SABAH YAZARLAR KULÜBÜ LONDRA, BRÜKSEL WASHINGTON VE BERLİN'DEN SONRA 5'İNCİ DURAĞI MOSKOVA'DA PANEL DÜZ ENLEDİ
SABAH Yazarlar Kulübü'nün 15 Temmuz hain dabe girişimini dünyaya anlatmak amacıyla başlattığı çalışmanın son durağı Rusya'nın başkenti Moskova oldu. Moskova Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen "Gerilim Döneminden Derinleşen İşbirliğine: Rusya Türkiye İlişkileri" başlıklı oturumun moderatörlüğünü Daily Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz yaptı. SABAH yazarları Mahmut Övür, Prof. Dr. Kerem Alkin ve Doç. Dr. Fahrettin Altun'un yanı sıra Daily Sabah yazarı Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İlnur Çevik'in konuşmacı olarak katıldığı panele Rusya medyası yoğun ilgi gösterdi. Toplantıya Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyyat Enstitüsü ve Rusya Diplomasi Akademisi'nin temsilcileri de katıldı.
İYİ NİYET VE KARARLI TUTUM
Serdar Karagöz, panelin açılış konuşmasına geçen yıl Fetullahçı terör örgütü üyesi bir polis tarafından Ankara'da katledilen Rus Büyükelçi Andre Karlov'u anarak başladı. Geçmişi 15. yüzyıla kadar uzanan Türkiye-Rusya ilişkilerinin kısa bir analizini yapan Karagöz, ikili ilişkilerin derinleşme döneminde bir anda ciddi kırılmaların yaşandığına dikkat çekti. Andre Karlov suikastı, Rusya'ya ait bir savaş uçağının yine FETÖ'cü pilotlar tarafından düşürülmesinin ardından sarsılan ve durma noktasına gelen iki ülke ilişkilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ortaya konan iyi niyet ve kararlı tutum sayesinde aşıldığını belirtti.
İLİŞKİLER DAHA DA SAĞLAMLAŞMALI
Suriye'de DEAŞ'a karşı verilen mücadelede Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliğini ele alan İlnur Çevik, "Türkiye Suriye'de, özellikle El Bab'da Özgür Suriye Ordusu ile birlikte çok büyük başarılara imza attı. Bu başarılarda Rusya'nın katkısı da çok önemli rol oynadı. Türkiye güvenliğini sağlayana kadar Suriye'deki operasyonlarına devam edecek" dedi. İniş ve çıkışlara rağmen Türkiye Rusya ilişkilerinin son günlerde sağlam bir zemine oturduğunu belirten Çevik, ABD'deki yeni dönemin Türkiye Rusya ilişkilerine olumsuz bir etki yapmayacağına dikkat çekti. Çevik hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın ikili ilişkileri daha da sağlamlaştırmak amacıyla üzerlerine düşeni yaptıklarını söyledi.
BATI, SIRTINI DÖNDÜ
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde en önemli faktörlerin rekabet ve ittifak olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Fahrettin Altun ise şu tespitlerde bulundu: Soğuk savaş döneminde iki ülke ilişkileri neredeyse sıfırlanmıştı. 2002'den sonra ilişkiler gelişti. Ticaret hacmi büyüdü. Başta enerji olmak üzere birçok stratejik alanda karşılıklı fayda esasına göre ilişkiler gelişti. Uçak kazası ilişkileri durma noktasına getirdi. Batı dünyasının 15 Temmuz'da Türkiye'ye sırtını döndüğü bir süreçte Rusya Devlet Başkanı Putin'in Türkiye'ye güçlü desteği, bozulan ilişkileri yeniden rayına soktu. 15 Temmuz'dan sonraki ilişkilerde ciddi bir paradigma değişimi oldu. İki taraf ilişkilerde gelinen noktanın kıymetini biliyor ve bunu korumaya çalışıyor. SABAH yazarı Mahmut Övür, Rusya medyasının yoğun ilgisi altında gerçekleşen toplantıda Ortadoğu'da oynanan oyunu en iyi Rusya'nın anladığını belirtti. Övür, şu tespitleri yaptı: Küçük devletler kurdurarak bölgeyi daha rahat yönetilebilir hale getirmek istiyorlar. Rusya 15 Temmuz'da Türkiye'nin büyük bir kuşatma altında olduğunu gördü. PYD-YPG konusunda iki ülke arasında ciddi görüş farklılıkları var olabilir. Ama Türkiye terörden çok çekti ve bunu en iyi Rusya anlar. Türkiye kendi güvenliği için Suriye'deki terör örgütleriyle mücadele etmek zorunda. Türkiye'de kimsenin Kürt halkıyla bir sorunu yok. Bu meselede Türkiye eski Türkiye değil. Siyasetin önünde bir engel yok. Türkiye'nin mücadelesi meşru siyaset yapmak yerine terörü ve silahı tercih edenlere karşı. Bu farkı Rusya da görüyor. Şiddetle ve terörle çözüm arayanlara destek vermemesi gerekiyor.
AVRASYA'NIN YENİ GÜÇLERİ...
Prof. Dr. Kerem Alkin de konuşmasında Türkiye-Rusya ilişkilerini ekonomik açıdan ele aldı. Avrasya'nın kaderini değiştirecek en önemli iki ülkenin Türkiye ve Rusya olduğunu vurgulayan Alkin, "15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra Sayın Putin'in Türkiye'ye verdiği destek asla unutulmayacaktır. Batı medyası Sayın Erdoğan ve Sayın Putin'e karşı aynı anda karbon/kopya bir algı operasyonu başlattı. Ancak başarılı olamadılar" diye konuştu. Türkiye ve Rusya'nın Avrupa ve Asya'nın kaderini belirleyecek iki ülke olduğunu kaydeden Alkin, sözlerini şöyle sürdürdü: İki ülke birlikte hareket etmek zorunda. Enerjide daha ileri adımlar atılmalı. Daha güçlü bir ilişki süreci olmalı. İki ülkeyi karşı karşıya getiren olaylara baktığımızda bunların tesadüf olmadığı o kadar açık ki. İki ülke liderleri bunu görüyor.
RUS MEDYASINDAN BÜYÜK İLGİ
Programda Argumenti Nedeli Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Viktor Chulkovskaya, TASS Ajansı'ndan Yulia Nemchenko, Sputnik'ten Ksenia Shakalova, Natalia Portyakova, Kirsanov Andrey V ve Fuad Safarov, Kommersant Gazetesi yazarı Kirill Krivosheev, Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nden Dr. Irina Svistunova, Puşkin Devlet Rus Dili Enstitüsü'nden Kostevoy Victoria Mikhailovna gibi çok sayıda katılımcı yer aldı.