Şehidin babası Mehmet Ali Ocak, Evrensel'in haberindeki gibi cenazenin cemevinden kaldırılma isteğine izin verilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yalan haber nedeniyle acılarının ikiye katlandığını belirten baba Ocak, "Acımızı yaşıyamıyoruz. Yalan haberler üzüntümüzü arttırıyor. Bizim cenazemizi cemevinden kaldırma gibi bir talebimiz olmadı. Haberde bahsedildiği gibi cemevi konusunda ısrar edilince tartışma yaşandığı gerçekleri yansıtmıyor. Bu yalan yanlış haberleri neden yapıyorlar anlamış değilim. Bıraksınlar artık acımızı yaşayalım" diye konuştu. Cenazeyi kendi istekleri ile Bostanlı Beşikçioğlu Camii'nden kaldırdıklarını vurgulayan Mehmet Ocak, "Bizim derdimiz bize yetiyor zaten. Neden böyle yapıyorlar?" diye konuştu. Haberde şehit polis ifadesi yerine ölen polis denilmesine de tepki gösteren acılı baba, "Bu yanlış haberlerin kaldırılmasını istiyorum. Yapılan yanlışlar düzeltilmeli. Haberde şehit polis yerine ölen polis ifadesinin kullanılmasının altında bir art niyet seziyorum. Yazıklar olsun. Gerekirse yapılan bu art niyetli yalan haberlerle ilgili hukuki girişimlerde bulunacağım" dedi.
Polis servis aracına bombalı saldırı düzenlenmişti
Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ndeki hafriyat alanı yakınında bulunan mezarlık duvarının altına PKK'lı teröristlerce yerleştirilen patlayıcı, polis servis aracının geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatıldı. 3 gün önce meydana gelen hain saldırıda evli ve 1 çocuk babası Şenali Ocak için İzmir'in Karşıyaka İlçesi'ndeki, Beşikçioğlu Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, askeri erkan, milletvekilleri, şehidin babası Mehmet Ali Ocak, annesi Gönül Ocak, eşi Yelda Ocak, henüz 1 yaşındaki oğlu Enes Ocak, kardeşleri Ömürcan Ocak, Sibel Ocak, Cüneyt Ocak, Emrah Ocak, yakınları ve çok sayıda İzmirli katılmıştı. Baba Mehmet Ali Ocak oğlunun beresini takarken, şehidin annesi Gönül Ocak Türk bayrağına sarılı tabuta kapanıp, "Sur'un ateş bana düştü oğlum. Bu ateşi kimse söndüremez. 'Ana sen üzülme yerim ve arkadaşlarım çok iyi yerim uzak gelemem ana' demiştin. Sur seni benden aldı. Uzaklara gittin oğlum. Bak oğlum 40 yaşında şehit anası oldum oğlum. 24 yaşında şehit oldun oğlum, yakıştı mı sana oğlum. O hainler oğlumu benden aldı. Sur'un ateşi ana yüreğine düştü. Ana yüreğine düşen ateş sönmez. Ali'm için neler çektim bilir misin? 1 yaşındaki oğlunu yürütemedi elinden tutup gezdiremedi. Oğlu büyüyüp babasını sorduğunda anası ne cevap versin" diye gözyaşı dökmüştü.