Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz yıllardır aynı inanç için mücadele eden, aynı topraklar üzerinde, aynı bayrağın altında, hür yaşayan bir milletiz. Bu bölgede, asırlardır aynı gönül dilini konuşan, aynı istikamete bakan, sevinç ve tasada beraber olan bir kardeşler topluluğuyuz. Bir binanın tuğlaları gibi kenetlenmiş bu milleti yıkabilecek hiçbir fani güç yoktur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa Valiliğinin Nevali Otel'de düzenlediği sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderlerini buluşturan yemekte yaptığı konuşmada, 1,5 yıl aradan sonra tekrar Şanlıurfa'da bulunmaktan duyduğu bahtiyarlığı dile getirdi.
Bugün Rabia Meydanı'nda yapımı tamamlanan 58 ayrı eserin açılışını yaptıklarını belirten Erdoğan, bu yatırımların hayırlı olmasını diledi.
Sağlıktan eğitime, toplu konuttan turizme, altyapı hizmetlerinden spora kadar birçok alanda Şanlıurfalıların hizmetine sunulan yatırımlara dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha önce 200 yataklı bir devlet hastanesi varken bugün Eyyubiye'de 800 yataklı bir eğitim araştırma hastanesinin resmi açılışını yapmak suretiyle Şanlıurfa adeta bir sıçrama yapmış oldu. Çünkü biz Kanuni Sultan Süleyman'ın, 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' ilkesinden hareketle, Devleti Aliye'yi bir sağlıklı nefese feda etmeyi hedefleyen devlet anlayışının mensuplarıyız. Şimdi de 14 yıllık süre içinde sağlığa çok büyük önem verdik. Önce 'eğitim' dedik, ardından 'sağlık' dedik, 'adalet ve emniyet' dedik ve akabinde ulaşımdı, enerjiydi, tarımdı bütün bunlara önem vermek suretiyle bir devlet politikası anlayışı belirledik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan '14 yıllık süre içerisinde sağlığa çok büyük önem verdik'
"Şimdi de bir hedef belirledik." diyen Erdoğan, "800 yataklı bu hastane resmen artık hizmet veriyor, modern gerçekten Şanlıurfaya adeta sınıf atlattıracak bir eser. Ama biz bunu yeterli bulmadık, dedik ki, 'bir ikinci hastane daha.' Bu da benim Başbakan olmadan önce uluslararası camiayı belediye başkanı olarak dolaştığımda gördüğüm sağlıktaki bazı güzelliklerdi. 'Biz niye böyle birşey yapmayalım.' dedim o da şehir hastaneleri anlayışı vardı ve şehir hastaneleri ile ilgili adımları attık. Şanlıurfa'ya da dedik, bir tane bin 700 yataklı şehir hastanesi yapalım." ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa'ya yapılacak şehir hastanesinin ihalesinin yapıldığını, müteahhidinin belirlendiğini dile getiren Erdoğan, eserin en geç üç yıl içinde tamamlanarak şehrin ve bölgenin hizmetine gireceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "O aşk olmasa o dağlar delinmez"
- "TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINI DONATTIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlar bir inceliği gösteriyor, nedir o? Hangi zihniyet insan öncelikli çalışıyor, insana değer veriyor. Yola çıktığımızda, 'Herşey insan için' demiştik, 'Herşey Türkiye için' demiştik. 'Herşey Türk için' demedik, 'Her şey Kürt için' demedik, 'Herşey Arap için, Laz için, şu için bu için' demedik. 'Herşey insan için' dedik, 'Herşey Türkiye için' dedik, yola böyle çıktık. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, bu yola böyle çıktık. Bizim damarlarımızda bu anlayış var, bu anlayışla da bizler Türkiye'nin dört bir yanını donattık, donatıyoruz."
Bu ay içinde ilk şehir hastanesini Mersin'de açacaklarını ifade eden Erdoğan, ilk etapta 30 büyükşehirde şehir hastanelerini açacaklarını bildirdi.
"Türkiye'nin dört bir yanını donattık"
- "TÜM TEHDİTLERE RAĞMEN DİK DURDUNUZ"
"Hakkın, adaletin, milli iradenin kardeşliğin yanında saf tutan Şanlıurfalı kardeşlerimiz için ne yapsak azdır." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son dönemdeki sağlam duruşundan dolayı Şanlıurfa'ya bizim vefa borcumuz var. Siz burada teröre prim vermediniz, teröristlere prim vermediniz. Tüm tehditlere rağmen dik durdunuz. 15 Temmuz gecesi 4 Şanlıurfalı kardeşimiz göğsünü kurşunlara siper ederken şehit oldu. İki Şanlıurfalı vatandaşımız da gazilik payesine ulaştı. En son Beşiktaş'taki kalleş saldırıda Şanlıurfalı polislerimiz Enes Çiçek, Mehmet Taş ve Süleyman Sorkut kardeşlerim şehit oldu. Onların mekanları zaten cennet, biz böyle inanıyoruz. Çünkü onlar, Rabbimin verdiği haberle, ne diyor? 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz.' Onlar ölmedi ki onlar diri ve sevgili Peygamberimize en yakın makamda onlar taltif ediliyor. Nedir o? Şehitlik makamı. Akif'in mısralarında 'Şüheda fışkırıcak toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyadan cüda' derken ilham kaynağı işte bu ayeti kerimedir."
Erdoğan, terörle mücadele başta olmak üzere, bayrak, bağımsızlık, vatan ve ezan için toprağa düşen tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa diledi.
"Biz bu coğrafyada tesadüfen karşılaşmış bir topluluk değiliz." diyen Erdoğan, "Biz yıllardır aynı inanç için mücadele eden, aynı topraklar üzerinde, aynı bayrağın altında hür yaşayan bir milletiz. Bu bölgede asırlardır aynı gönül dilini konuşan, aynı istikamete bakan, sevinç ve tasada beraber olan bir kardeşler topluluğuyuz. Bir binanın tuğlaları gibi kenetlenmiş bu milleti yıkabilecek hiçbir fani güç yoktur. Rabbimiz buyuruyor ya, 'Bünyan-ı mersus' diyor, bunlar birbirinin adeta dişli bir şekilde geçmiş, bunlar yıkılmaz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Dünyanın 32 ülkesinde şehitliklerimiz var'
- "BU TOPRAKLARIN HARCI YÜZYILLARDIR İŞTE BU MUHABBETLE YOĞRULMUŞTUR"
800 yıl önce yaşayan ve ilmi, irfanı, hikmetiyle Şanlıurfa'yı manevi olarak inşa eden Hayat Bin Kays El Harrani'nin, "Muhabbet marifetin ve hakka giden yolun en büyük nişanıdır. Baki olana ancak muhabbet ile kavuşulur" sözlerine atıfta bulunan Erdoğan, "Öbür tarafta da ne diyor şair, 'Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl' diyor. Bu toprakların harcı yüzyıllardır işte bu muhabbetle yoğrulmuştur. Bu millet aslında aşık ve maşuk topluluğudur. Ama son dönemde birileri bunu kurcalamaya başladı. Aşkımızı çekemeyenler oldu, sevdamızı çekemeyenler oldu, bu muhabbetimizi çekemeyenler oldu. İstedikleri kadar çekemesinler asıkla maşukla ayrılmaz, Ferhat'la Şirin'in ayrılmadığı gibi." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne demiştik? 'İnlerine gireceğiz'. Şu anda inlerine girdik, giriyoruz, kaçacak delik arıyorlar. Bu tür ciddi manada büyükşehirlerde, şurada, burada terör eylemleri vesaire yapıyorlar. Arkadaşlar, tabi ki her başarının bir bedeli vardır, ama er veya geç bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz. Şunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız; biz bu ülkeyi masa başında yapılan pazarlıklarla değil, cenk meydanlarında toprağa düşen şehitlerin mübarek kanlarıyla ve büyüklerimizin dualarıyla kurduk." dedi.
Erdoğan, Şanlıurfa Valiliğinin Nevali Otel'de düzenlediği sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderlerini buluşturan yemekte yaptığı konuşmada, yola çıktıklarında sorunların, dertlerin çok olduğunu, ama attıkları her adımda "çoğu gitti, azı kaldı" diyerek, yola devam ettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, gıda, tarımda hep bunu yaptık. Birileri önümüzü kesmek istediler, tehditler ettiler, diktatör dediler, yapamazsınız dediler, edemezsiniz dediler, biz de dedik ki 'Allah'ın izniyle yapıyoruz, yapacağız. Çatlasanız da patlasanız da yapacağız." ifadesini kullandı.
Şanlıurfa'ya yapılan havalimanı, üniversite gibi yatırımları anımsatan Erdoğan, bu tür büyük yatırımları, ancak ufku olan yöneticilerin ve liderlerin yapabileceğini söyledi.
Şehit kanlarıyla yoğrulmuş toprağa "vatan" denildiğini dile getiren Erdoğan, "Onun için tek vatan derken, rastgele tarla değil, rastgele arazi değil, şehit kanlarıyla yoğrulmuş olan bu 780 bin kilometrekareyi biz öyle kolay kolay vatan yapmadık, şehit kanlarıyla yaptık. Dolayısıyla burada operasyon yapmayı düşünenler avucunu yalarlar, onların hepsinin gidecekleri yer bellidir." diye konuştu.
Şehitlerin ailelerini, eşlerini gördükçe üzüldüğünü belirten Erdoğan, "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz." ayetini okudu ve "Bitti, buradan bakacağız olaya." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Canımız yanıyor, ama Allah razı olsun şu anda Suriye'de bire on gidiyoruz, belki bir şehit veriyoruz, ama karşı taraftan da on alıyoruz, onbeş alıyoruz. Onun için silahlı kuvvetlerimizin bütün kademelerine bu noktada 'Allah razı olsun.' diyorum, 'Allah yar ve yardımcıları olsun.' diyorum. Bu mevsimde orada verilen mücadele sıradan bir mücadele değil, ama bedelini de onlara ağır ödetiyoruz. Aynı şekilde Bestler Deresi'nde, Tendürek'te buralarda da ağır ödetiyoruz. Ne demiştik? 'İnlerine gireceğiz' Şu anda inlerine girdik, giriyoruz, kaçacak delik arıyorlar. Bu tür ciddi manada büyükşehirlerde, şurada, burada terör eylemleri vesaire yapıyorlar. Arkadaşlar, tabi ki her başarının bir bedeli vardır, ama er veya geç bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz. Şunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız; biz bu ülkeyi masa başında yapılan pazarlıklarla değil, cenk meydanlarında toprağa düşen şehitlerin mübarek kanlarıyla ve büyüklerimizin dualarıyla kurduk."
- "DÜNYANIN 32 ÜLKESİNDE BİZİM ŞEHİTLİKLERİMİZ VAR"
"Şanlıurfa'nın, Kahramaraş'ın, Gaziantep'in cesareti, İslam coğrafyasının dört bir yanından bu ülkeyi savunmak için koşan kardeşlerimin fedakarlığı sayesinde yedi düvele bu toprakları biz dar ettik." diyen Erdoğan, "Pakistan'dan, Güney Afrika'ya kadar birçok ülkede Türkiye düşmesin, İslam sancağı yere değmesin diye varını, yoğunu bağışlayan dostlarımızın desteğiyle İstiklal Harbimizi zafere taşıdık. Oralarda böyle dualar edildi. Bizim şehitliklerimiz İslam coğrafyasının bir özeti gibidir, bilir misiniz dünyanın 32 ülkesinde bizim şehitliklerimiz var, oralara kadar gitmişiz." ifadelerini kullandı.
Ecdadın, Hint Yarım adasına donanma gönderdiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Niye? Orada zulüm olduğu için. Bazıları da güya 'zulüm var' diye geliyorlar ya ama geldikleri yere, orayı, zulümden refaha, huzura kavuşturmak için değil tam aksine zulmü artırmak için geliyorlar. Çanakkale'ye gidip şehitlikleri gezdiğinizde, tavsiye ederim, gitmeyenler muhakkak gitsin, çocuklarınızla beraber, zaten Milli Eğitim Bakanlığımıza bunun talimatı verilmiştir, mezar taşlarını okuduğunuzda orada coğrafyamızın tüm renklerini görürsünüz, 81 vilayetin tüm renklerini görürsünüz. Gelibolu'da Halepli Ahmet ile Kudüslü Muhammed, Şanlıurfalı Yusuf ile Samsunlu Mehmet'in koyun koyuna yattığını görürsünüz. Her zaman ifade ediyorum; bizim fiziki sınırlarımız farklı, gönül sınırlarımız farklıdır."
- "TÜRKİYE UMUDUN ADI OLDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin sadece mevcut hudutlarıyla idrak edilebilecek, 780 bin kilometrekare itibarıyla anlaşılabilecek bir ülke olmadığını, Türkiye'nin Suriye'den Irak'a, adı hep katliamlarla anılan Arakan'dan fakirlikle mücadele eden Somali'ye, Türkistan'dan Balkanlara kadar büyük bir coğrafya için umudun adı olduğunu söyledi.
Tarih boyunca olduğu gibi bugün de inançları, özgürlükleri uğruna zulüm gören, katledilen yüz binlerce insan için bu toprakların güvenin, çarenin sembolü olduğunu aktaran Erdoğan, Şanlıurfa'nın son 6 yıldır, zulümden, katliamdan ve soykırımdan kaçan Suriyeli muhacirlere sahip çıkarak, bu gerçeği bir ensar anlayışıyla dünyaya gösterdiğini dile getirdi.
Batılıların Anadolu insanı gibi olmadığını ve olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"100 kişi, 300 kişi, 500 kişi alıyor, bunun hesabını yapıyorlar. Şöyle milli gelirine baktığın zaman bizimle mukayese edilebilecek kadar fazla, ama böyle bir şeyi 'hadi gel bakalım, bunları da sana gönderelim' dendiğinde alamıyorlar.
(Şanlıurfalılara hitaben) Komşuluk ve kardeşlik hakkının ne demek olduğunu duruşunuzla siz tüm dünyaya ispat ettiniz. Akdeniz'de boğulan Aylan bebeği gördükleri zaman bazı dergilere kapak yaparlar ondan sonra da dünyaya bunu satarlar. Tamam da ne yapıyorsunuz, onu söyleyin? Benim Mehmetçiğim onu kucağına alıp, sahilden hemen hastaneye götürüyor da sen ne yaptın onu söyle? Yaptıkları bir şey var mı? Söz veriyorlar, biz 'Türkiye'ye 3 milyar avro vereceğiz, bu yıl içinde 5 milyar avro daha vereceğiz.' Kardeşlerim bizim yaptığımız harcama yaklaşık 20 milyar doları buldu ve bize şu ana kadar gelen destek 677 milyon avro ve bu da bize gelmiyor, bizim bütçeye girmiyor. Nereye gidiyor? UNESCO vasıtasıyla Kızılay'ımıza gidiyor. Söz verdikleri rakamı hala göndermiş değiller."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu gelen Suriyeli, Iraklı, kamplarda, kampların dışında... Bunlar içerisinde şu anda İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor ve bu çalışmayla bunların bir kısmını bütün incelemeler yapıldıktan sonra vatandaşlığımıza da alacağız. Çünkü bunların içerisinde çok iyi yetişmiş insanlar var, mühendisler var, avukatlar var, doktorlar var, vesaire vesaire. Bunlardan istifade edelim. Sağda solda kaçak olarak çalışmaktansa vatandaşımız olarak, bu milletin bir evladı olarak çalışsınlar." dedi.
Erdoğan, Şanlıurfa Valiliğinin Nevali Otel'de düzenlediği sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderlerini buluşturan yemekte yaptığı konuşmada, savaşta katledilen masumları gördükçe insanlık için umutlarını yitirenlerin, yardım isteyen insanları kapılarından kovanların mazluma nasıl sahip çıkıldığını, Şanlıurfa'ya bakıp görmelerini istedi.
Böyle vefakar bir milletin evladı ve böyle büyük bir ülkenin Cumhurbaşkanı olduğu için daima "şeref" duyduğunu dile getiren Erdoğan, Suriyelileri bağrına basan Şanlıurfalılara da teşekkür etti.
Gösterilen fedakarlıkları ve sıkıntıları çok iyi bildiklerini belirten Erdoğan, "İnşallah bir adım daha atıyoruz. Bu gelen Suriyeli, Iraklı, kamplarda, kampların dışında... Bunlar içerisinde şu anda İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor ve bu çalışmayla bunların bir kısmını bütün incelemeler yapıldıktan sonra vatandaşlığımıza da alacağız. Çünkü bunların içerisinde çok iyi yetişmiş insanlar var, mühendisler var, avukatlar var, doktorlar var, vesaire vesaire. Bunlardan istifade edelim. Sağda solda kaçak olarak çalışmaktansa vatandaşımız olarak, bu milletin bir evladı olarak çalışsınlar. Dolayısıyla kimse birbirine şüpheci gözle, nazarla bakmasın istiyoruz. Şu anda İçişleri Bakanlığımız inşallah bu adımı atmaya hazır vaziyette." diye konuştu.
- "DAYANMA GÜCÜMÜZÜ KIRMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada ortaya koyduğu liderliğin birilerini rahatsız ettiğine değinerek, son 3 yıldır arka arkaya yaşanan sıkıntıların bu rahatsızlığın eseri olduğunu dile getirdi.
Karşılarındaki güçlerin ellerindeki tüm imkanları devreye sokmaktan çekinmediklerini vurguşayan Erdoğan, "Öyle ki FETÖ gibi 10 yıllardır özenle besledikleri ve gizledikleri ihanet örgütlerini dahi alenen üzerimize salıyorlar. Gezi olayları, 17-25 Aralık, yargı, emniyet, darbe girişimi, çukur eylemleri, terör olayları bu hadiselerin hepsinin de amacı Türkiye'yi hedeflerinden, iddialarından, milli politikalarından vazgeçirmektir." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, "Bir belediye kendi sorumluluk alanı içerisinde devletin iş makinalarıyla oralarda kanallar açar ve bu kanalları terör eylemleri için kullanırsa buna siz meşru olarak bakabilir misiniz" diye soran Erdoğan, evler arasında geçişi sağlamak için tüneller dahi açtıklarını, Batı'nın bunu gördüğü halde hala müdafaada bulunduğunu aktardı.
Kanalların içmesuyu, doğalgaz, kanalizasyon ve elektrik için açılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, birçok yerde içme suyu dahi olmadığını anlattı.
Bölgeye daha önce yaptığı ziyaretlerde, "İnsan bizim insanımız, bize oy vermiyor diye ayrımcılığa gitmeyelim" diyerek yaptıkları hizmetleri hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ama onların kitabında onların anlayışında böyle bir şey yok. Adı ne olursa olsun, terör örgütlerini adeta bir koçbaşı gibi kullanarak dayanma gücümüzü kırmaya çalışıyorlar. Bağımsız, güçlü ve müreffeh bir Türkiye yerine, iç sorunlarıyla boğuşan, terörden başını kaldıramayan, istikrarsız bir ülke istiyorlar. Bunun için de kendini kullandırtmaya hazır kim varsa, hangi örgüt varsa hepsini tedavüle sürdüler. Soruyorum; milletimizin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin en güçlü zamanında hendekle, çukurla, bombayla hayatı insanlarımıza zehir edenleri başka kim harekete geçirmiş olabilir? Milletin kendilerine siyaset için verdiği yetkiyi kullanmak yerine gidip terör baronlarına kapı kulu olanlar, bu ihanetlerine başka ne gerekçe gösterebilirler? 40 yıldır himmet, hizmet, eğitim diyerek devlete sızan, milletin en kutsal değerlerini sömüren FETÖ'nün 248 insanımızın kanına girmesinin başka açıklaması olabilir mi? 2 bin 293 gazimizin F-16'larla, helikopterlerle, tanklarla, toplarla, modern silahlarla yaralanarak, gazi edilmesinin başka bir herhangi bir izahı olabilir mi?"
- "KİMSE GÜÇLENEN TÜRKİYE'Yİ HAZMEDEMİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEAŞ terör örgütüyle mücadele kılıfı" adı aldında bir başka terör örgütünün palazlandırılmasının kime ne faydası olduğunu sorarak, "DEAŞ'a karşı kurulan uluslararası koalisyonun bu örgüte en büyük darbeyi vuran Türkiye'yi yalnız bırakmasını başka nasıl değerlendirebiliriz? İşte bugünkü gazetelerde okudum. Bir general Amerikalı açıklama yapıyor, 'DEAŞ'ı biz kurduk' diyor. Ben söylemiyorum, Amerikalı general söylüyor. Endişelerimizde ne kadar haklı çıktığımızı anlıyorum. İşte PYD, işte YPG bunların arkasında kim var? Bunlara silahları kimler veriyor ve bunların hepsini de tescilli olarak muhattaplarıma söyledim." değerlendirmesinde bulundu.
Oyunun çok ince yapıldığına işaret eden Erdoğan, "Kimse güçlenen Türkiye'yi hazmedemiyor. Güçlü bir Türkiye'nin neler başarabileceğini çok iyi biliyorlar. İsteseler de istemeseler de biz bu işi başaracağız. Ne yaparlarsa yapsınlar, terör örgütleri ve ekonomik manipülasyonlar üzerinden dayatılan senaryoyu kabul etmedik, etmeyeceğiz." dedi.
Geçtiğimiz 14 yılda hiç bir kazanımın kendilerine altın tepside sunulmadığını, bundan sonra da sunulmayacağını vurgulayan Erdoğan, "Unutmayın, zaferin anahtarı sabırdır, sebat etmektir. Artık birkaç terör eylemiyle, birkaç manşetle hizaya sokulan bir Türkiye yok, o iş bitti. O geride kaldı, tarih oldu. Hamdolsun bugün hükümetine, devletine güvenen bir millet var, aleyhte propagandalar yapıldığı halde -huzurunuzda ben doğrusu- muhalefette Sayın Bahçeli'ye, hükümetine, devletine sahip çıkarken vakur duruşu sebebiyle de teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Bugün vatandaşlarının güvenliği için hem ülke içinde hem de ülke sınırları dışında her türlü operasyonu icra eden güçlü bir Türkiye olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ve beraber olunduğunda kimlikler üzerinden bu topraklara ekilmeye çalışılan fitne tohumlarının asla boy veremeyeceğini söyledi.
Suriye ve Irak'taki ateşi Türkiye'ye taşımak isteyenlerin, dikkatli durulduğu takdirde emellerine ulaşamayacaklarına işaret eden Erdoğan, "Devlet ve hükümet olarak, elimizdeki tüm imkanları kullanarak, ülkemize kurulan tuzakları birer, birer Allah'ın izniyle boşa çıkarıyoruz. Sizlerden de bu sürece destek olmanızı bekliyorum. Hangi iddiayla, hangi söylemle, hangi sembolle karşınıza gelirse gelsin, hiçbir terör örgütünün Şanlıurfa'da değil, özellikle kendine alan açmasına, nefes almasına dahi fırsat vermeyin. Siz bunu başarırsınız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere sahip çıkılması isteğinde de bulunarak, "Hiç bir evladımızın bu ihanet çetelerinin pençesine düşmesine müsaade etmeyelim. Devletimiz tüm imkanları sizler için, bu yavrularımız için seferber etmiştir. Bundan hiç endişeniz olmasın." şeklinde konuştu.