Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimiyle ilgili 3'ü firari 47 sanığın yargılamasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da taraf olduğu davada, aralarında "Paşa" lakaplı Çiğli Ana Jet Üssü imamı Astsubay Zekeriya Kuzu, baskını yöneten Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma ve Erdoğan'ın yerini bildiren o dönemdeki başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın da bulunduğu 44 tutuklu sanık, 4 cezaevi aracıyla Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'na getirildi. Bu sırada ellerinde Türk bayraklarıyla salonun önünde toplanan vatandaşlar, "Hepiniz vatan hainisiniz", "Halkın iradesine darbe vurulamaz", "Vur vur inlesin Pensilvanya dinlesin", "Game over FETÖ" yazılı pankart ve sloganlarıyla darbecileri protesto etti.
İhanet gecesinden 11 gün sonra bir kanalizasyon çukurunda bulunan Paşa lakaplı Zekeriya Kuzu duruşma salonuna böyle getirildi.
'EMRİ SEMİH TERZİ'DEN ALDIM'
Duruşmada, şehit polislerin yakınları ile sanık avukatları da hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, duruşmaların 4 gün devam edeceğini ve cuma günü verilecek aranın ardından salı günü yeniden başlanarak 15 Mart'a kadar süreceğini belirtti. Bu arada, kendileri avukat bulamadığı için CMK uyarınca sanıklara atanan avukatlardan bazıları istifa ederek, darbecileri savunmaktan çekildi. Davanın bir numaralı sanığı Fetullah Gülen'i de, Muğla Barosu'ndan hiçbir avukat savunmak istemedi. Duruşmada ilk olarak baskını bizzat yöneten, davanın 2 numaralı sanığı Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in savunması alındı. Darbe yapılacağını 11 Temmuz'da Semih Terzi'den öğrendiğini öne süren Sönmezateş, "13 Temmuz'da 'Cumhurbaşkanını alıp Akıncı üssüne getir' diyerek bana açık emir verdi. Timlere, 'TSK yönetime el koydu. Cumhurbaşkanı'nı alacağız' dedim. Şükrü Seymen, 'O kadar koruması var, Cumhurbaşkanı'nı alabilir miyiz?' dedi. Ben de 'o tatilde, koruması da az' dedim. Polislerin öldürülmesi dışında tüm suçlamaları kabul ediyorum" dedi.
'BU PLANI ÇOCUKLAR BİLE YAPMAZ'
Kendilerinin tuzağa düşürüldüğünü iddia eden Sönmezateş "Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a gittiğini bilirken, biz tuzağa düşürülerek oraya gönderildik. Ben yaverle görüşmedim. Bu görevi ben planlamış olsaydım, ya başarılı olurduk ya da görevi iptal ederdim. Çünkü 15 yaşındaki bir çocuk bile böyle bir plan yapmaz. Şu anda, 'bizi kim yanılttı ve 4 saat bekletti?' sorusunun cevabını arıyorum. Başı sıkışan herkes benim adımı öne sürdü. Şehitlerimize ben de çok üzüldüm. Gülen'in 'mesih' olduğuna inanmak sapkın bir düşünce. Hiçbir tarikata da bağlı olmadım. Adil Öksüz'le de görüşmedim" diye konuştu.
AMAÇ CUMHURBAŞKANI'NI ORTADAN KALDIRMAKTI
Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avukatı Hüseyin Aydın, sanıkların savunmalarında kendilerine gelen emrin Erdoğan'a suikast yapmak değil sadece derdest etmek olduğunu söylemesiyla ilgili "Yapılan hazırlıklara ve dosya kapsamındaki delillere, özellikle operasyon sırasındaki davranışlara bakıldığında, sanıkların alıkoyma iradesinde olmadığı, Cumhurbaşkanı'nın varlığını ortadan kaldırma iradesiyle olay mahalline gelindiğine dair hiçbir tereddüt bulunmuyor. Bu darbe teşebbüsü ülkeyi işgal girişimiydi" dedi.
SUİKAST TİMİ İÇİN 6'ŞAR KEZ AĞIR MÜEBBET İSTENİYOR
İddianamede, 47 sanığın "Cumhurbaşkanı'na suikast", "anayasayı ihlal"in de aralarında bulunduğu 17 ayrı suçtan cezalandırılmaları isteniyor. Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün "suikast timindeki biri firari 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet talep ediliyor.