Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, askeri eğitim kurumlarındaki FETÖ yapılanması gerçeği ile yüzleşti. Polis kolejleri gibi askeri eğitim kurumlarının da yeni bir yapılanmaya ihtiyacı vardı.
Bunun için 31 Temmuz tarihinde Milli Savunma Üniversitesi kuruldu. Buna göre, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan Milli Savunma Üniversitesi, rektörlüğe bağlı olarak, kurmay subay yetiştirmek ve lisansüstü eğitim vermek amacıyla yeni kurulan enstitülerden, kara, deniz ve hava harp okullarından, astsubay meslek yüksekokullarından oluşacak.
Milli Savunma Üniversitesi'nin kurulmasından kısa bir süre sonra ilk rektör olarak Prof. Erhan Afyoncu atandı. Rektörlük koltuğuna oturduktan sonra ilk röportajı Sabah'a veren Afyoncu ile TSK'daki FETÖ yapılanmasının ve Milli Savunma Üniversitesi'nin hedeflerini konuştuk.
KOMUTANLARIMIZ DESTEK OLUYOR
Hocam yeni göreviniz hayırlı olsun. Milli Savunma Üniversitesi rektörlüğüne atanmanız sizin için sürpriz oldu mu?
Rektörlük kamuoyuna yansımadan önce bu konuda bilgim ve süreçten haberdar olduğum için sürpriz olmadı.
Askeri eğitim veren bir üniversitenin sivil rektörü olmak zor mu?
Sorumluluğumun farkındayım. Bu yüzden elimden gelenin üzerinde bir şeyler yapmam gerektiğinin de bilincindeyim ve o doğrultu da gece-gündüz çalışıyorum. Savunma Bakanımız başta olmak üzere bakanlığımızın bütün yetkilileri büyük bir destek veriyorlar. Aynı şekilde komutanlarımız da desteklerini esirgemiyorlar.
7 AYDA TEKRAR EĞİTİME BAŞLADIK
Çalışmalara nereden başladınız?
İlk defa bütün askeri okullar tek bir çatı altında toplanıyor. Harp okulları, astsubay meslek yüksek okulları, kurmay eğitimini veren enstitüler ve savunma alanındaki enstitüler üniversitemiz bünyesinde bir araya geldiler. Okullar, İstanbul, Ankara, Balıkesir, İzmir, Karamürsel ve Derince'de. 4 Ekim 2016'da rektörlüğe tayin olduğumda ilk iş olarak bütün okulları gezip, durum tespitinde bulundum.
Sizin geldiğiniz yıl bu okullar mezun vermedi. Bu eğitimi nasıl etkiledi?
Binlerce personelin görev yaptığı çok büyük okullarda öğrencinin olmaması yüzünden her yeri büyük bir hüzün kaplamıştı. Okul kadroları gözden geçirildi. Ardından misafir askeri personel adını verdiğimiz Türkiye'de eğitim görmesi gereken yabancı askeri öğrencilerle eğitime başladık. Bugün için 24 farklı ülkeden 600'e yakın yabancı askeri öğrenci okullarımızda eğitim görüyor. Ardından harp okulları ve astsubay okullarına yatay geçişle öğrenci alınması için harekete geçtik. Harp okullarına 1-2 ve 3. sınıfa astsubay meslek yüksek okullarına 2. sınıfa yatay geçişle öğrenci aldık. Hava Harp Okulu 13 Şubat, Kara ve Deniz Harp okulları 13 Mart'ta eğitime başladılar. Savunma Bakanlığımızın ve ordumuzun desteğiyle büyük bir tahribata uğrayan askeri okul sistemimizi 7 ay gibi kısa bir süre sonra tekrar eğitime başlattık.
GEÇMİŞTEKİ HATALARI GÖZDEN GEÇİRİYORUZ
Büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Zorlukları var mı?
Bizim en önemli meselemiz mevzuat ve yeni teşkilatlar. Yeni kurulan üniversite sistemine uygun kanun değişiklikleri ve yeni yönetmelik ve yönergeler hazırlanıyor. Bir taraftan da yeni teşkilatlar kuruluyor. Yeni yapılanmayı yaparken geçmişte yapılan hataları gözden geçirip daha iyi bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de Genelkurmay ve Kuvvet komutanlıklarımızla birlikte çalışıyoruz.
REKOR BAŞVURU
Milli Savunma Üniversitesi öğrenci almaya başladı. Süreç nasıl işleyecek?
19 Nisan'da harp okulları ve astsubay meslek yüksek okullarının birinci sınıflarına öğrenci alımı başladı. 25 Nisan'a kadar müracaatlar devam edecek. İlk 12 gün saat 13.30 itibarıyla 162.586 öğrenci müracaat etti. Bu rakam önceki yıllardaki müracaatlardan çok daha fazla bir sayıya karşılık geliyor. Bu durum askeri okullarımızın büyük bir teveccüh gördüğünü ortaya koyuyor. Öğrencilerimizi geleceğin komutanı olmaları için msb. gov.tr'den okullarımıza müracaat etmeye çağırıyoruz.
FETÖ'YÜ BARINDIRMAMAYA KARARLIYIZ
FETÖ'nün TSK yapılanması ile ilgili olarak izlenim edinme imkânınız oldu mu? Nasıl bu kadar güçlenebilmişler?
Çok uzun bir zamandan beri askeri okullarda örgütlenmişler. İlmik ilmik örmüşler. Bu kadar güçlenmelerinin sebebi eğitime önem vermeleri ve ölçme ve değerlendirme sistemlerini ele geçirmeleri. Sistem zaman zaman sinyal vermiş, ancak ciddi ve devamlılık gösteren bir tedbir alınmamış. Ordu ve askeri okullarda yapılanmaları kartopunun yuvarlanması gibi zamanla çığa dönüşmüş ve önüne çıkan herkesi ezip, geçmiş. Birçok vatansever öğrenci ve subay mağdur olurken FETÖ mensupları en önemli yerleri işgal etmişler. Bundan sonra FETÖ'yü askeri okullarda barındırmamaya kararlıyız.
FETÖ İÇİN ÖZEL ÇALIŞMA YAPILMALI
Bu kadar nasıl güçlenebilmişler?
FETÖ'nün devlet içinde bu kadar güçlenmesindeki en önemli neden, hiç şüphesiz bunların eğitimle ilgili çalışmaları. Bu terör örgütü devletin ihmal ettiği birçok sahayı doldurmasını iyi bildi. Eğitim sistemindeki yanlışlar ve açıklar bunları besleyen en önemli damar oldu. Benim öğrencilerim arasında gözlemlediğim ve evlatlarımızın bu terör örgütünün kucağına itilmesini sağlayan en ciddi eksiklerden biri üniversite öğrencileri için devlet tarafından yeteri kadar yurt açılmamasıydı. Devletin en azından bundan sonra daha anaokulundan başlamak üzere eğitim sistemine köklü çözümler sağlaması ve öncelikle öğrenciler için devlet eliyle yurtlar açması gereklidir.
FETÖ TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK DERS OLDU
Yeni yapılanmada FETÖ ve benzeri illegal yapıların TSK içine sızmaması için ne tür önlemler alınıyor?
Bu durum Türkiye için büyük bir ders oldu. Bu yüzden bütün devlet kurumlarında gerekli tedbirler alınmaya çalışılıyor. İstihbarat birimlerimiz gece-gündüz çalışıyorlar. Her geçen gün FETÖ'ye büyük bir darbe vuruyorlar. Canla başla mücadele eden bu kahramanların adı unutulmayacak. Bugün isimlerini bilmediğimiz bu vatan evlatları ileride Türk tarihinin şanlı sayfalarında yer alacaklar. Ancak bu durumdan alınacak dersin sürekliliğinin olması lazım. Bugün büyük bir ciddiyetle yapılan işlerin ve alınan tedbirlerin gelecekte de devam etmesiyle yeni illegal yapılarla karşılaşmayız.
TAMAMEN TEMİZLENMESİ ZAMAN ALABİLİR
Askeri okulların tamamen FETÖ'den temizlediğini düşünüyor musunuz?
Askeri okullarda muvazzaf subay ve öğretmen kadrolarında büyük bir değişim ve dönüşüm oldu. Yetkililer ellerinden geleni yaparak en ufak bir şüpheli duruma bile müsamaha etmiyorlar. Belli ölçüde FETÖ okullardan temizlendi. Ancak bu yapı 40 yıldan fazla faaliyet gösteren ve kripto bir yapı. Bütün devlet kurumlarında tamamen temizlenmesi biraz daha zaman alacaktır.
TÜRKİYE BU TRAVMAYI ÇABUK ATLATACAK
Türkiye 15 Temmuz'da büyük bir travma yaşadı. Bu travmanın izleri tamamen ortadan kalktı mı?
Biz millet olarak uçurumun kenarından döndük. Bu yüzden geçirdiğimiz travma da büyük oldu. Travmanın izlerinin silinmesinin kolay olacağını zannetmiyorum. Şu anda vatansever herkes büyük bir gayretle yarayı tedavi etmeye çalışıyorlar. Bu yüzden durumu düşünecek zaman yok. Soğukkanlı olarak düşündüğümüz zaman insan yaşadığımız hadiseler karşısında dehşete düşüyor. Türkiye onlarca yılını ve devşirilen yüzbinlerce insanını kaybetti. Bu yüzden kaybımız çok büyük. Birbirimizle didişmekten vazgeçip, ayrışma yollarını değil de birleştiğimiz noktaları öne çıkarıp, toplumsal barışı tesis etmemiz gerekir.
Asıl önemli nokta bu travmayı neden geçirdiğimiz iyice incelenip, ona göre tedbirler alınması gerekir. Bana göre devlet aklının tesis edilmesi lazım. Devlet aklı devleti koruyan akıldır.
DARBE TEHLİKESİ GÖRMÜYORUM
Darbe tehlikesi ortadan kalktı mı? Sürekli bu tür spekülatif haberlerin yaygınlaştırılması sizce doğru mu?
Milletimizin 15 Temmuz'da ortaya koyduğu tavır ve devlet yetkililerinin bir daha aynı duruma düşmemek için aldığı tedbirlerden ve birçok operasyonel birliğin başındaki ve stratejik yerlerdeki vatansever subaylardan dolayı şu an için darbe tehlikesi görmüyorum.
Bilip bilmeyen herkes kulağına üflenen ve ne amaca hizmet ettiğini bilmedikleri bilgileri sorumluluk duymadan paylaştığı için spekülasyonlar bitmiyor. Bu tür iddialar ordumuzu yıpratmaya devam ediyor.
ORDU ARTIK YIPRATILMASIN
Ergenekon davalarından bu yana ordu çok yıpratıldı. Bu noktada üniversitenize de büyük göre düşüyor sanırım.
Evet, ordumuz kendisine karşı yapılan Ergenekon-Balyoz gibi operasyonlar ve son darbe teşebbüsünden dolayı yıpranmıştır. Türkler tarih boyunca ordularıyla var olmuşlardır. Suriye ve Irak gibi olmamamızın sebeplerinden biri de kahraman askerlerimizdir. Ordumuzun moral-motivasyonu artırılmalı, halkın gözündeki saygınlığı eski haline getirilmelidir. Bunun için de bu tür spekülatif haberlere itibar etmemek lazım. Ayrıca FETÖ'nün darbe teşebbüsünde halkın yanında darbecilere karşı kahramanca mücadele eden askerlerimizi unutmamamız lazım. Türkiye'nin birçok yerindeki kışlalarda vatansever subay ve astsubaylarımız hainlere karşı mücadele etmeselerdi 15 Temmuz'da çok daha fazla şehid verirdik.
GELECEKTEN ÜMİTLİYİM
Geleceğin komuta kademesini yetiştiren bir kurumun rektörü olarak Türkiye'nin geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
Türkiye dinamik, aile yapısını koruyan ve genç nüfusa sahip bir ülke. Bu durum bizim için büyük bir avantaj. Devlet aklına önem verip, istikrarımızı koruduğumuz ve toplumsal barışı tesis ettiğimiz sürece gittikçe büyüyüp, çocuklarımıza daha iyi bir Türkiye bırakacağız. 2200 yıldır dünya tarihindeki şanlı sayfaları yazan Türk milleti geçmişte nasıl birçok büyük zorluğu aşmışsa, günümüzde de aynı şekilde önündeki engelleri aşıp, geleceğin dünyasının şekillenmesinde önemli roller oynayacaktır.