"Hayır diyenlerin baskı altında olduğu" söylenerek başlanıyor söze. "Doğan medyasınınüzerinde bile baskı kurulduğu" ifade ediliyor.
Bunun öncelikli ifade zemininin neresi olduğuna bakılmaksızın yapılıyor bir de bu. Doğan medyası sürekli "hayır diyenler baskı altında" diye kampanya yapıyor.
(...)
CHP'liler ve hatta HDP'liler "bizim çocuklarımız El Bab'da şehit olurken, Suriyeli gençler bizim topraklarımızda bizim kızlarımızla eğleniyor" diye kışkırtıcı bir söylemle toplumda infial yaratmaya çalışıyorlar. Tıpkı 6-8 Ekim olayları öncesinde HDP'nin "AKP hükümeti bizim kızlarımıza tecavüz eden IŞİD'e destek veriyor" diyerek yaptığı kara propaganda gibi.
Referandum sathı mailinde karşı karşıya kaldığımız bu manipülasyonlar siyasete, siyaset dışı aktörlerin müdahalesini özendirmekle ilgili. Bugün "hayır diyenler baskı altında" diyenler, bundan 10 yıl önce 27 Nisan askeri müdahalesini "(askerin) bildirisindesavunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır" diyerek övmüşlerdi. Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale eden muhtıracıları alkışlayıp "asker Çankaya'yı asla ve asla dincilere bırakmayacak" diyerek bayram etmişlerdi. Bir başkası "asker devreye girdi, 27 Nisan sürecini başlatıp milyonlarca insanımızı rahatlattı" diye yazmıştı. Bir diğeri "orduyla barışık olmayanlar siyasette yol alamazlar" demiş, muhtıracıların değil, "siyasetçilerin basiretli davranarak" çekilmesini istemişti.
O gün, 28 Nisan 2007'de Hürriyet gazetesinde yazan bu isimler bugün "hayırcılar baskı altında" diye veryansın ediyor. Yeni bir süreç için hazırlık yapıyor. Millet de yakından olanı biteni takip ediyor, sırasını bekliyor...