15 Temmuz sonrası Batı'da yürütülen dezenformasyona karşı paneller düzenleyen SABAH Yazarlar Kulübü'nün son durağı Almanya'nın başkenti Berlin oldu. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü(BYEGM) ve THY desteğiyle önceki gece gerçekleştirilen panele BYEGM Müdürü Mehmet Akarca, Daily Sabah Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz ve yazarlar Doç.Dr. Fahrettin Altun, Mahmut Övür, Şelale Kadak ve Ozan Ceyhun katıldı. Paneli Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın ve eski Türkiye büyükelçisi, eski Federal Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve ISPAT danışmanı Wolf-Ruthart Born'la ZDF, Der Spiegel, Der Tagesspiegel, Die Zeit, Funke Medien, Focus, Wachsmuthmedia, Regensburg Haber, ONS Media, Medya Berlin ve Newseu. com gibi Alman medyasının temsilcileri takip etti. Panelde "Almanya'nın yeni Türkiye'yi kavraması gerek" mesajı verildi. İşte özetle konuşulanlar:
Ozan Ceyhun: Alman dostların 15 Temmuz'u hala bir oyun gibi algılamasından dolayı hayrete düşüyorum. Almanya'da 15 Temmuz'da Türk halkı için dayanışma göremedik. Bir zamanlar Alman politikacıları, Gülen'den çekinirdi. Erdoğan'ı desteklerdi. Bugün ise tersi noktaya geldik. Nedeni; eski Türkiye, Almanya için kolay ikna edilir/yönlendirilir bir ülkeydi. Şimdi her şey farklı hale geldi. Almanya'nın yeni Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını kavraması gerek. Bunun garantisi de Erdoğan'dır.
Serdar Karagöz: Türk Alman ilişkileri, 90'larda çok sıcak ve samimi geçti. Türkler neredeyse Alman Milli Takımı'nı ikinci takımları gibi gördü. Fakat 2000'lerde ben bu sempatinin yavaş yavaş azalmaya başladığını gözlemliyorum. Bunun nedenleri arasında artan ırkçılık ve İslamofobik yaklaşımlar var. Türkler bir taraftan göçmen akışını engellerken yani Almanlar'ın konforunu korurken, 3 milyon 3.5 milyon mülteciyi kendi ülkesinde tutup onların Almanya'ya gitmesini engellerken, Almanya'dan Türkiye'ye karşı hiç de hak etmediği popülist söylemler Türkleri ve Türkiye'yi rahatsız etti. İki ülkenin de birbirine ihtiyacı var.
Fahretin Altun: Türk dış politikası, 1945'ten sonra ABD ekseni etrafında bir dış politika takip etti. Bunun kırılmaya başladığını görüyoruz. Türkiye özellikle 2013'ten sonra düşük yoğunluklu bir savaşa muhatap. Çok yoğun şekilde, çok farklı unsurlarla, Türkiye'deki iktidarın değiştirilmesi ile ilgili çok yoğun bir program hayata geçirilmeye çalışıldı. Bir siyasi mühendislik dönemi başladı. Ve bütün bunlar toplumun gözü önünde oldu.
Şelale Kadak: Türkler ve Almanlar birbirini seviyor. Çok geçmişe giden ve iyi bir ilişkileri var. İki ülke arasında 35 milyar euroluk ticaret bulunuyor. Ekonomik alanda ilişkiler çok daha iyi. Siemens gibi şirketler Türkiye'de mutlu. Almanlar da mutlu. AB ülkeleri de mutlu. İlişkiler çok derin. Bunların politikalarla bozulması mümkün değil. Türk ve Alman iş dünyası birbirini siyasilerden daha iyi anlıyor.
Mehmet Akarca: İstanbul'da 3. Havalimanı'nın yapılmasıyla birçok ülke tedirgin oldu. Çünkü İstanbul neredeyse dünyanın merkezi konumuna gelecek. Almanya'da 15 Temmuz darbe girişiminin bir tiyatro gibi algılanması hayret verici. Darbe girişiminden sonra yapılan itiraflarda FETÖ'nün kırk yıldır nasıl örgütlendiği tek tek ortaya çıktı.
Mahmut Övür: Hem Öcalan'la hem de Gülen'le röportajlar yapmış bir gazeteci olarak Türkiye'de şiddet haricinde temsil edilemeyecek hiçbir fikir yok. Alman medyasının da Türkiye üzerindeki ölçüsüz baskısının izahı yok.
FETÖ'YÜ ANLATAN KİTAP VERİLDİ
Panele Alman medyası ve STK'lardan ilgi büyüktü. Katılımcılar konuşmalar öncesi kendilerine verilen FETÖ'yü tüm detaylarıyla anlatan kitapları inceledi.
Soldan sağa: Refik Soğukoğlu (Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği Basın Müşaviri), Dieter Bernarz (Der Spiegel Dergisi Editörü), Fahrettin Altun (SABAH Yazarı), Ozan Ceyhun (Eski AP Milletvekili), Mehmet Akarca (Basın- Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü), Wolf-Ruthart Born (Eski Almanya Ankara Büyükelçisi), Şelale Kadak, (SABAH Yazarı) Mahmut Övür (SABAH yazarı) ve Serdar Karagöz (Daily SABAH Genel Yayın Yönetmeni).