15 Temmuz'da İBB önünde şehit olan Tolga Ecebalın'dan geriye yüreği yanık ama alnı dimdik bir baba kaldı. Şehit babası Tarık Ecebalın o geceyi anlatırken gözyaşlarını tutamıyor. Türkiye için en başta kendi canı olmak üzere ailesinin tamamını feda edeceğini söyleyen baba Ecebalın, "Artık Tolga bu vatanın evladı. Benim Tolga'm şehit düştü, binlerce çocuğum oldu" diyor. İşte babanın anlattıkları:
Tolga'sız 365 gün. Hasret, hüzün, özlem. Tolga'nın bize bıraktığı şeref, gurur. Allah devletimizden razı olsun. Bizi bir gün bile yalnız bırakmadılar. Her gelen 'Biz de bir Tolga'yız, biz de senin evladınız' dedi. Tolga vatanın evladı oldu. Tolga'nın en büyük hayalini gerçekleştirdik. Bir çay bahçesi olsun istiyordu. Şimdi Tolga'nın ismini verdiğimiz bir çay bahçemiz var. Onunla ilgili bir köşe de yaptık. Burada onun için hazırladığım masaya her gün bir bardak çay bırakıyorum. Onu anıyorum
'BİR ODADA BULDUM, ÖPÜP KOKLADIM TOLGAMI'
Tolga, Eyüp Sultan Hazretleri'nin kabrini korumak için evden çıktı. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla ben de sokaklara çıktım. Saraçhane'de oğlumla buluştuk. Yaralıları taşıdık, yardımcı olduk. Bir ara çok ağır bir ateş altında kaldık. Kafamı kaldırdığımda oğlumun beyaz pantolonu kanlar içindeydi. Hastaneye yetiştirdik onu. Haseki'de koridorlar kan içinde, insanlar yerlerde, doktorlar ve hemşireler gözyaşları içindeydi... Tolga'yı doktorlara verdikten sonra hiç haber alamadık. Ameliyathanelere, servislere baktım. Bir odada 4 şehidin arasında buldum oğlumu. Öptüm, kokladım. Yapacak bir şeyim kalmamıştı. Tolga'nın dediği oldu. Allah Tolga'ya şehitliği nasip etti."
'ERDOĞAN GİBİ LİDER..'
Allah bu millete, bu ülkeye Erdoğan gibi bir lider nasip etti. Bunun kıymetini bilmek lazım. Herkes FETÖ'nün karşısında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi durursa yeter. Onun mücadelesinin yarısını verseler yeter.
'ADALET' DİYEN EVDEN ÇIKMADI
Allah bir daha milletimize böyle bir şey yaşatmasın. Bugün sözde 'adalet' yürüyüşünde olanlara bakıyorum da, bir cevap bile vermek istemiyorum onlara. Onlar 15 Temmuz gecesinde ne olduğunu bilmiyorlar, yaşamadılar. Evlerinden çıkmadılar. Gerçeği görmelerini beklemiyorum onların.