komutan helikoptere yakıt verme' dedi. Sonra tehditvari bir şekilde 'yakıt verme verirsen sonucuna katlanırsın, hesabını sorarız' dedi. Ben de valiyi tanımam, sesini bilmiyorum. Hiç temasım olmadığı için valiyi bilmiyorum.
EMİR KOMUTA YAPISI DEĞİŞTİ EMİRLERİ ONDAN ALACAKSIN!
Yavuz Özfidan vali olduğunu söyledi, kişinin ne tarafta olduğunu ne bileyim. Vali mülki amir, yüksek perdeden, avam biri şekilde verme dedi. Bu atmosferden etkilenmiştim. Hemen arkadaşlara yakıtı keselim. Bu reflesk olarak, yanlış bir şey yapıyorsak duralım dedim. Tankerden sorumlu olan arkadaşımız, 'Yakıt verildi komutanım gitti' dedi. Telefon konuşması sırasında yakıt ikmali yapılmıştı. Bunun üzerine vali telefonu kapattığı için Yavuz Özfidan tekrar aradı. Yakıt verdik dedim. O zaman bana 'Pilotları ikna et ne yaparsan yap ikna et, kalkamasınlar, gerekirse alıkoymaya çalış' dedi. Ben de helikopterin yanına gittim, pilot olan kişiye "Jandarma komutanı sizin kalkmamanızı istiyor, ben de sizi misafir edeyim' dedim. O da 'Komutanım emir aldık gitmem lazım' deyip havalandı. Helikopter hemen kalktı. Kuleyi aradım, 'Takip etmeye çalışın' dedim. Sonra Tezcan Kızılelma'yı aradım. Valinin yakıt vermeyin söylemini anlatım ve 'Gerekli yerlere açıklamayı yapın ben rahatsız oldum' dedim. Bu gelişmeden sonra Tezcan Kızılelma aradı 'Bundan sonra helikopter gelirse kule vasıtasıyla indirme, inerse de helikoptere yer hizmeti verme' dedi. Bu arada görüştüğüm, Donanma Kurmay Başkanı Yalçın Amiral, 'Bahadır aranızda hainlere var, Deniz Kuvvetleri Hareket Merkezi hainlerini elinde temizlenmek üzereyiz. Emir komuta yapısı değişti. Donanma komutanı Veysel Kösele'den emirleri alacaksın' dedi" diye konuştu.
Bu arada araya giren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'un, "Sıkıyönetim listesinde Tezcan Kızılelma için devam yönünde değerlendirmesi vardı, sizin için problem değil miydi" şeklindeki sorusuna Cenk bahadır Avcvı, "Ben görmedim. Gözlüğüm yoktu. Görmedim. Karşı olduğum için evraka bakmadım" yanıtını verdi. Cenk Bahadır Avcı'nın savunmasının uzaması üzerine, Mahkeme Başkanı Baştoğ, duruşmaya öğle arası verdi.
CUMHURBAŞKANI AVUKATLARINDAN AÇIKLAMA
Duruşmaya verilen aradan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatlarından Ahmet Özel, bir gazetede yer alan ve mahkemenin sanıkların yürütülmeden direk otoparka alınmalarına ilişkin kararı olduğu iddiasına ilişkin açıklama yaptı. Ahmet Özel, "Ceza Usul Kanunu'na uygun yargılama yapılıyor. Geçen duruşmada 'Hero' tişörtü üzerine tartışma oldu. Basındaki haber gerçeği yansıtmıyor. 13 Temmuz, 14 Temmuz'da 'Hero' tişörtüyle salonda ve dışında olaylar yaşandı. Vatandaşların yumurta, ip atması oldu, sanıklar bundan rahatsız olduğunu, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını istedi. Mahkeme Başkanı da duruşma salonu dışındaki konunun cezaevi yönetimi ile jandarmanın görevi olduğunu söyledi ve böyle bir talebi reddetti. Ara kararda da sanıkların getirilirken gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasının emniyetten istenmesine karar vermiş. Mahkemenin bu yönde verdiği karar yok. Mahkeme heyetinin duruşma solunu dışında karar verme yetkisi yok. Öyle bir karar da yok. İdari karardır, böyle bir kararın varlığından da haberdar değiliz" dedi.
BAŞSAVCI DA AÇIKLAMA YAPTI
Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz da yaptığı yazılı açıklamada, "Muğla ilimizde Sayın Cumhurbaşkanımıza suikast davasında Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı duruşma salonunda devam eden duruşmalara sanıkların halkın önünden geçirilmeyerek Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda doğrudan duruşma salonuna alındığına ilişkin bir takım basın ve yayın organlarında bazı haberler yayınlanmıştır. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin sanıkların duruşma salonuna halkın önünden geçirilmeyerek doğrudan salona alınmalarına ilişkin herhangi bir kararı bulunmadığı hususunda basın açıklaması hasıl olunmuştur" dedi.