SABAH gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretini ve ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşmeyi aHaber'e değerlendirdi. Şafak şunları söyledi:
Türkiye bu önemli zirveye iki dosyayla oturdu. Birincisi, FETÖ'nün baş teröristinin iadesi veya deport edilebilmesi için geçici olarak tutuklanması. Diğeri ise ABD'nin Rakka'da ve Doğu Suriye'de PYD/YPG ile birlikte hareket etmesi ve hatta onları ağır taarruz silahlarıyla donatması. Türkiye, ABD'ye bir yandan terörle mücadele söylemlerinde bulunurken bir yandan da PKK'nın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) diyebileceğimiz PYD/ YPG ile aynı saflarda çarpışmasının çelişkisini anlattı. ABD, satır aralarından sızdığı kadarıyla Obama döneminde alınmış olan bu karardan geri dönmenin güçlüğünü anlatmaya çalıştı. Trump yönetimi de YPG ile Rakka operasyonunu planlamayı kucağında buldu. Oldu bittiyle karşılaştığı için, devlette süreklilik esastır ilkesinden yola çıkarak bundan dönemedi. Türkiye PYD/YPG'nin Rakka'da nüfus boşaltma hareketine kalkışması durumunda, DEAŞ'tan temizlendikten sonra oraya Kürt nüfus yerleştirilirse bir Kürt-Arap çatışmasının tetiklenebileceği uyarısında bulundu.
Ayrıca sayın Cumhurbaşkanı, PYD/YPG'nin zafer sarhoşluğuyla sınır boyunca bir kuşak oluşturmaya kalkışması halinde bunun Türkiye açısından bir savaş nedeni sayılacağını ve gereken müdahalenin olacağının altını çizdi.