15 Temmuz darbe girişiminin Akıncı Üssü'ne ilişkin davasında hâkim karşısına çıkan, örgütün "Kurmay Subaylardan sorumlu imamı" ve kapatılan Anafartalar Koleji'nin sahibi Hakan Çiçek, savunmasında yalanlara sığındı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında savunma yapan Çiçek, FETÖ bağlantısını saklamak için zaman zaman "Atatürkçüyüm" dedi, zaman zaman da Fetullah Gülen'i lanetledi.
ÇAY TAŞIMIŞ
Eşi yıllarca FETÖ okullarında çalışmış olmasına ve akrabalarından birçoğunun terör örgütü ile bağlantılı çıkmasına rağmen sık sık "Benim bunlarla ilişkim yok" diyen Hakan Çiçek savunmasında, "Fetullah Gülen'i lanetliyorum" diyerek algı yaratmaya çalıştı. 1995 - 1996 yıllarında Altunizade'deki FEM Dershanesi'nin çay ocağını işlettiği ortaya çıkınca ise "Fetullah Gülen'in gelip gittiğini duyardım ama kendisini hiç görmedim" diye çark etti.
FETÖ BAĞLANTISINA GÖZLÜK KILIFI
Darbeci imam Çiçek savunmasında, Bank Asya'da hesabının olduğunu kabul ederek, sadece ticari amaçlı olduğunu öne sürdü. Fetullah Gülen'in çağrısı üzerine 17 Aralık'tan sonra Bank Asya'ya para yatırmadığını söyleyen Çiçek, "Bu kavga demokrasi kavgasıdır. FETÖ ile mücadele eden hükümetin ellerinden öperim" diyerek algı yaratmaya çalıştı.
Çiçek, 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'ne gidiş nedenini ise Anafartalar Koleji ile ilgili tanıtım faaliyeti olduğunu savundu. FETÖ'nün üst yöneticileri ile yaptığı telefon görüşmelerini de "gözlük satışı" ile kılıf bulmaya çalıştı. Çiçek, FETÖ'nün Meclis imamı İlhan İşbilen, eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Fetullah Gülen'in doktoru Kudret Ünal'la, gözlük sattığı gerekçesiyle irtibat kurduğunu iddia etti. Darbeci Çiçek bu telefon görüşmelerinden bazılarını reddederken bazıları için de "tesadüf" diyebildi.
6.7 MİLYON DOLARLA VİLLA...
Cuntacı Çiçek'e, örgütün "Medine İmamı" Muaz Güngören'den gelen 6 milyon 700 bin dolarlık transfer de soruldu. Güngören'i tanıdığını kabul eden Çiçek, "Ben bu şahsın FETÖ'cü olduğunu bilmiyorum" dedi. Gönderilen para ile bir villa aldığını ve bunu da Suudi bir işadamına sattığını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Çiçek'e, yakalandığı sırada el konulan telefonunun fabrika ayarlarına döndürülmüş ve tüm rehberinin silinmiş olduğunu hatırlatarak, "Bunu nasıl açıklayacaksın?" diye sordu. Çiçek, "Çocuğumun indirdiği programlar telefonu etkiliyordu. Silmek için fabrika ayarlarına döndürmüştüm. Eğer darbe girişimi olmasaydı, cumartesi günü telefonumun kurulumunu yaptıracaktım" iddiasında bulundu.
"AKINCI'YA TAKSİ İLE GELDİM"
Çiçek, başka bir soru üzerine Akıncı'ya kendi aracıyla değil taksi ile geldiğini söyledi. Adil Öksüz, Kemal Batmaz ve Harun Biniş de Akıncı'ya taksi ile geldiğini söylemişti. İfadesi boyunca Öksüz için "Adil Öksüz denen kaçak" ifadesini kullanan Çiçek'in bu tavrı, mahkeme heyetini etkileme çabası olarak değerlendirildi.
Müşteki avukatlarının "Madem FETÖ'cü değilsiniz, eşinizin FETÖ kurumunda çalışmasına niye engel olmadınız?" sorusunu yönelttiği Çiçek, "Siz evinizdeki aslanı kontrol altında tutabiliyor musunuz?" diyerek, soruyu geçiştirdi.
HANGİ GEZEGENDE YAŞIYORSUN?
Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yöneten sivil imamlardan Nurettin Oruç da bir medya yapım şirketinde çalıştığını belirterek, uydurduğu senaryo ile savunma yaptı. Hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi evde olduğunu, 16 Temmuz sabahı ise üs çevresine belgesel çekmeye gittiği bahanesini uydurdu. Mahkeme Başkanı Giray da Oruç'a "Ankara'da o gece olanlara şahitsiniz. O kadar olay olmuş. Ertesi gün çıkıp film çekmeye gidiyorsunuz. Hangi gezende yaşıyorsunuz? Bizim gezegende yaşamadığınız kesin" diyerek, tepkisini dile getirdi.
AVUKATA "FETÖ'CÜ" DEDİ ARBEDE ÇIKTI
Duruşmada
zaman zaman gergin anlar yaşandı. Müşteki avukatlarından Emrullah Beytar, Hakan Çiçek'e, "Fetullah Gülen'in kitaplarından alıntı yapıyorsunuz" deyince Çiçek, "Ben okumadım o kitapları ama anlaşılan siz okumuşsunuz, buradan avukat hakkında şuç duyurusu yapıyorum" dedi. Sanığın bu sözlerini diğer sanıklar alkışlayınca müştekilerden bazıları öfkelerini kontrol edemeyerek sanıklara pet şişe attı. Bu gerilimli anlardan sonra verilen arada su şişeleri salona kapakları çıkarılmış olarak alındı.
?FETÖ'NÜN 2 KANADI BİRBİRİNE DÜŞTÜ
FETÖ'nün
sivil imamlarının yargıya hesap vermeye başlamasıyla örgüt içinde askeri ve sivil kanat çatışması başladı. Güvenlik birimlerine, Yurtta Sulh Konseyi üyesi asker darbecilerin, Akıncı Davası'nda konuşmaya başlayan sivil imamları susturabileceği yönünde ihbarlar ulaştı. Cezaevi idaresi ve güvenlik birimleri bunun üzerine alarma geçti. Şimdiye kadar cezaevinden duruşma salonuna hep birlikte getirilen ve nezarethanelerde birlikte tutulan asker ve sivil darbecilerin birbirleri ile temasları tamamen kesildi. Olası bir saldırıya karşı her bir sivil imam ayrı araçla getirilip götürülüyor.