Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Nisan Meydanı'nda düzenlenen "Şanlıurfa Buluşması"nda konuştu.
Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı'nda Türkiye'nin 67, Özgür Suriye Ordusu'nun ise 500'ün üzerinde şehit verdiğini belirterek, "Bu, bin yıldır omuz omuza verdiğimiz mücadelede ödediğimiz son bedeldir. Şayet terör örgütleri, Urfa'nın, Mardin'in, diğer şehirlerimizin sınır bölgelerinden tamamen çekilip her şehri kendi halkına bırakmazsa bu operasyonlar devam edecektir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birecikli, Suruçlu kardeşlerimiz için Cerablus kendi canlarından bir parça değil mi? Harranlı, Akçakaleli kardeşlerimiz için Tel Abyad, Rakka kendi canlarından bir parça değil mi? Ceylanpınar'la Resulayn'ın, Haseke'nin ayrı düşünülebilmesi mümkün mü? Öyleyse buraları asla terör örgütlerine terk edemeyiz. Adı ister DEAŞ, ister PKK/PYD olsun hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şanlıurfa'daki açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"GEREKTİĞİ KADAR SABREDERİZ AMA NİHAYETİNDE..."
Şanlıurfa son iki yılda terörle mücadelede 15 şehit verdi. 15 Temmuz gecesi İstanbul'da 4 Urfalı kardeşimiz hainler tarafından şehit edildi. Urfa duygularını düşüncelerini sevinçlerini türkülerle fade etme konusunda ülkemizin en önde gelen şehridir. Biz milletimizin her bir ferdini seviyoruz. Milletimiz, ülkemiz, Urfa'mız için gerekirse canımızı veririz. Urfa sadece Hz. Eyüp peygamberin değil Hz. İbrahim'in de şehridir. Milleti ibrahim... çok önemli! Tek millet diyoruz ya işte oradan geliyor... Bu ülkenin ve milletin bekası için gerektiği kadar sabrederiz. Ama nihayetinde Rabbimize sığınarak ateşe atılma pahasına ecdadın emanetlerinden vazgeçmeyiz. Urfa yanı başındaki kardeşlerini sahipsiz bırakmaz. Hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz. Bu ülkenin her karış toprağında kanımız, alın terimiz var. Sınırımızın ötesindeki kardeşlerimizin güvenliği bizimki ne kadar önemliyse o kadar önemli. Bizim oralarda akıtılmış alın terimiz var. Şayet terör örgütleri Urfa'nın, Mardin'in diğer şehirlerimizin sınır bölgelerinden tamamen çekilmezse bu operasyonlar devam edecek.
"Gerektiği kadar sabrederiz ama nihayetinde..."
"DENSİZ DEVE GİRMEZ EVE"
Tüm bunların yanında bir yandan da kalkınmanın savaşını veriyoruz. Sadece Urfa'ya yaptığımız yatırımların toplam bedeli 34 katrilyon lira. Şanlıurfa'ya 14 senede bu yatırımı yaptık. Şimdi sizlere bir müjde vereyim: Birecik ve Viranşehir ilçelerimize önümüzdeki yıl doğalgaz veriliyor. Türkiye'nin huzurunun ve güvenliğinin artmasından rahatsız olanlar var. Birinci derecede Batı, sonra FETÖ, PKK bundan rahatsız. O teröristleri çukurlara gömdük, gömüyoruz, gömeceğiz. Bedel öteceğiz, biz bu ülkeye hizmetkar olmaya geldik. Biz bu milletin efendisi değiliz. DEAŞ bunlardan rahatsız. DHKP-C gibi çeteler bundan rahatsız. Hadi bunları anladık. Bunlar katil sürüleri. Peki Avrupa ülkeleri neden rahatsız. Türkiye'nin yönetim sistemi onları neden ilgilendiriyor. Birçoğu monarşi ile yönetiliyor. Kendi tercihleri. Her ülkenin yönetim biçimini milleti belirler. Biz milletimize gidiyoruz, size ne oluyor? Bizim ülkemizdeki bir partiye ana muhalefet partisine ne oluyor? 12 Eylül darbesine hayır dedik diyor Kılıçdaroğlu? Madem öyle dedin; Biz diyoruz ki 12 Eylül darbe anayasasını değiştirelim. Bir ülkede ana muhalefet parti demek iktidar alternatifi demek ama bu partinin ağzından çıkanlara bakıyoruz. Hakaret, küfür gırla gidiyor. Urfalı böyle konuşana ne der? Densiz deve girmez eve!
"BU İŞ YÜREK İSTER! ONLARDA BU YOK"
Bir milletvekili, otobüsün üzerinden millete hakaret ediyor. Haddini bil! Bu millet öyle kolay kolay bu işlere prim vermez. İşte buyu Şanlıurfa cevabını veriyor. Pazar günü muhteşem bir şekilde verecek. Şurada ne kaldı? 4 gün.. RABİA.. Geçmişteki tecrübelerimizden bunların ne kadar beceriksiz olduğunu biliyoruz. 15 Temmuz gecesi tankları durduracağına kaçtığını gördük değil mi? Geçenlerde bir radyoda söyleşi yaptım. O radyocu arkadaş bana dedi ki o röportajı ben yaptım. Darbe olsa ilk ben karşısına çıkarım dedi. Atatürk havalimanında 15 Temmuz gecesi sen orada darbecilerle görüşüyor ve Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyorsun. Onbinlerce kişi Atatürk Havalimanına Cumhurbaşkanını karşılamak için geldi. Halbuki İstanbul'a inmeye son anda karar verdim. Pist karanlıktı ama emniyet müdürümüz Kule'yi ele geçirdi ve pisti aydınlattı. Bizde iniş yaptık. Üzerimizden F-16'lar uçuyordu. Dediler ki 23.30'da Kılıçdaroğlu geldi ama öbür taraftan bir yerlere gitti. Ne oldu! Bu iş yürek ister yürek! Onlarda bu yok...
"BEDELİ AĞIR BİR BİÇİMDE ÖDEDİK"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden sonra bu vasıflara sahip olamayan kimse iktidar olamayacak (Kılıçdaroğlu için söylüyorum). Kardeşlerim her deyişim gibi bu anayasa değişikliği de direnişle karşılaşıyor. Birileri ne gerek var diyordu. Keşke bu değişimi çok daha önce yapabilseydik. 1960-70 darbelerini görmeden yapabilseydik. Mesela krizleri, kaosları yaşamadan yapabilseydik. Bu gecikmenin bedelini hep birlikte ağır bir biçimde ödedik. Bİliyorsunuz 60 darbesinde bu ülkeye hizmet etmekten başka hiçbir suçu olmayan bir Başbakanı idam ettiler.
"BU AKŞAM ATV-A HABER ORTAK YAYININDAYIM"
Bir şeyi özellikle söylemem lazım. Bu adam yalan söylüyor. Diyor ki cumhurbaşkanı hem partili hem cumhurbaşkanı olmaz. Peki Kılıçdaroğlu, hem başbakan hem partili değil mi? CHP'nin kurucu genel başkanı kim? Gazi Mustafa Kemal hem partinin başında hem cumhurbaşkanı değil miydi? Oluyor! Şimdi neden olmuyor? Muhtarlıkları kapatacak diyor. Cumhurbaşkanının muhtarlıkları kapatma yetkisi yok. Yalan söyleme millete! Biz milletimizde beraberiz. Bunların milletin gözünde 3 kuruşluk değeri kalmadı. Bu akşam saat 19.30'da ATV-A Haber ortak yayınında gençlerle bir araya geleceğim. Bütün teknik konuklara orada gireceğiz. Akşam evlerinize misafir olacağım.