Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikasti soruşturması sonucunda İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu mezunu, Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın FETÖ'nün uyuyan hücrelerinden olduğu ortaya çıkmıştı. İzmir Cumhuriyet Savcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, Altıntaş'ın yanı sıra 4 polis arkadaşının da FETÖ'nün uyuyan hücre elemanı olduğunu belirledi. İzmir'deki polis okulunda bir dönem teknisyen yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Süleyman Ergen'in de aynı hücreden olduğu, 5 polisten sorumlu imam olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan Ergen ile 4 polisin suikastçi polis Altıntaş ile olan bağlantıları araştırılırken, gözler Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü içinde başka kripto FETÖ'cüler olup olmadığına çevrildi. İstihbarat ve MİT'in bugüne kadar deşifre olmayan FETÖ üyesi Altıntaş gibi kripto polis ile askerleri belirlemeye yönelik çalışmaları sürerken, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında örgütün özel olarak yetiştirdiği üst düzey bir muvazzaf subay itirafçı oldu. Kripto subay, örgütün yapısı, işleyişi ve kendisinden kimlerin sorumlu olduğunu savcılıktaki ifadesinde anlattı. İtirafçı subay 15 Temmuz öncesi ve sonrası kendisine ulaşılmaması veya örgüt tarafından herhangi bir görev verilmemiş olmasının TSK içinde uyuyan hücreler bırakıldığına işaret ettiğini söyledi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, itirafçı subayın ifadesinden yola çıkarak TSK içinde hala görev yapan ve deşifre olmayan FETÖ'cü subayları belirlemek için soruşturmayı derinleştirdi.
"ORTAOKULDA TANIŞTIM"
FETÖ'nün kendisini özel olarak yetiştirdğini söyleyen itirafçı subay, "Ortaokuldayken ışık evlerine gidip gelmeye başladım. Cemaat evlerinde üniversiteden gelen abiler bizi ders çalıştırıyordu. Ortaokuldan sonra beni askeri liseye yönlendirdiler ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bu şekilde girdim. Bana 15 Temmuz darbe girişiminden önce ve sonra kesinlikle ulaşmadılar ve görev verilmedi. Bu normal bir durum değil. Çok şaşırdım. Cemaatin beni B planı için deşifre etmediğini düşünüyorum. TSK içerisinde benim gibi cemaatin yetiştirdiği, darbe girişiminde kullanılmayan ve bugüne kadar deşifre olmayan subaylar olabilir. Darbe girişiminde bana görev verilmemesi de başka bir planının olduğuna işaret ediyor.