Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa'da değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından milletvekillerinin dosyaları incelemeye alındı.Bu kapsamda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Kürkcü hakkında hazırlanan 74 sayfalık iddianame, 10. Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edildi.
İddianamede, Kürkcü hakkında Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca eylemlerine ilişkin yasama dokunulmazlığının kaldırıldığı 2 fezlekede, terör örgütü PKK/KCK'nın kuruluşu ve yapılanması hakkında detaylı bilgiye yer verildi.
İki yıl önce sözde "öz yönetim" ilanlarının ardından bölgedeki il ve ilçelerde PKK'lı teröristlerce güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen saldırılara ilişkin bilgilerin de paylaşıldığı iddianamede, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasında HDP ve DBP'nin organizasyonuyla düzenlenen basın toplantısında Kürkcü'nün açıklamasına ilişkin değerlendirme yapıldı.
"Terör örgütünün saldırıları meşrulaştırılmaya çalışılmıştır"
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Kürkcü'nün açıklamalarında terör örgütü PKK/KCK mensupları, iş birlikçileri, terör örgütünün gençlik yapılanması ile bölgedeki il ve ilçelerde çukur kazma, barikat kurma, bomba ve mayınlı tuzak kurmaları sahiplenilmiştir. Açıklamalarda, yapılan saldırılar sözde 'özgürlük mücadelesi' olarak görülmüş, öz yönetim taleplerinin uluslararası hukuk sözleşmelerinde ve belgelerinde güvence altına alındığı beyan edilerek, terör örgütünün saldırıları ve sözde 'özerklik' projelerini meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Kürkcü'nün terör örgütü mensuplarınca güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirilen, uzun namlulu silah, roketatar ve bombalı saldırıları 'meşru savunma' ve 'hak' olarak savunduğu anlaşılmaktadır."
Güvenlik güçlerince bölgedeki il ve ilçelerde teröristlerce kazılan çukurların kapatılması, kurulan barikatların kaldırılması, bombalı ve mayınlı tuzakların imha edilerek sokak ve mahallelerin güvenli hale getirilmesi için operasyonların düzenlendiği anımsatılan iddianamede, Kürkcü'nün açıklamalarında, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kolluk kuvvetlerini "işgalçi" olarak nitelendirdiği, saldırıları gerçekleştiren teröristlerin taleplerinin kendi talepleri olduğu ve onların "sözcüleri" olduklarını beyan ederek sahiplendiği aktarıldı.
"Teröristlerin girdikleri silahlı çatışmaları haklı göstermiştir"
Kürkcü'nün ifadelerinde Türkiye'yi "işgalci" olarak nitelendirerek, teröristlerin taleplerinin kendi talepleri olduğunu beyan ettiğine yer verilen iddianamede, halkı direnişe çağırmaları yönündeki eylemlerinin "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu"nu oluşturduğunun anlaşıldığı vurgulandı.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
"Kürkcü, Sur ilçesinde bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik yapılan operasyonların sürdüğü sıralarda bu operasyonları protesto etmek amacıyla toplanan gruba hitaben de konuşma yapmıştır. Teröristlerin güvenlik güçleriyle girdikleri silahlı çatışmaları haklı göstermiştir. Konuşmanın bütün halinde terör yöntemlerini kullanmaya özendirici ve terörizmi yüceltici nitelikte olduğu, terör, cebir, şiddet ve tehdidi meşru gösterecek olgular içerdiği anlaşılmıştır. Bu şekilde şüpheli, terör örgütü propagandası yapma suçunu işlemiştir."
İstenilen ceza
İddianamede, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlarından 9,5 yıldan 23 yıla kadar hapis cezasıyla mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.