SABAH Yazarlar Kulübü, Rusya, ABD, İngiltere, Belçika, Almanya'nın ardından dün Çin'e çıkarma yaptı. Çin'in ekonomi ve finans merkezi Şanghay'ın en ünlü eğitim kurumu olan Şanghay Üniversitesi'nde Türk Araştırmaları Merkezi işbirliğiyle düzenlenen panelde Türkiye-Çin ilişkilerinde yeni dönem, 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi, FETÖ gerçeği ve Avrupa'nın Türkiye'ye karşı ikiyüzlü tutumu masaya yatırıldı. aHaber sunucusu Duygu Leloğlu'nun moderatörlüğünü üstlendiği panelde SABAH ve Daily Sabah yazarları Saadet Oruç, Prof. Hasan Bülent Kahraman, Şeref Oğuz ve Prof. Kerem Alkin konuşmacı olarak yer aldı. Çin medyasının da yoğun ilgi gösterdiği panelde SABAH yazarları şu mesajları verdi:
AVRUPA KENDİ DEĞERLERİNDEN UZAKLAŞIYOR
SAADET ORUÇ: 15 Temmuz'un hemen akabinde darbe karşıtı tutum alan Çin'e teşekkür ediyorum. Çin'in aksine 15 Temmuz sonrası AB ve Batı basını darbe ve darbecilerden yana tavır aldı. Şimdi de 16 Nisan'da hayır çıkması için çalışıyorlar. Bazı Avrupa ülkeleri, Türkiye'yi bölgedeki kendi emellerine uymaya zorluyor. Güçsüz bir Türkiye, Batı için mükemmel bir ortak olur. Bu nedenle Erdoğan, Avrupalı siyasilerin ve medyanın hedefinde. Avrupa değerlerinden uzaklaşıyor. Çin- Türk ilişkilerinin gelişmesi bu anlamda önemli.
DARBENİN ENGELLENMESİ TESADÜF DEĞİL
HASAN BÜLENT KAHRAMAN: AK Parti iktidarı Türkiye'de ekonomik, sosyal ve siyasal düzeyde kalıcı ve köklü değişiklikler gerçekleştirdi. Bunların en önemlisi büyük kitlelerle kurulan ekonomik ve demokratik ilişkiler. FETÖ'cü darbe girişiminin halk tarafından engellenmesi bir tesadüf değil. Bu, bu dönemde kazanılan demokratik bilincin sonucudur. Türkiye ve Çin daha yakın ve derin ilişki kurmak için gerekli koşullara sahiptirler. Bu ilişkinin daha da geliştirilmesi sadece iki ülkeye değil, bütün dünyaya önemli katkılar sunacaktır.
TÜRKİYE'NİN YÜKSELİŞİNİ DURDURAMAZLAR
PROF. DR. KEREM ALKİN: Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında büyüme iddiasını sürdürüyor ve sürdürecek. Çin'in "Bir kuşak bir yol" projesinde Türkiye ile çok sayıda işbirliği fırsatı var. Türkiye, tamamladığı mega projelerle Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayacak, pivot rolünü giderek yükseltiyor. Ne 15 Temmuz, ne de başka denemeler Türkiye'nin bu yükselişini durduramayacak.
ÜÇÜNCÜ NÜKLEER İÇİN TEMASTAYIZ
ŞEREF OĞUZ: Türkiye'nin ikinci büyük ticaret ortağı Çin ile son yıllarda geliştirdiğimiz işbirliği sayesinde ticaret hacmimiz giderek büyüdü. Üçüncü nükleer projemizde Çin ile temastayız. Çin'in doğrudan yatırımlarında Türkiye önemli bir ortak ve 786 Çin şirketi şu anda Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Atlantik'ten Pasifik'e kaymakta olan dünya ekonomik güç merkezinin tam ortasında yer alan Türkiye, Çin'i Batı'ya, Batı'yı da Çin'e ulaştıracak eşsiz konumda.
'Yazarlar Kulübü inisiyatifi önemli'
Toplantının
ardından soruları yanıtlayan Şanghay Üniversitesi Türk Araştırmaları Merkezi Direktörü Prof. Guo Changgang, "Birbirimizi Batı medyasından değil, direkt olarak tanımamız gerekiyor. İşte bu nedenle bu kulübün inisiyatifini çok önemsiyorum. Artık birbirimizi aracılar olmadan tanımanın vakti geldi" dedi.
"Cumhurbaşkanınız Çin'de çok popüler"
Şanghay Eyaleti Sözcüsü Xu Wei, "Çin halkı Türkiye'ye çok meraklı. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin'de çok popüler. Bizler yerel hükümet olarak Türkiye ve Çin'in medya organlarını iletişime geçirmek isteriz" diye konuştu.
Bir oturum da Pekin'de
Panelin
açılışında Türk Araştırmaları Merkezi Direktörü Prof. Guo Changang, Türkiye'nin Şanghay Başkonsolosu Sabri Tunç Angılı ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca konuştu. Akarca, Türk ve Çin basın kuruluşları arasında işbirliği protokolünün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın referandum sonrası yapacağı Çin ziyaretinde imzalanacağını söyledi. SABAH Yazarlar Kulübü, pazartesi günü de Pekin'de Renmin Üniversitesi Chongyang Finansal Araştırmalar Enstitüsü'nde panel düzenleyecek.
Şanghay'da önemli ziyaretler yapıldı
Sabah Yazarlar Kulübü, Şanghay'ın en büyük gazetesi Wen Hui'yi de ziyaret etti. Ayrıca Şanghay Yerel Hükümet sözcüsü ile görüşme gerçekleştirdi. Mehmet Akarca ziyaretlerde 15 Temmuz'da bombalanan TBMM'nin duvarından bir parçayı, Türk milletinin demokrasi mücadelesinin bir sembolü olarak hediye etti.