FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Binası'nı işgale kalkışan 74 askerin yargılanmasına Silivri Cezaevi'nde başlandı. Başarısız olan askerlerin linç edilmeden polise teslim olmasını sağlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün iki avukatı da şikâyetçi olarak duruşmaya katıldı. Darbecilerin suçları yüzlerine okunduktan sonra savunma ve sorguları yapıldı. Uzman Çavuş İbrahim Tıraş, AK Parti binası önünde halk önlerine geçince yüzbaşı Hasan Hüseyin Altunsoy'un "Ez şu şerefsizleri" diye bağırdığını anlattı. İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava için Silivri Cezaevi'ndeki duruşma salonunda yoğun güvenlik önlemleri alındı. 1 binbaşı, 2 yüzbaşı, 1 üsteğmen, 1 asteğmen, 1 astsubay, 8 uzman çavuş rütbesindeki 14 tutuklu sanık duruşma salonuna getirildi. Tutuksuz yargılanan 60 er ve erbaştan ise 40'ı duruşmaya geldi.
METRİS KIŞLASI'NDAN ÇIKTILAR
İddianamede sanıklar hakkında "Meclis'i, hükümeti ve anayasal düzeni devirmeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "örgüt üyeliği" suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hapis cezası istendi. Metris Kışlası'ndaki 47'nci Mekanize Motorlu Piyade Alayı'nda görevli askerlerin, 15 Temmuz akşamı birliklerinden çıkarak Sütlüce'deki AK Parti İl Başkanlığı'nı işgale gittiği ancak halkın direnişi karşısında başarısız oldukları anlatıldı. İddianamede Binbaşı Faruk Şimşek'in halkın toplanması üzerine havaya ateş ettiği, askerlerine de gerekirse halka ateş etmeleri yönünde emir verdiği, Üsteğmen Muzaffer Dikencik'in de parti binasına girip yetkilere teslim olmalarını istediği belirtildi. Halkın direnişi sırasında bir vatandaşın yaralandığı, parti binasının da camının kırıldığı kaydedildi. İddianamenin okunmasının ardından tutuklu sanıkların savunma ve çapraz sorguları yapıldı. İlk sırada ifade veren uzman çavuşlar, "KOKTOD (Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi) tatbikatına çıkıyoruz" diye kışladan çıkarıldıklarını savundu. Ağlayarak savunma yapan Uzman Çavuş Hüreyre Can Çatal, "Tatbikat için çıkıyoruz, dendi. Araçlara bindik, bir binaya geldik. Nereye geldiğimizi bilmiyordum. Tabeladan AK Parti İl Başkanlığı'na geldiğimizi anladım. Vatandaşlar 'Ne yapıyorsunuz' deyince bir şey anlamadık. Halk çoğalıncane yapacağımızı şaşırdık. Halk, zırhlı araçlara el koydu. Halk otobüsüyle kışlamıza döndük" dedi.
EZMEK İSTEDİĞİ HALK KORUDU
Uzman Çavuş İbrahim Tıraş da "İçtima alanında Tabur Komutanı Yarbay Recep Karaçam 'mühimmatlar neden hala dağıtılmadı' diye bölük komutanlarına bağırdı. Asker başına ikişer şarjör verip kışladan bizi çıkardılar. AK Parti binasında halk önümüze geçince Yüzbaşı Hasan Hüseyin Altunsoy bize 'Ezin şu şerefsizleri, hep bu şerefsizler yüzünden Türkiye bu hale geldi' diye bağırdı. Linç edilmemizi yine halk içinden sağduyulu olanlar önledi. Önümüze geçip etten duvar ördüler ve bizi korudular. Binbaşı Faruk Şimşek de tek tek elimizi sıkıp 'ben yaptığımızdan pişman değilim' dedi ve sonra da arkasını dönüp gitti" diye konuştu. Uzman Çavuş Şahin Kurt ise şunları söyledi: "Nereye gittiğimiz söylenmedi. Gidince öğrendim. AK Parti binası önünde vatandaşlar toplandı. Sonra milletvekilleri Metin Külünk ve Hayati Yazıcı geldi. Bizim yüzbaşıyla telefonda konuştular.Yüzbaşı kışlamıza dönmeyi kabul etti. Vatandaşlar da su verdi. İETT otobüsüyle döndük."