Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan YÖK Başkanı Saraç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Üniversite giriş sınavları ve sınavlarda açık uçlu soru sorulmasına ilişkin yapılan çalışmaları anlatan Saraç, yükseköğretime girişle ilgili dünyada ne uygulandıysa Türkiye'de de onun uygulandığını söyledi.
Sınavlarda geçmiş dönemde yapılan uygulamaları hatırlatan Saraç, yükseköğretim giriş sistemiyle ilgili, adaletin tesis edildiğine dair herhangi bir endişe olmadığını vurguladı.
Saraç, geçen yıl "Açık uçlu sorular sorulabilir" dediklerini hatırlatarak, "Soru sorulabilir" dendiğinde zihinlere, "Bu konuda bir çalışma yürüyor" düşüncesinin gelmesi gerektiğini ifade etti. Saraç, 2017'de üniversiteye girişteki ikinci aşama olan LYS'de öğrencilerin açık uçlu sorularla tanışmasını sağlayacak az sayıda soru sorulacağını ifade edebileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Söylediğim gibi öğrencilerin açık uçlu sorularla tanışmasını sağlayacak şekilde. Yani öğrencilerimizi hiçbir şekilde tedirginliğe sevk etmeyecek, belki belli bir tarihi veya rakamsal olarak belli bir sonucu, matematiksel işlemi orada kodlayacak şekilde, yoksa bir problemin çözüm aşamalarının kağıtta görülmesi değil. Yani sosyal bilimlerde, tarihte diyelim belli bir tarihin sorgulanmasında kodlanacak veya matematikte bir sorunun cevabının ortaya konulmasında kodlanacak şekilde, az sayıda soru sorulabilir. Bizim istediğimiz şey şu. Üniversitelerimizin giriş sistemi bütün Türkiye'yi ilgilendiriyor, anne babaları itibarıyla. Onları tedirginliğe sevk etmememiz lazım. Birden çok keskin virajlar alınmaması lazım. Açık uçlu soruya yavaş yavaş, tedrici olarak geçilecek. Bu bağlamda öğrencilerimizin bu hususla tanışmasını istiyoruz."
Saraç, bunun, öğrencileri endişeye veya çalışma stillerini değiştirmeye sevk edecek bir değişiklik olmayacağını vurguladı.
- "Danışma kurulları oluşsun istiyoruz"
Meslek liselerinden yükseköğretim programlarına sınavsız geçişin kaldırılması ve meslek lisesi öğrencilerine ek puan getirilmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Saraç, sınavsız geçişle ilgili uzun yıllardır eleştiriler yapıldığını hatırlattı.
Daha sonra kanuni bir düzenlemeyle sınavsız geçişin kaldırıldığını aktaran Saraç, yönlendirmenin tamamen ortadan kalkmaması için de ortaöğretim başarı puanına eklenecek 0,06 düzeyinde bir ek puan belirlendiğini söyledi.
Saraç, şöyle devam etti:
"Sınavsız geçişin kaldırılmasını meslek yüksekokullarıyla ilgili iyileştirme çabalarının bir parçası, ilk adımı olarak görüyoruz. Bundan sonra bize başkaca vazifeler de düşüyor. O da şu; meslek yüksekokulu programları için danışma heyeti oluşsun istiyoruz. Oranın sanayisi, endüstrisi, özel sektörünün de fikrini beyan edeceği danışma kurulları oluşsun istiyoruz. Bir başka şeyi daha gerçekleştireceğiz. Yükseköğretim Kurulu bünyesinde yine meslek liselerinin eğitimi, öğretimi, bütün şekillenmesinden sorumlu Milli Eğitim Bakanlığının da yer alacağı ama özel sektörün de yer alacağı bir kurul oluşsun istiyoruz. Bu, koordinasyon kurulu olsun istiyoruz."
Türkiye'de şu an nitelikli ara eleman sıkıntısı yaşandığını vurgulayan Saraç, mühendis fazlasının olduğunu ancak sanayinin, endüstrinin istediği yetkinliğe sahip tekniker bulunamadığını aktardı.
Bu yüzden meslek yüksekokullarının üzerinde durulması gerektiğini dile getiren Saraç, şunları kaydetti:
"Sadece YÖK değil, alakadarlar, diğer paydaşlarla bu hususun halledilmesi lazım. Çünkü ülkenin kalkınması, yükseköğretim kurumlarının iyiliğiyle, kalitesiyle, niteliğiyle doğrudan orantılı ama bu da sadece üniversitelerin 4 yıllık lisans programlarıyla sınırlı değil. Burada dikkatimizi iki yıllık meslek yüksekokullarına da çevirmemiz lazım. Bu bağlamda sınavsız geçişin kaldırılmasını çok önemsiyoruz. Yüksek öğretimde 7 milyon 300 bine dayandı öğrenci sayısı. Bunun yüzde 35'e yakını meslek yüksekokulları öğrencileri ve 900'ün üzerinde de meslek yüksekokulu var."