Viskhadzhıev, derneğin Fatih'teki merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin yaklaşık 200 yıldır Kafkas mazlumlar için ikinci vatan olduğunu ifade etti.
"BU TOPRAFKLARA BİNLERCE ÇEÇEN SIĞINDI"
Çeçenistan'da 1994'ten beri devam eden savaşın ardından bu topraklara binlerce Çeçenin sığındığını anlatan Viskhadzhıev, Türkiye'de yaşayan Çeçenlerin son dönemlerde Rusya'ya iade ve ikamet sorunları yaşadığını kaydetti.
"ÇEÇEN DAVASININ DEAŞ TERÖRÜYLE İLGİSİ YOK"
DEAŞ terör örgütünün kanlı eylemlerinin ardından zaman zaman Çeçenlerin isimlerinin geçtiğini hatırlatan Viskhadzhıev, bunların Çeçenlerin bağımsızlık davasıyla alakası bulunmadığını söyledi.
BİZİM YOLUMUZ CEVHER DUDAYEV'İN YOLUDUR
BURASI BİZİM İKİNCİ VATANIMIZ
Ali Viskhadzhıev, DEAŞ ile Çeçenlerin isimlerinin beraber anılmasından duydukları rahatsızlığı dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bizim onlarla bir alakamız olmadığını anlatmak istiyoruz. Bizim davamız Çeçenistan'da Şeyh Mansur, Şeyh Şamil ile zirveye çıkan, en son dünyanın bildiği Cevher Dudayev tarafından sürdürülen 500 yıllık bağımsızlık davasıdır. Kendi diliyle, kendi memleketinde, kendi vatanında bağımsız olarak yaşamak mücadelesidir. Bizim mücadelemizin sürdüğü yıllarda DEAŞ ya da başka bir şey yoktu. Orada DEAŞ'lı olarak geçen isimlerin davamızla alakasının olmadığını anlatmak istiyoruz. Türkiye'ye karşı Çeçenlerin bir terör örgütüyle birlikte isminin anılması bile bizleri son derece yaralamıştır. Türkiye bizim Çeçen halkına ikinci vatan oldu. Burada mutluyuz ve kendimizi güvende hissediyoruz"