Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Tarabya Köşkü'nde medya temsilcileri ile iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar programında konuşan Erdoğan, sözde adalet için Ankara'dan İstanbul'a yürüyüş başlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan özetle şunları söyledi:
MEDYA YERLİ VE MİLLİ OLMALI:
Medya dünyamızın Türk demokrasisine verdiği katkılar dolayısıyla hepinize şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten sizler gerek hükümetimizle gerek şahsımla ne konuşuyorsam aynı şeyi konuşmak zorunda değilsiniz. Ama bir şeyi özellikle rica ediyorum; Yerli ve milli olarak ülkemizin ve milletimizin menfaatinin olduğu yerde diğerleri teferruattır. Ülkemizi karıştırmanın gayreti içinde olanlar, ekonomide ciddi bir sıçrama işaretlerinin ortaya çıktığı dönemde bunun bize kazandıracağı hiçbir şey yoktur.
KALEMİNİ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EMRİNE VERENLER:
Özgürlük dediğimiz şey sınırsız hürriyetin olduğu bir şey değildir. Batıdaki bazı kuruluşlar sürekli bize gelirler, hapisteki gazeteciler teranesi tutturmuş gidiyorlar. Şimdi son birkaç gündür yapılan tartışmaların bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Haber peşinde koşmakla ihanete aracılık etmek tamamen farklı şeylerdir. Manşetini, kalemini, sayfalarını terör örgütünün emrine verenlerle, eline silah alıp dağa çıkan arasında hiçbir fark yoktur.
KİMSE DOKUNULMAZ DEĞİL:
Bugün ortalığı ayağa kaldıranlar nümayişle suç bastırmaya çalışmak yerine öncelikle kendilerini hesaba çekmeli. FETÖ ile işbirliklerini sorgulamalıdırlar. Hukuk önünde hiç kimse layüsel değildir, dokunulmaz asla değildir.Varsa bir haksızlık müracaat edeceğin yer bellidir. Siyasette söyleyecek sözü olanın bunu ifade edeceği yer yol kenarları değil meclis kürsüsüdür. Gelirsin mecliste bunları ifade edersin. Mahkeme kararına itirazın da usulleri bellidir. Bunun dışında bir hareket tarzının ne ülkeye ne millete ne de adaletin tecellisine bir katkısı olmayacaktır.
ÜLKEYİ KARIŞTIRMANIN ANLAMI YOK?:
Zira biz ülkemizi güçlü kılmak istiyorsak, biz bu ülkeyi birlik beraberlik içerisinde muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak istiyorsak o zaman ülkeyi karıştırmanın hiçbir anlamı yoktur. Sizin gibi 15 Temmuz'da da bunu yapanlar oldu. Sizin 15 Temmuz'dakilerden ne farkınız var? Onların elinde F16'ları vardı, helikopterlerle saldırıyorlardı, tanklarla toplarla saldırıyorlardı, sizler de şu anda yollarda yürüyüşleri yapıyorsunuz, akşam da karavanlarda istirahat ediyorsunuz, olay bu.
15 TEMMUZ'A DÖNÜŞÜR
Ama sizler eğer kalkıp da "TEM'i veya E5'i buraları da biz işgal ederiz" filan diyecek olursanız o zaman durum aynen 15 Temmuz'a dönüşür ki, ona da tabi ki müsaade etmek gibi bir lüksümüz asla yok. Zaten yapılan iş şu anda hukuki değildir onu da söyleyeyim. Bunu yasal yollardan böyle bir adımı atmak suretiyle gidişiniz şu andaki hükümetimizin bir inceliğidir daha da ileri gidiyorum bir lütfudur. 15 Temmuz'da olanların akıbeti belli. Virüs bütün bünyeyi sarmış vaziyette. Daha bitmedi işimiz devam ediyor.