Halep'te yaşanan son gelişmelere ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları ise şöyle:
Türkiye olarak İran ve Rusya ile ciddi temaslarımız oldu. Vahşetin değişik boyutlarını Halep'te gördük, sessiz kalamazdık. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla temaslarımızı gerçekleştirdik. Nitekim kendisi gerek Suriye ile gerekse NATO Genel Sekreteri ve dün Obama ile Merkel ile görüşme gerçekleştirdi. Sayın Başbakanımız da gerekli temasları sürdürüyor. Bakanlarımızı görevlendirdi. Gece gündüz çalışıyoruz. Halep için seferber olduk. Türkiye Cumhuriyetinin tutumunu belirten açıklamalar yaptık.Şu bilinmelidir ki hiç kimse tyardım etmese de biz Türkiye Cumhuriyeti olarak Halep'ten kurtarılan kardeşlerimize yardımlarımızı gerçekleştireceğiz. İİT'nın Cidde Halep üzerine toplantısı olacak. Uluslararası platformda da çabalarımızı sürdürüyoruz. BM'i acil oturuma davet etmek için görüşmelerimiz devam ediyor. 27 Aralık'ta Moskova'da Türkiye-Rusya-İran zirvesi olacak
SURİYE'DE HEDEF KALICI BİR BARIŞ
Peki sonuç ne? Biliyorsunuz dün taciz atışları nedeniyle tahliye duraksadı. Ardından yaptığımız girişimler sayesinde tahliyeler tekrar başladı ve bu sabah itibariyle 6 konvoy geçti ve 7500 kişi kurtarıldı. Hasta, yaralı ve kadın ile çocuklar öncelikli. Gerekli tedbirlerimizi aldık. Her türlü hazırlığımız tamam. Kardeşlerimiz için her türlü temasımız sürecek. Şu anda son konvoyla ilgili bir tıkanıklık oldu bunu aşabilmek için İran Dışişleri Bakanı ile görüştüm. Bu tıkanıklığı aşabilmek için gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Amacımız Suriye'de ateşkes sağlansın ve kuşatma altındaki tüm insanlar kurtarılsın. Suriye'de hedef kalıcı bri barış. Emeği geçen herkese başta Cumhurbaşkanımıza ve herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
SORU - CEVAP
YOĞUN DİPLOMASİYE RAĞMEN ÇÖZÜLEMEYEN NE?
Rejim ve destekçileri tarafından sorun çıkarılıyor. Arazide farklı aktörler ve farklı ülkeler var. Siyasi çıkar elde etmek isteyenler ve insani konuları göz ardı eden gruplar var. Biz hepsini mekik diplomasisi ile yoğun temasta bulunarak çözüm elde etmeye çalışıyoruz. bu durumu yöneterek çözüm elde etmeye çalışıyoruz. Ateşkes ilan edilmesine rağmen gerçekleşemiyor ama biz tüm bu zorluklara rağmen çözüm elde etmeye çalışıyoruz.
TAHLİYE EDİLENLER NERELERE YERLEŞTİRİLECEK?
Suriye'de kalıcı bir çözüm için İran ve Rusya'nın yapıcı rolü önemli. Dediğimiz gibi arazide değişik gruplar var. İran biliyorsunuz rejime destek veriyor. Bu anlamda Zarif ile görüşmelerimizi sürdürdük. Esasen bazı bölgelerde arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalarda, Şii ve Sünni köylerin boşaltılması anlamında karşılıklı anlaşmalar yapıldı. Halep'te de bu şekilde anlaşmalar yapılması lazım. Şii ve Sünni köyler var. Bu köylerde yaşayanlar insan ve bu kuşatmadan ayrım yapılmadan kurtarılması gerekiyor. Mutabak sağlanmasına rağmen uyulmuyor. Biz insanın olduğu her yerde aynı hassasiyeti gösteriyoruz. İdlib'te kalmak isteyenler orada kalacak ama biz sınırın öbür tarafında kamp kurduk. Yaralıları Türkiye'ye alıyoruz. İleride kamplarda olan kişileri de alabiliriz ama ülkelerine dönmek isteyebileceklerini düşünüyorum. Tahliyeler tamamlanmadı, çok sayıda insan kaldı. Tahliyelerin devam etmesi gerekiyor. Ayrılmak isteyen çok sayıda kişinin bulunduğunu biliyoruz. Tahliye edilenler sivil, tamamlanması gerekiyor.
MUHALİFLER NEREYE GİDECEK? 600 BİN KİŞİYİ ÖLDÜRMÜŞ ESAD'LA...
Muhalifler hafif silahlarıyla ayrılması söz konusu. İdlib tarafına gitmeleri söz konusu. Bu konuda ön mutabakat var Cumhurbaşkanımız ve Putin'in görüşmesinde, Putin'in şöyle bir teklif oldu: Ateşkes sağlandıktan sonra muhaliflerden bir temsilci ile Rejimin temsilcilerinin üçünci bir ülkede görüşmelerinde fayda var. Basına bu durum farklı yansıdı. 600 bin kişiyi öldürmüş Esad ile oturup neyi konuşacaksınız? Süreci engellemek için rejim ve destekçileri sürekli dezenformasyon yapıyorlar ama varsayım dedikodular üzerine hareket etmeyiz. Şu anda rejimle doğrudan görüşmemiz söz konusu değildir. Rejim ile doğrudan görüşmemiz mümkün değil. Suriye genelinde acilen ateşkesin sağlanması lazım, bir an evvel siyasi çözümün bulunması lazım.