Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada, "kurmay subaylar abisi" olarak örgütün tepe yöneticilerinden aldığı talimatları kurmay subaylara ilettiği belirtilen, kapatılan Anafartalar Kolejinin sahibi sivil sanık Hakan Çiçek'in savunması alındı.
Akıncı Üssü davasında olay çıktı
Çiçek, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki duruşma salonunda görülen davadaki savunmasına şöyle başladı:
"15 Temmuz menfur darbe girişiminin ülkemize yapılmış hain bir darbe girişimi olduğunu düşünüyorum ve bu girişimin içinde bulunmuş herkesi lanetliyor, hadiseyi kınıyorum. Bu darbe Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve Türk milletinin canları pahasına tankların önüne atılarak darbenin durdurulduğuna canıgönülden inanıyorum. Bu darbe girişiminde yakınları olan olmayan bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, kalanlara başsağlığı, 2 bin 200 gazimize can sağlığı diliyorum."
FETÖ'nün sivil imamı hakim karşısında
"23 BİN 800 DOLARI YOLDA BULDUM"
Çiçek, 16 Temmuz sabahı saat 08.00-08.30'dan itibaren iki, iki buçuk saat tarlada yürüyerek bir köye ulaşmaya çalıştığını, yürüyüşü sırasında içinde 23 bin 800 dolar olan bir çanta bulduğunu anlattı. Yürürken sonra jandarma aracı gördüğünü, ona yöneldiğini ve gözaltına alındığını anlatan Çiçek, jandarma karakolunda işlerinden ve okul sahibi olmasının ardından kendisinden şüphelenildiğini ifade etti.
O sabah kendisinin de 5 bin dolar ve 7-8 bin lira parası olduğunu bildiren Çiçek, jandarmaya "Bu poşeti de yolda buldum, aldım" dediğini söyledi.
Türkiye'de farklı sektörlerde 4, ABD'de bir şirketi bulunduğunu, ABD'ye yılda 3-4 milyon liralık mermer sattığını, alışveriş merkezlerinde dükkanları ve bankada milyonlarca lira parası olduğunu anlatan Çiçek, 23 bin 800 doların kendisi için çok büyük bir meblağ olmamasına rağmen basında bu konuda aleyhine haberler çıktığını söyledi. Darbe girişiminin ardından FETÖ'ye bağlı okul ve şirketlerin kapatıldığını anımsatan Çiçek, hakkındaki haberler üzerine de kendi okulunun da kapatıldığını bildirdi.
"AKIN ÖZTÜRK'Ü HAYATIMIN HİÇBİR DÖNEMİNDE GÖRMEDİM"
Hakan Çiçek, asker yöneticisi olduğu belirtilen Akın Öztürk'ü tanımadığını, hayatının hiçbir döneminde görmediğini öne sürdü.
"ÖĞRENCİ BULMAK İÇİN GİTTİM"
"Cumhuriyetimize, anayasamıza bağlı biriyim. Bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum." diyen Hakan Çiçek, "Benim üzerime kalmış Yenimahalle'deki okul inşaatından dolayı 24 trilyon kullanılmış kredi borcu var. Ben gizli FETÖ'cüyüm, 24 trilyon da borcum var. Oysa bu adamların piyasaya tek kuruş borcu yok." dedi.
Hakan Çiçek, Ankara'da 2 ilköğretim okulu, 1 lisesi, Yenimahalle'de de okul inşaatı bulunduğunu, Yenimahalle'deki okulun kayıtları için mart ayında bursluluk sınavı yaptığını, bu andan itibaren okulundaki pazarlama ekipleriyle yeni okula öğrenci bulmak için hep birlikte çalıştıklarını anlattı.
Özel okulların öğrenci çekebilmek için resmi kurumlarla çeşitli anlaşmalar yapıp, indirimler uyguladığını dile getiren Çiçek, en son 15 Temmuz'dan 2 gün önce Yenimahalle'deki okulun iskan işlerini halletmek için İstanbul'dan Ankara'ya geldiğini, okullarını ve iş yaptığı taşeron şirketlerin yöneticilerini ziyaret ettiğini söyledi.
AKINCI'YA AHMET ÖZÇETİN'İN DAVETİYLE "HAPPY HOUR" İÇİN GİRMİŞ
Okulda bulunduğu dönemde velilerle bizzat ilgilendiğini ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:
"15 Temmuz'da beni Akıncı Üssü'ne davet eden Albay Ahmet Özçetin ile Anafartalar Kolejinin Çankaya Yıldız'daki şubesinde 2 gün önce tanıştım. Bundan önce bu kişiyle tanışıklığım yoktu. Akşam saatlerinde okuldan çıkarken sağa sola bakınan Özçetin'e yardımcı olabileceğimi söyledim. Bana Albay olduğunu, Akıncı Üssü'nde görev yaptığını söyledi. Bunun üzerine Özçetin'e Yenimahalle'deki okul açılınca Akıncı'dan gelen çocukları Çankaya'dan Yenimahalle'ye alacağımızı söyledim. Yeni öğrenciler bulabilmek için Özçetin'den yardım istedim. Bana, 'Ben de okuldan memnunum, size yardımcı olabilirim' dedi. Okuldan pazarlama ekibini yollayabileceğimi söyledim. Cuma günü Akıncı Üssü'nde sosyal etkinlik düzenlediklerini söyledi. Buraya gelip gelemeyeceğimi sordum. Bana, 'Olabilir' karşılığını verdi. Bizzat katılmak istediğimi söyledim. Nasıl geleceğimi tarif etti. 'Üssün dışında büyük bir otopark ve cami var. Ben sizi oradan 19.30-20.00 gibi alayım. Aksilik olursa kapıya ismimi verin, ben sizi ya alırım ya da aldırırım' dedi. Zaten tek yapacağım iş orada çocukları bulunan velileri okulumuza davet etmekti, ben de bunu yaptım."
AHMET ÖZÇETİN'İN "ÇİÇEK'İ TANIMAM" İFADESİ HATIRLATILDI
Bu beyan üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Ahmet Özçetin'in Çiçek'i tanımadığı, Akıncı Üssü'ne de davet etmediği yönündeki ifadesini hatırlattı. Hakan Çiçek, bunun üzerine, "Benim beyanım bu şekilde. Ben doğruları söylüyorum. Darbe davasından yargılanıyorum. Kuzenim bile beni tanımadığını söylese bir şey diyemem." diye konuştu. Bunun üzerine mahkeme başkanının, "Sivil bir kişi olsa bunu anlayabiliriz. Oysa Ahmet Özçetin sanıklardan biri, yargılanıyor. Sizi tanımadığını söyleyerek neyi kurtaracak?" dedi. Çiçek'in "Onu kendisine soracaksınız." demesi üzerine Giray, "Soracağım zaten ama siz yalan söylemeyeceğinizi belirttiniz. Buna dayanarak soruyorum" karşılığını verdi.
"SİZ BURADA OYALANIN BEN GİDİP GELECEĞİM"
15 Temmuz akşamı Özçetin ile anlaştıkları saatte Akıncı Üssü'ne gittiklerini belirten Çiçek, lojman bölgesine geçtiklerinde Özçetin'in bir telefon konuşması yapıp, "Acil bir durum var. Siz burada oyalanın. Ben gidip geleceğim" diyerek ayrıldığını öne sürdü.
Burada yaklaşık 45 dakika oyalandığını anlatan Çiçek, saat 20.30 gibi etkinliğin yapılıp yapılmayacağını öğrenmek için nizamiyeye doğru yürüdüğünü, kapıya varmadan hareketlilik fark ettiğini savundu. Çiçek, rütbeli 2 askerden ziyarete geldiğini belirterek yardım istediğini ancak askerlerin terör saldırısı nedeniyle giriş çıkışların kapalı olduğunu belirterek kendisini nizamiyeden uzaklaştırdığını öne sürdü.
Birkaç saat sonra nizamiye bölgesindeki hareketliliğin daha da arttığını anlatan Çiçek, gece saat 24.00'e kadar üssün lojmanlar bölgesindeki evlerin arkasına saklandığını, buradan hava hareketliliğini duyduğunu ancak bulunduğu mesafeden uçakları göremediğini savundu.
"PATIR PATIR SİLAH SIKILIYOR"
Saat 24.00 sularında dışarıdan tekbir sesleri duyduğunu bildiren Çiçek, bunun üzerine tekrar nizamiyeye geçtiğini ancak dışarı çıkamadığını belirterek, "Nizamiyeye doğru giderken silah sesleri gelmeye başladı. Kapıdakilere dağılmaları yönünde anonslar yapılıyor, patır patır silah sıkılıyor. Normal bir insan ne yapıyorsa ben de onu yaptım. Döndüm ve evlerden de uzaklaşıp kimsenin göremeyeceği şekilde kendimi gizledim. Tek derdim sabah olunca buradan çıkmaktı." diye konuştu.
SALONDAKİLERİ SİNİRLENDİREN SÖZLER
"Ben oradan çıksam bugün karşınızda bulunmayacaktım, şehit olacaktım" diyen Çiçek'e salondakiler tepki gösterdi. Hakan Çiçek, sabah 08.00 sularında tel örgülerin arasından çıkıp dışarıdaki tarlaya geçtiğini, yaklaşık 2 saat uzakta gördüğü bir köye doğru yardım istemek için yürümeye başladığını söyledi. Yolda iki jandarma aracı gördüğünü ve bu araçlara doğru yürüdüğünü belirten Çiçek, jandarma aracının da tarlaya girip kendisine yöneldiğini dile getiren Çiçek, kendisini tanıtıp kimlik kontrolünün ardından araca bindiğini ve jandarma karakoluna gittiklerini anlattı.
"KARDEŞİM EĞER SUÇLUYSA CEZASINI ÇEKSİN"
Aleyhindeki tanık beyanlarını kabul etmeyen Çiçek, "Ailemden bazı kişilerin Gülen'in koruması olduğu öne sürülüyor. İkinci iddia ise benim kurmay subayların abisi olduğum. Bu şahsın burada iddialarını açıklamasını istiyorum. Benim akrabamdan biri bu adamın koruması olsa bu beni bağlayan bir suç mudur? Ben kurmayların abisi olsam o güçle kendi kardeşimi kurmay yapmaz mıydım? Benim kardeşim düz subay, yargılanıyor. O gece Akıncı Üssü'ndeymiş. İddianamesinden anladığım kadarıyla hiç uçuş yapmamış, bir kenara çekilmiş. Eğer yargılama sonucu suçlu bulunursa cezasını çeksin" dedi.
AKINCI ÜSSÜ'NDEN KAÇARKEN YAKALANAN SİVİL İMAM HAKAN ÇİÇEK KİMDİR?
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü'nden kaçarken yakalanan örgütün sivil imamlarından, Anafartalar Koleji'nin sahibi Hakan Çiçek'in, çantasında ele geçirilen 28 bin 920 doları yolda bulduğunu söylemişti.
Güvenlik güçleri, 16 Temmuz sabahı, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek'i, Fethiye Mahallesi'ne doğru kaçarken tarlada yakaladı. Jandarma, 600 metre ileride Adil Öksüz'ü gördü. Yolda valizi ve el çantasıyla yürüyen Öksüz, silah çekilerek durduruldu.
Öksüz, Akıncı'ya tarla bakmaya geldiğini söyledi, Oruç ise film yapımcısı olduğunu, hayvancılıkla ilgili film çekmek için bölgeye geldiğini öne sürdü.
Hakan Çiçek de Anafartalar Koleji'nin sahibi olduğunu belirtti.
Gözaltına alınan şüpheliler, öğle saatlerinde Kazan İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı Kışla Jandarma Karakoluna götürüldü.
TUTANAKLARA EL KONULDU
Jandarma, Hakan Çiçek'in çantasında adına düzenlenmiş pasaport ve 28 bin 920 dolar ile 825 lira buldu. Çiçek, tutanakla el konulan paranın kendisine ait olmadığını, parayı yolda bulduğunu söyledi. Çiçek'in beyanı, jandarma tutanağına da girdi. Jandarmanın polise teslim ettiği para, adli emanete alındı.
Güvenlik güçleri, Hakan Çiçek'in cep telefonuyla SIM kartına ve hafıza kartı okuyucusuna da el koydu. Çiçek'in cep telefonunu fabrika ayarlarına döndürdüğü tespit edildi. Telefondan veri kurtarma işlemi yapılamadı. Hafıza kartı okuyucusunda da herhangi bir veri bulunamadı.
Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin iddianamede "4" numaralı şüpheli olan Çiçek'in, örgüt içinde de "kurmay subaylar abisi" olarak yer aldığı belirtildi.
BYLOCK KULLANCISI, SUBAY ÇOCUKLARI ONUN KOLEJİNDE OKUYORDU
İddianamede, Çiçek'in, örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock"u kullandığı, Ankara'daki faaliyetlerini gizli yürüten koleji açtığını, kalkışmaya katılan çok sayıda subayın çocuklarının kolejde okumalarını sağladığı, darbe teşebbüsünün organize edilip yönetilmesinde görev aldığı vurgulandı.
İddianameye göre, Çiçek'in bazı akrabaları, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in yakınında korumalık yapıyor.
İHRAÇ EDİLEN KARDEŞİ PİLOT BİNBAŞI GÖKHAN ÇİÇEK'İN EVİNDE KALIYORDU
İfadesinde çok sayıda şirketinin olduğunu, 15 Temmuz'dan 3 gün önce Ankara'da bulunduğunu ve meslekten ihraç edilen kardeşi Pilot Binbaşı Gökhan Çiçek'in evinde kaldığını belirten Çiçek, Akıncı Üssü'ne ise Anafartalar Koleji'nde çocuğu okuyan eski Albay Ahmet Özçetin'in daveti üzerine "sosyal etkinliğe katılmak için" için gittiğini savundu. Akıncı Üssü'nde Özçetin dışında kimseyi tanımadığını ve sabaha kadar bir bankın üzerinde beklediğini ileri süren Çiçek, "Akıncı Üssü'ne gittikten birkaç dakika sonra askeri hareketlilik başladı. Kendileri sosyal etkinlik yapacağını söylemişti ancak ben içeriğinin ne olduğunu bilmiyordum. Askeri hareketlilik başlayınca çıkamadım. Sabaha kadar orada kaldım. Sabah 08.00 sıralarında gu¨n aydınlanınca çitten atlayıp kaçanları gördu¨m. Ben de beton duvarın u¨zerindeki tellerden atlayıp köye doğru yu¨ru¨meye başladım. Bu şekilde hava u¨ssu¨nden kaçarken jandarma görevlileri beni yakaladı. Kaçanların kimler olduğunu bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
"GÜLEN'İ BASINDAN TANIRIM"
Örgütün tepe yöneticileriyle çok sayıda telefon görüşmesi tespit edilen Çiçek, ifadesinde terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'i basından tanıdığını öne sürdü.