Bir dönem teröristbaşına en yakın isimden SABAH'a önemli açıklamalar
BAŞ HAİN HİÇBİR ZAMAN TÖVBE ETMEYECEK
Hocam yurtdışına 100 bin civarında FETÖ üyesinin gittiği söyleniyor. Bu hainler bundan sonra yurtdışında ne yapacak?
Ne kadar hainin yurt dışına kaçtığını tespit etmek zordur. Fakat belirttiğiniz gibi çok sayıda kaçış olduğu biliniyor. Özellikle de üst düzey yönetici kadrolardan…
Bir insanın vatanından uzak, vatansız olmanın ne demek olduğunu anlaması için önce bir vatana ait olup, vatan sevgisine ve duygusuna sahip olması gerekir. Bu alçak hainlerin, şehit kanlarıyla yıkanmış cennet vatanımızı vatan bilmediklerini 15 Temmuz hain darbe girişiminde gördük. Bir avuç toprağına hepsi kurban olsunlar… Bu vatan onların vatanı değil zaten… İlk fırsatta da nerelere kaçtıklarını biliyoruz. Umarız tüm vicdanları çürümemiştir de zamanla bu mübarek vatanın hasretini duyup pişman olur ve tövbe ederler… Tabii baş hainin tövbe etmeyeceği kanaatimi yenilemek istiyorum…
HİÇBİR ÖZELEŞTİRİDE BULUNMUYORLAR
-FETÖ liderinin emirlerini uyguladığı için bugün cezaevinde olan, meslekten ihraç edilen ve yurtdışına kaçan binlerce insan var. Örgüt içerisinde bir tepki var mı bu duruma?
Üçüncü şahıslardan duyduklarıma göre henüz bir öz eleştiri yok… Hala inançlarını koruyorlar… Örgüt elemanlarının pişman olacakları ve eleştirel bir tepki gösterecekleri süreçler iyi değerlendirilemediği için geçti. Şimdi kin ve öfkeyle besleniyorlar. İlk darbe girişimi olan 17-25 Aralık ve beddua seansı sonrasını kastediyorum… O süreç çok önemliydi…
BÜROKRASİDE HÂLÂ KRİPTOLAR VAR
-Türkiye'de FETÖ ile mücadelenin sonuna geldik mi? Hâlâ kamuda ve bürokraside FETÖ'cüler var mı? En çok hangi kurumlarda varlıklarını sürdürüyorlar?
FETÖ ile mücadelenin öyle kolay kolay sonuna gelinmez. Bunu devlet yetkililerimiz de söylüyorlar. Her şeye rağmen kıyıda köşede kalmış çok sayıda örgüt mensubunun devlette halen olduğunu düşünüyorum. Çünkü örgüt bu günleri de hesaba katarak bazı mensuplarını özellikle de devletin önemli kurumlarında gizlediği kanaatindeyim. Askeriye, emniyet ve adliyede her zaman az da olsa varlıklarını korumayı sürdüreceklerdir. Devlet tam bir bütünlük içinde, kararlı bir şekilde mücadeleyi devam ettirirse zaman içinde yok olurlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı tüm devlette örnek alınmalıdır. İçinden geçtiğimiz süreçte bir kimsenin devlete hizmeti ve sadakati FETÖ ile verdiği mücadeledeki kararlılığı ve başarısı ile ölçülmelidir. Rehavete kapılmak yanlış olur.
YURTDIŞINDA MÜCADELE ÇOK ÖNEMLİ
-FETÖ ile yurtdışında nasıl mücadele edilebilir?
Tıpkı yurt içinde olduğu gibi yurt dışı mücadelede de özel bir strateji yürütülmelidir. Devlet bu konuda neler yapıyor bilmiyorum, ancak, yurt dışında mücadelenin ağırlık merkezini dış-politika oluşturmalıdır. Bu hainlerin örgütlendikleri ülkeleri ikna edip o devletlerin de bir iç temizlik yapmaları sağlanmalıdır. Bu da ancak devletlerarası ilişkilerle olur. Bu soruyu bana 2014 yılında mücadelenin yeni başladığında sormuş olsaydınız çok daha farklı bir mücadele yönteminden söz edebilirdim. Şimdi o süreç geçti. Yeni stratejiler geliştirmek gerekir. Dış işler, Milli Eğitim ve Diyanet İşleri birlikte çalışmalıdırlar. Özellikle Diyanet İşlerimize hem yurt içinde hem de yurt dışında çok iş düşüyor…
FETULLAH ZAMAN KAZANMAYA ÇALIŞIYOR
-FETÖ lideri Gülen sık sık videolar paylaşarak örgütünü ayakta tutmaya çalışıyor. Siz Gülen'in ruh halini nasıl görüyorsunuz?
Gülen haininin ruh hali her zamanki gibi "zamana" oynamak ve süreci kontrol etmektir. Örgüt için zor ve sıkıntılı her zaman aynı yöntemi kullanır. Bu sürecin onlar için bir sınav olduğunu, bu sınavı geçenlerin vaat edilen tüm makam ve sevaplara nail olacakları yalanıyla onları elinde tutmaya çalışır. Tabii dış ülkelerin verdiği moral desteği de dikkate almak gerekir. Sonuçta Türkiye bugün dünya dengeleri açısından çok önemli bir noktada duruyor. Yani ülkemizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın düşmanı sadece FETÖ değil. FETÖ ile mücadele tarihimizde nadir dönemlerde verilen uluslararası mücadelelerden biridir. Bunu bu bilinçle değerlendirmek gerekir.
VAR GÜÇLERİYLE 2019 SEÇİMLERİNE HAZIRLANIYORLAR
-Gülen sürekli tarihler veriyor, bahara ve Kasım ayına işaret ediyor. Bunu vakit kazanmak ve örgütü diri tutmak için yapıyor olabilir mi?
Bu, onun daimi taktiğidir. Sürekli kısa tarihler verip umutlandırmak ve verdiği tarihleri de ileri atmak… İnsanlar gelecekle ilgili tarihlerden hoşlanırlar. O da bunu çok iyi kullanıyor. Şimdi verilen kısa tarihlere aldanmamak gerekir. Asıl verilen tarih 2019 başkanlık seçimidir. El altından var güçleriyle ona hazırlanıyorlar. Devlet tüm kurumlarıyla hainlerin bu hazırlıklarını boşa çıkarmalıdır. AK Partideki yeni yapılanmanın bunu sağlamasını ümit ediyorum.
İÇERİDEKİ HAİNLERE DAYANMALARI SÖYLENİYOR
-Mahkemelerde ifade veren darbeci subaylar kendilerini feda etme pahasına örgüte ve Gülen'e toz kondurmuyorlar. Kendilerine bir vaat veriliyor olabilir mi?
Bir şekilde haberleşerek 2019 seçimlerine kadar dayanmaları söyleniyordur. Kendilerini Hak ile özdeşleştirdiklerinden dolayı kaybetmeyeceklerini, bir gün mutlaka kazanacaklarını düşünüyorlar. Bunun için de en yakın tarih önümüzdeki Başkanlık seçimidir. FETÖ bütün stratejisini başkanlık seçimine yönelik yapıyordur.
CEZAEVLERİNDE BEYİNLER YIKANIYOR
-FETÖ üyelerinin cezaevindeki yaşantısı hakkında size ulaşan bilgiler var mı? Örgüt cezaevlerinde de beyin yıkamaya devam ediyor mu?
Ceza evinde birlikte olmaları onlar için birbirlerine destek olma anlamına geliyor. Ayrıca her biri diğerini kontrol altında tutmuş da oluyor. Biri pişman olup dönüş yapacaksa diğerleri mani oluyordur. Devletin hapiste yatanlara yönelik özel bir stratejisi olmalıdır. Tabii ihraç edilip dışarıda olanlar için de… Ayrıca dışarıdan gelen ziyaretçiler aracılığıyla mesajlaşıyorlardır.
ELEBAŞLARI KAÇTI KALANLAR DESTEKLENİYOR
-Siz örgütte 15 Temmuz'dan sonra büyük çözülme olduğunu düşünüyor musunuz?
Örgütteki çözülme, örgütle ilişkisi çıkar ilişkisi olanlar için söz konusudur. Çekirdek kadronun önemli bir kısmı kaçtı zaten. Geride kalanlar da halen destekleniyordur. Bütün güçlerini genel bir çözülmeyi engellemeye yönelteceklerini düşünüyorum. Çünkü çözülme onların sonsuza dek kaybetmeleri olur. Ne pahasına olursa olsun başta içeride yatanlar olmak üzere örgütün çözülmesini önlemleri gerekiyor. Zayıf nokta ve halka budur. Bunun üzerine gidilmelidir. Örgüt mensuplarının inançları sarsılmalıdır. Gülenin bir hain olduğuna inanmalıdırlar.
AİLELERİNİN FETÖ ÜYELERİNİ KAZANMALARI ÇOK ZOR
-FETÖ üyelerinin aileleri ve yakınları bu insanları nasıl tekrar kazanabilir. Bu mümkün mü?
Kazanamazlar… Onların vatan duyguları olmadığı gibi aile bağları da yoktur. Ancak örgüte olan inançlarını kaybederlerse ailelerine ve vatanlarına dönerler. Vatan sevgisi ve aile sevgisi örgütte bizim gibi normal insanlardakine benzemez. Onlar vatanı da aileyi de örgütün hatırına severler.
ELEBAŞININ YENİ TAKTİĞİ TOPLUMA KARŞI KENDİNİ ACINDIRMAK
-FETÖ lideri Gülen sizce bundan sonra hangi hamleleri yapabilir?
Yapacaklarını yapıyorlar zaten. Mücadeleyi sulandırmak… Halkı verilen mücadelede kuşkuya düşürmek… Böylece hem mücadelenin başarısız olmasını hem de toplumda mağdurlar oluşturarak, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere devlete karşı bir hoşnutsuzluk ve rahatsızlık yaratmak istiyorlar. Toplumu kendilerine acındırıp mağdur olduklarını göstererek önümüzdeki seçimde oy kaybına neden olmak… Önümüzdeki iki yıla yakın süre ana stratejileri bu olacaktır.
BU ÜLKEYE DEĞİL UŞAKLIK ETTİĞİ TOPRAKLARA GÖMÜLSÜN
-Gülen sonrası için farklı senaryolar var. Sizce Gülen'den sonrası örgüt için yolun sonu denilebilir mi?
"FETO'nun Günah Piramidi" kitabımda bu sorunun geniş cevabı var. Gülen sonrası ile ne kastettiğimize bağlı olarak cevap da değişir. Şayet hain başı Amerika veya bir başka ülkede ölürse Türkiye'deki örgüt mensupları hızla çözülür ve orta vadede biter. Uzun vadede aşırı radikal bir grup, fakat sayısal olarak çok az olur, bağlılığını bir kült olarak devam ettirebilir. Fakat Türkiye'ye getirilir de burada idam vs. edilirse uzun vadede problem olmaya devam eder. Çünkü örgüt için bir kahraman olur. Daha önce televizyon konuşmalarımda da söylediğim gibi Allah'ın ona bu cennet vatanda yatacak bir mezar nasip edeceğini düşünmüyorum. Bin bir türlü ihanet ettiği bu cennet vatana değil, ömür boyu uşaklığını yaptığı ülkelere gömülsün… Bu vatanın toprağı da kokusu da ona da onun peşinden gidip bu vatanı terk edenlere de haram olsun…