Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu düzenlediği basın toplantısında Suriye'deki ateşkese ilişkin konuştu. Çavuşoğlu Suriye'de ateşkesin kalıcı olması için büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayarak, "Biz Suriye'deki mutabakatın garantörüyüz. Bu mutabakatın kalıcı olması gerekiyor.Olası ihlallere karşı mekanizmamız var." dedi.
Çavuşoğlu YPG'nin masada olup olmayacağı sorusuna ise, "PYD'nin cenevre toplantılarına katılması için talepleri oldu biz burada çok net bir tavır sergiledik, muhalifler de net bir tavır sergiledi. PYD'nin bir terör örgütü olduğu gayet net biliniyor. PKK ve PYD bizim için aynıdır. Terör örgütlerine musahamız yok. Astana'da YPG gibi bir terör örgütü olmaması gerektiğini başından beri Rus yetkililere söylüyoruz. El Nusra da bir terör örgütüdür ve masada olamaz." şeklinde cevap verdi.
İşte o konuşmadan satır başları
"Basit bir olay değil, çok çetrefilli bir süreçti. Anlaşmayı bozmak için çok kişi uğraştı ama başardık. Biz ateşkesi tüm Suriye'ye yaymak için çabalarımızı artırdık. Muhalefeti Rusya ile bir araya getirdik. Moskova'da yapılan 3'lü zirve bu süreç için bir temel oldu. Biz Suriye'deki mutabakatın garantörüyüz. Bu mutabakatın kalıcı olması gerekiyor. Memnun olmayan ülkeleri görüyoruz. Herkes burada Türkiye ve Rusya'nın hakkını veriyor.
OLASI İHLALLER İÇİN ÖNLEM ALDIK
Olası ihlallere karşı mekanizmamız var. Çatışma olursa insani yardımların takibi için merkezler kurduk Bu merkezler Rusya ve Türkiye'de olacak. İşin içinde muhalifler de , rejim de olacak. İhlal olursa nasıl yaptırımlar yapılacak bunun için işlemleri başlattık.
İSTEYEN ÜLKELER KATILABİLİR
İleride katkı sağlamak isteyen ülkelere açığız. Bizim amacımız burada rol çalmak değil, biz BM de bu işin içinde olsun istiyoruz. Burada herkesin somut katkılar sağlaması lazım. Umarız Cenevre sürecine tekrar dönüş sağlanır. Siyasi bir çözüm olmadan Suriye'ye istikrar gelmez. Biz Suriye'nin geleceği için yapıcı rolümüzü devam ettireceğiz.
PYD VE PKK BİZİM İÇİN AYNI
PYD'nin cenevre toplantılarına katılması için talepleri oldu biz burada çok net bir tavır sergiledik, muhalifler de net bir tavır sergiledi. PYD'nin bir terör örgütü olduğu gayet net biliniyor. Salih Müslim'in Kandil dağından nasıl davet edildiğini, Salih Müslim'e ne görevler verildiğini kendisi belgeleriyle de tüm toplantılarda sundu. Şu anda PKK ile PYD'nin bir farkı yoktur. Terör örgütlerine musahamız yok. Astana'da YPG gibi bir terör örgütü olmaması gerektiğini başından beri Rus yetkililere söylüyoruz. El Nusra da bir terör örgütüdür ve masada olamaz.El Nusra'yla DAEŞ Türkiye tarafından kimse isimlerini bilmezken bile terör listesine alınmıştır. Terör gruplarıyla orada hakkını arayan masum gruplar ve ılımlı grupları çok iyi ayırmak lazım.
KOALİSYON UZUN BİR ARADAN SONRA DAEŞ'İ VURDU
El Bab'a geçen hafta hava şartlarından dolayı, hava operasyonları yapılamadı. Dün itibariyle tekrar başladı. Çağrımız yer buldu, koalisyon da uzun zaman sonra El Bab'da DAEŞ'i vurdu. Madem biriz beraberiz neden havadan destek vermiyorsunuz? Rusya bile dün DAEŞ'i hedef aldı. Ateşkesten sonra herkes enerjisini DAEŞ'e yönelik kullanacağız. Karadan operasyonda hız kazanacak. Tabi burada bir direnç var. DAEŞ için, El Bab, Rakka, Musul çok önemliydi. Buradan dönüş yok. DAEŞ'i Irak ve Suriye topraklarından defetmek istiyorsak, bu önemli şehirlerde de mücadelemizi sürdürmemiz lazım.
ABD VE RUSYA'NIN 'DİPLOMAT' GERİLİMİ
Ateşkesi etkilememesini arzu ederiz. Diğer konu kim haklı onlara girmek istemeyiz ama bugün dünyada iki küresel aktör olan ülke arasında gerginlik arzu etmeyiz. NATO içindeki tüm ülkeler de uçak düşürme hadisesinden sonra, bize Rusya ile Türkiye arasındaki gerginliği gidermemiz için yapıcı tavsiyelerde bulundular. Biz de kendilerine ilişkilerimizi normalleştirmek istiyoruz demiştik. Şimdi aynı şeyi bu ülkeler için de söyleyebiliriz. Gerginliğin iki ülkeye de hiç kimseye de bölgeye de faydası olmaz. Biz tekrar bir Soğuk Savaş dönemine girmek istemiyoruz."