Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün İbn Haldun Üniversitesi'nin resmi açılış töreni ve 4. Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu'nun açılışına katıldı. Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
BATICI AYDINLAR RAHATSIZ OLDU: İbn Haldun'un tarih anlayışı, Araf Suresi'ndeki "Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi ne bir an geri kalabilirler ne de öne geçebilirler" ayetinin adeta tefsiri gibidir. Bu büyük İslam aliminin eserlerine, incelikle nakşettiği mesajlar, çoğu Batılı ve Batıcı aydını rahatsız etmiştir. Bu marazi ruh hali de kendini görmezden gelme, yok sayma, tahkir etmek olarak göstermiştir. Batı'ya karşı alabildiğince ezik, kendi müktesebatına karşı da aşırı nobran ve küstah bu tavrın izlerine hala rastlıyoruz.
TEK KAYNAĞA MAHKUM EDİLDİK: İlmi ve alimi kendi kısır ideolojilerinin kalıplarıyla tartanların gayesi, dinle bilginin bağını koparmak, bizi tek bir kaynağa mahkum etmektir. Ne yazık ki bu hedeflerinde belli oranda başarı da sağladılar. Son bir asırdır akademiden edebiyata, sosyal bilimlerden sanata kadar birçok alanda yaşanan çoraklığın en büyük nedeni işte budur
BİLİNÇLİ ENGELLEDİLER: Sadece ABD'de değil, Türkiye'de de İbn Haldun'un katkısı bilinçli bir şekilde engellenmiştir. En basitinden, Auguste Comte gibi birçok açından sorunlu Batılı bilim adamlarının sosyolojiye katkısı önemsenirken, bu kişinin dahi hakkını teslim ettiği İbn Haldun adeta yok sayılmıştır. Yüzünü tamamen Batı'ya dönmüş, bilginin yegane kaynağı olarak Batı'yı kabul eden Türk aydınları, hikmet-i tarihin kaşifi İbn Haldun'u, adeta ademe mahkum etmeye çalışmıştır
Açılış töreninde TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Akalın, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr İrfan Gündüz, Rektör Prof. Dr. Recep Şentürk ve İbn Haldun Üniversitesi Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye verdi.
HALA ARAMIZDALAR: Muhammed İkbal, Mukaddime'nin kaynağını Kur'an'dan aldığını söyler. İbn Haldun'un eserlerine işlediği fikirler kimi Batılı ve Batıcı aydınları rahatsız etmiştir. Batı'ya ezik kendi müktesebatına karşı nobran bu kesime hâlâ rastlıyoruz. Nasıl kökleriyle bağı kopan çınar kurursa, köklerini unutan millet de kurur. Geçmişi yok sayarak geleceğe yürüyemez. Bu millete ne yaptıysa bu topraktan çıkmış baskıcı jacobenler yapmıştır.
YOLA DEVAM: Yeni Türkiye'nin aydınlığı varlığını karanlığa borçlu olanları rahatsız ediyor. Bu hazımsızlıklarını da her fırsatta dile getiriyorlar. Katsayı zulmünün üniversiteleri kasıp kavurduğu o meşum günlerde sesi çıkmayanlar bugün sabah akşam bizi eleştiriyorlar. Varsın eleştirsinler, biz yolumuza devam ediyoruz.
YASAKÇILAR ŞİMDİ 'DEMOKRASİ' DİYOR: Siz kendi düşüncenizdeki bilim adamlarınıza bile hayat hakkı tanımadınız. Düne kadar yasakçılığı savunanlar bugün demokrasi numarasıyla kendisini parçalıyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Bunların bize insan hak ve özgürlükler dersi vermesi komik kaçıyor. Devletin kendi kitaplarında olan bir şiiri okudum diye içeri atılan bir Cumhurbaşkanı var bu ülkede, kimi aldatıyorsunuz.
TERÖR PROPAGANDASI YAPTILAR: Hiçbir medeni devlet terör şebekelerinin üniversite yuvalanmasına izin vermez. Silah, molotof ve şiddet asla hak aramanın aracı olamaz. Fransa'da yeni Cumhurbaşkanı kendi aleyhine hakaret içeren bir yayın yaptı diye bir gazeteciyi hemen içeri aldılar. Onlara oldu mu hak, Türkiye'de yargı böyle bir şey yaptığı zaman haksızlık. Terör örgütüne methiyeler düzmenin fikir hürriyetiyle alakası yok. Bizde akademik özgürlük kılıfı altında terör örgütünün propaganda makinesinin işletilmesine kusura bakmasınlar göz yumamayız. Teröre hizmet etmediği sürece her türlü fikrin ifadesine bir şey demeyiz.
VESAYET ODAKLARINI BERTARAF ETTİK
"Türkiye'nin son 14 yılı tarih ve bilim düşmanı çevrelerle mücadele etmekle geçmiştir. Devlet ve siyaset hayatımıza nüfuz etmiş vesayet odaklarını hamdolsun bertaraf ettik. İnsanımızı makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağılayanların devrine son verdik. Kültür, sanat, ilim hayatımızı da bu kesimlerin tasallutundan kurtarmak için gayret sarfettik. Hamdolsun iş bitti, şu anda çok daha farklı bir yerdeyiz. Şu anda kökleriyle bağlarını koparmadan geleceğe yürüyen, medeniyet değerleriyle barışık akademisyenlere sahibiz. Müktesebatımızı yok saymak yerine onu bugüne taşıyan hocalarımız var. Kapıdan içeriye alınmayan gözüyaşlı öğrenciler artık bulunmuyor."
YENİ NESİLLE YENİ TÜRKİYE
"Geleceğin Türkiye'sini özgüveni yüksek, kendi medeniyet değerleriyle barışık, potansiyelinin farkında bir nesille inşa edelim. Karşımdaki nesli ben inşa ve ihya hareketinin mimarları olarak görüyorum. Ne Batı'yı bilen ne de Doğu'yu özümsemiş parçalanmış karakterlerle değil kültürünü bilen kuşaklarla yolumuza devam ederiz. Bizim ne ilmin kaynağı ne alimin kimliği ile sorunumuz oldu. Sevgili Peygamberimiz ilmin kadın ve erkeğe farz olduğunu buyuruyor."
KENDİNİZİ KAYBETMEYİN
"Batı'da
öğretim gören Muhammed İkbal "Avrupa'nın ilmi gözümü almadı, kamaştırmadı, çünkü ben gözüme Medine'nin sürmesini çekmiştim" diyor. Pergelin sabit ucunu buraya kilitlediğinizde dünyanın neresinde olursanız olun yolunuzu şaşırmazsınız. Gözünüze Medine'nin sürmesini çektiğinizde kendinizi kaybetmezsiniz. Hele hele pusulanızı fahri kainat efendimizin yoluna ayarladığınızda hedefe mutlaka varırsınız."
TÜRKİYE'NİN GÖNÜL ELÇİLERİ
"Üniversitemizin
öğrenci kontenjanının önemli bir kısmının uluslararası öğrencilere tahsis edilmesi, ayrıca takdire şayandır ve bir ilktir. Dünya genelinde öğrenci hareketliliğinin arttığı, her yıl milyonlarca öğrencinin diğer ülkelere seyahat ettiği bir dönemde Türk üniversitelerinin de uluslararası bir anlam, bir görev üstlenmesi, büyük bir önem arz ediyor.Mezuniyet sonrasında da bu öğrenciler, dünyanın farklı ülkelerinde Türkiye'nin gönül elçileri olarak hizmet edecektir. Altyapı ne kadar sağlam ve pürüzsüz olursa, hedeflere de o kadar kısa sürede varılır."