Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 44'ü tutuklu 47 kişinin Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi.
Duruşma öncesinde cezaevi ring aracından inmek istemeyen ve görevli jandarma ekiplerine direnen FETÖ'cü hainlerden bazıları, güçlükle içeriye alındı. Bu sırada bazı sanıkların da kendilerini zorla götürülüyormuş gibi davrandıkları gözlendi. FETÖ'cü hainler duruşma başladıktan sonra ise neden oldukları bu görüntüler için söz istedi ve işkence gördüklerini ileri sürdü. Bu arada sanıklarını yakınları da güvenlik gerekçesiyle salona alınmadı.
MAHKEME BAŞKANI'NDAN SERT ÇIKIŞ
Bu başvuruları kabul etmeyen Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, bu konuda yetkili mercinin kendileri olmadığını, gerekli yerlere şikayette bulunabileceklerini söyledi. Bu sırada suikast girişimi sırasında helikopterdeki makinalı tüfeği kullandığı sırada yaralanan üzerinden de teröristbaşı Gülen'e ait şifreli dua çıkan Haldun Gülmez, zor kullanma iddialarını sürdürdü. Sözlerine devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı, Gülmez'i duruşma salonundan attı.
Yine sanıklardan İsmail Yiğit, sarf ettiği sözler nedeniyle salondan çıkartıldı. Sanıklardan Tuğgeneral Gökhan Şahin Sözmezateş ise benzer iddialarda bulununca Mahkeme Başkanı Emirşan Baştoğ, sert çıktı. Baştoğ, "Burası duruşma salonu arena değil. Biz de bostan korkuluğu değiliz. Arenaya çevrilmesine izin vermeyeceğiz. Gerekli disiplin uyarılarını yapacağım. Varsa sözünüz talebiniz dile getirirsiniz. Bunu değerlendiririz itirazınız varsa yaparsınız. Oturduğunuz yerden laf atılması kolay görünüyor ama söz isteyip konuşun" dedi.
FETÖ'CÜ HAİN REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU
Duruşmanın bu bölümünde söz alan Gökhan Şahin Sönmezateş, duruşma salona getirildikleri sırada ailelerine yönelik hakaret duyduklarını ileri sürdü. Duruşmadan vareste tutulmasını istedi. FETÖ'cü hain Burak İpek de söz alıp, duruşmada yaşananlardan dolayı reddi hakim talebinde bulundu. Ancak sözlerini sürdürmesi üzerine duruşmadan atılan sanık İpek, mahkemeye yönelik sözlerini sürdürdü. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Çık dışarı, densizlik etme, terbiyesizlik yapma" sözleriyle sert yanıt verdi.
SANIKLARIN TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Duruşmaya 10 dakika ara veren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, ardından Cumhuriyet Savcısı'nın görüşünü sordu. Cumhuriyet Savcısı, reddi hakim talebinin reddedilmesini istedi. Ayrıca duruşmanın disiplinini bozanlar hakkında disiplin hapsi verilmesini, yasal işlemlerin yapılmasını istedi. Ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, reddi hakim talebini, duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle reddetti. Ayrıca dosyanın geldiği aşama ve delil değerlendirmesiyle ilgili yapılacak işlemler nedeniyle sanıkların duruşmada vareste tutulması taleplerini de yine reddetti. Buna itirazda bulunan Gökhan Şahin Sönmezateş, Abdullah Gülerdem, Zekeriya Kuzu, duruşmadan atıldı. Sanık Ünsal Coşkun ise revire çıkmak istediğini söyledi. Bu yönde sanıkların itirazlarını arttırması üzerine bir kez daha duruşmaya ara verildi.
İŞKENCE İDDİALARI AİHM İÇİN
Duruşmaya verilen arada değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, "Bu tür dosyalar, sanıkların profili tahmin ettiğimiz gibi. Dosyada gerilim karara yaklaştıkça artıyor. Baştan itibaren mümkün olduğu ölçüde haklarını sonuna kadara kullanan strateji izliyorlar. Karar duruşması yaklaştığı için bu hakkın kötüye kullanımı var. Gerilim çıkarmak içinde duruşmayı yapılamaz hale getirme çabalarını yoğunlaştırdıklarını görüyoruz. 'Kahraman' yazılı tişörtle gelmeleri, dün ve bugünkü olayları fitilledi. 15 Temmuz yaklaştığı sırada sanıkların bu girişimi, tarafımızdan tepki görmüştür. Sabahki eylemde dünkü gerilimin izlerini görmek mümkün. Sanıklar bilinçli olarak eylemlerini arttırdıklarını düşünüyoruz" dedi. Hüseyin Aydın, ayrıca sanıkların işkence gördüklerine yönelik iddiaları ve zorla getiriliyormuş gibi görüntü vermeleriyle ilgili olarak da, "Yargılamanın başından beri işkence iddialarını sistematik olarak dile getiriyorlar. Duruşmalarda tutanağa geçirtmeye çabalıyorlar. Bu Türkiye'de yargılama bittikten sonra AİHM'e yapacakları başvurular için esas olarak gündeme getiriyorlar. AİHM için dayanak oluşturmaya çalışıyorlar" dedi.