Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "İzmir Buluşması"na katılarak vatandaşlara hitap etti:
BU NE TERBİYESİZLİK: CHP'nin Konya milletvekili çıkmış, '16 Nisan'da evet verenleri İzmir'den denize dökeceklerini' söylüyor. Bak işte şimdi burada 'evet'çiler. Haydi gel, kimi denize döküyorsun görelim. Eski genel başkanı da ondan aşağı kalmamak için olsa gerek 'Hayır çıkarsa, düşmanı İzmir'den denize dökmüş kadar sevineceklerini' ifade ediyor. Al birini vur öbürüne. Bu ne terbiyesizliktir ya. Hani demokrasi, hani özgürlük? Benim oyumun kaderini sen mi belirleyeceksin?
"Hadi burada denizin kenarında 'Evet' diyoruz gel kimi döküyorsun görelim"
ALNINI KARIŞLARLAR: Ey Kılıçdaroğlu, 'evet' diyenleri denize dökecek olan adam, bu ahlaksız, terbiyesiz adam... Niye sen bunu kesin ihraç kararıyla hemen Disiplin Kurulu'na göndermiyorsun? Neden bunu yapmadın? Çünkü sen de aynı zihniyettesin. Yapabileceğinden mi? Yok canım neyi yapıyorsun sen? İşte buyur 'evet' burada. Hadi gel, gücün yetiyorsa dök. Alnını karışlarlar alnını, neyi döküyorsun? Haddini bileceksin.
SEN OLMAZSAN CHP RAHATLAR: Bak Kılıçdaroğlu, kendi partinin geçmişinden bihabersin. Gazi Mustafa Kemal CHP'nin başındayken Cumhurbaşkanı değil miydi? 'Ben olmasam miting yapamayacaklar' ifadeleri) Sen olmazsan CHP rahatlar, ülke rahatlar. Ama senin ne olduğunu millete anlatalım ki millet 16 Nisan'da sandığa giderken oy zayiatı olmasın. Bunun için anlatıyoruz.
HANİ TANKA İLK SEN ÇIKACAKTIN?: Sayın Kılıçdaroğlu diyordu ki 'darbe olursa ilk ben tankın üzerine çıkarım.' Geçen bir TV programında şunu diyor: Sayın Cumhurbaşkanı haber verseydi ben orada beklerdim. Ey Kılıçdaroğlu hepinizi meydanlara bekliyorum dedim. Neden halktan biri olarak onların arasına karışmadın? Ayrılmasaydın dursaydın. Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gittin. Niye? Bu iş öyle lafla olmuyor. Bu yürek meselesi. Bir de sana iadeli taahhütlü mektup mu gönderecektik? Özel olarak beyefendiyi arayacakmışız.
TUNCAY ÖZKAN'A TEPKİ: Evet diyenlerin üzerine Hollanda'da atlarını ve itlerini sürüyorlar. Trabzon'da bir milletvekili vatandaşına kendisini uyardı diye çekil oradan it diyor. Bunlarda edep yok.
"Sen benim vatandaşıma nasıl 'İt' dersin?"
HALK AVRUPA'YA HESAP SORACAK: 16 Nisan'dan sonra Avrupa meselesini tekrar masaya yatıracağız. Oy oranının da Avrupa'da büyük bir patlama bekliyorum. Oradaki halkımızı çok aşağıladılar, çok zulüm ettiler. Halkımız bunun hesabını soracaklar. İsviçre aynı şekilde benim resmimi parlamentonun önünde dev pankartla asıyorlar. Şakağıma silah dayıyorlar. Erdoğan'ı öldürün diyorlar. Bunlara karşı sessiz mi kalacağız? Avrupa PKK'ya tüm caddelerini açmış. Alman polisinin araçlarında PKK'lı teröristler oturuyor.
İZMİR O EDEPSİZİ ASLA KABUL ETMEZ
AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, İzmir Gündoğdu Meydanı'nda şu mesajları verdi:
'Evet' diyenler ne kadar bu ülkenin onurlu evladıysa, 'hayır' diyenler de o kadar onurludur. Onlar da bu ülkenin evladır. Biz milletimizi 'evet'çiler diye ayırmadık. 'Evet' diyenleri 'hayır' diyenleri kimse ayrıştıramaz.
Bunların bildiği bir şey var o da 'istemezük'. 'Yol yaptırmam, havaalanı yaptırmam, hızlı treni, Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Konak Tüneli'ni yaptırmam. Sabuncubeli Tüneli'ni, İstanbul-İzmir Otoyolu'nu yaptırmam.'
Biz düşmanı denize hep birlikte buradan denize döktük. Bu zafer bizimdir. Hepimizindir. Ancak hiç kimse aynı zamanda bu ülkenin evlatlarını evet dedi diye denize dökme densizliğinde, terbiyesizliğinde bulunamaz (CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamaları). Bu ayrıştırıcı, bölücü bir dildir. Bu kutuplaştırıcı bir dildir. Siyasetin dili bu olamaz. İzmir bu edepsiz dili asla kabul etmez.
Bu kadar seviyesiz, gözü dönmüş bu siyasetçileri millet hak etmiyor. Esasen CHP de hak etmiyor.
Başbakan Binali Yıldırım "Bu densize cevabı 16 Nisan'da verin"