Selam Tevhid soruşturması kapsamında aldıkları hukuka aykırı kararlar nedeniyle yargılanan ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında HSYK tarafından meslekten ihraç edilen 54 hâkim savcının yargılandığı davaya Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Sincan Cezaevi'ndeki salonda yapılan duruşmada, dosyaya giren belgeler de okundu. MİT'ten gelen yazıda, başta 17-25 Aralık darbe girişimi ile MİT TIR'larının durdurulması gibi kritik soruşturmalarda görev alan hâkim ve savcılardan, Muammer Akkaş, Celal Kara, Sadrettin Sarıkaya, Cihan Kansız, Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in de aralarında bulunduğu 32 sanığın telefonunda FETÖ'nün haberleşme sistemi ByLock bulunduğu bildirildi. Duruşmada şike davasının hâkimi Mehmet Ekinci savunmasını verdi. Ekinci, Selam Tevhid terör örgütü soruşturmasının MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığı 7 Şubat öncesi ile bu tarihten sonraki sürecinin birbirinden farklı olduğunu 7 Şubat 2012'den sonra soruşturmanın saptırıldığını iddia etti. Kendisinin 7 Şubat'tan sonra bu soruşturmada bir karar vermediğini söyleyen Ekinci, soruşturma üzerinden devlet yetkililerinin dinlenmesinden bu tarih sonrasına denk düştüğünü söyleyerek diğer sanıkları suçladı.
MAHKEME ÜYESİNDEN KUMPAS İSYANI
Sanık Mehmet Ekinci savunmasında, 5 telefon dinleme kararı verdiğini, bu dinlettiği 5 kişinin de İran adına ajanlık yapan kişilerle irtibatlı olduğunu ve eski Selam Tevhid davasının sanıkları olduğunu söyledi. Ancak heyet üyelerinden Hamdi Kara, dinlemeye ilişkin emniyetten gelen yazıda Gökhan adlı kişinin eşine "bir şey lazım mı" eşinin de "gelirken sıvı sabun ve ekmek al" dediği diyaloglarını okuyarak "Size göre terör delili bu mu?" diye sorusunu yöneltti. Ekinci ise bu yazıyı hatırlamadığını söylemekle yetindi.