Çeşitli temaslarda bulunmak için Rusya'da bulunan Başbakan Binali Yıldırım, Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü'ndeki konferansta konuştu. İki ülke ilişkilerinin yanı sıra bölgesel konulara da yer verdiği konuşmasında Başbakan Binali Yıldırım şunları kaydetti:
Türk ve Rus arşiv idarelerinin işbirliğine, Moskova İstanbul sergisiyle bir kez daha tanık olduk. Bu sergi vesilesiyle iki ülkenin tarihlerinde ne kadar birbirlerine vakit ayırdıklarına bir kez daha şahit oldu. Türkiye - Rusya ilişkilerinde son yıllarda zincirleme değişimler yaşadık. İlişkilerimizin bir alanına attığı adım diğer alanlarda iş birliklerini tetikledi. Ancak son yaşadığımız talihsiz bir olay nedeniyle ilişkilerimiz sekteye uğradık. İlişkilerimizin normalleşme süreci Ağustos ayından beri başlamış bulunuyor. Cumhurbaşkanımız 9 Ağustos'ta Rusya'ya, Rusya Cumhurbaşkanı Putin ise Ekim ayında Türkiye'ye ziyarette bulundu. Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'da geçtiğimiz hafta Antalya'da biraraya geldi. Antalya Rus misafirlerimiz için bilinen bir yer. Bulunduğumuz salonun yarısı Antalya'yı bildiğini söyledi, diğer yarısını da bekliyoruz. Antalya'ya sadece tatil için değil Antalya'da çok sayıda Rus Türk evliliği ve yerleşik aileler de var. Bu da ilişkilerimizi derinleştiren ayrı bir özellik. Bugün Aziz Nicola günü. Biliyorsunuz Aziz Nicola Antalya doğumludur.
Başbakan Binali Yıldırım Rusya'da
SİYASET BENİM İÇİN MİLLETE HİZMET ARACIDIR
Ben projeciyim. Milletin hayatını kolaylaştırmak için birçok projeleri Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 14 yılda gerçekleştirdik. Mesele bu ayın 20'sinde hayata geçirecek olduğumuz tünel projesi, dünyada örneği olmayan bir proje. Siyaset benim için millete hizmet aracıdır. İnsanın hayatını kolaylaştırmayan siyaset anlamsız bir siyasettir. Siyasetçiden vatandaşların da beklediği bize verilen sözlerin yapılıp yapılmayacağıdır. Bugün görüyoruz ki insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi çok önemli bir ilke. Eğer insanlar gerekli ihtiyaçları karşılansaydı, yaşadıkları ülkelerde mutlu olsaydı ne göç hevesi ne de bölgelerinde karışılıklık olacaktı. ABD'de başlayan ve dünyaya yayılan küresel krizinde, ortadoğudaki savaşların kaynağıda bu yüzdendir.
DÜNYANIN EN HAREKETLİ BÖLGESİNDEYİZ
Türkiye Rusya ilişkileri bölgemizi çok yakından ilgilendiriyor. Rusya-Türkiye ilişkileri sadece iki ülke arasında olan ilişkiler değil. Aynı zamanda bölgemizi de çok yakından ilgilendiriyor. Biz karar vermedik nerede doğacağımıza ama bu coğrafyanın geleceğinin nasıl olacağına biz karar verebiliriz Türkiye'yi merkez alsanız 3 saatlik uçuşla 56 ülkeye ulaşırsınız. Bu bölgede bir buçuk milyarın üzerinde insan yaşıyor. Dünyanın en hareketli bölgesi burası. Medeniyetlerin buluştuğu bir bölge. Dolayısıyla bu bölge tarih boyunca hep hareketli olmuş. Zenginlik merkezi Batı'da bir doygunluğa erişti ve Doğu'ya doğru hareket ediyor. Bu nedenle sorumluluğumuz var. Bugün tüm ülkeler birbirine bağımlı. Bölgesel sorunlara ilgisiz kalırsak bu sorunlar küresel sorunlara neden olabilir. Terör örgütlerinin ortaya çıkmasının sebebi bölgesel sorunların çözülememiş olmasıdır. Türkiye Rusya ilişkilerinde diğer ülkelerde olmayan başka şeyler de var. Özellikle enerji alanında birbirimize bağımlıyız. Devreye alacağımız Türk Akımı ve Nükleer Enerji'deki işbirliğimiz geleğimizi belirliyor. 2023'e giderken Türkiye'de inşaa edilecek Akkuyu'daki ilk nükleer enerji santralini devreye almış olacağız. Ayrıca Karadeniz'i çevreleyen 8 ülke var. Bu ülkeler arasında Karadeniz çevreyolu projemiz var. Türkiye'nin önemli özelliklerinden bir taneside Karadeniz'in etrafındaki ülkelerin dünyaya açılan yegane yolu olması. Boğazlar yıllarca ricaretin geçiş için bir merkez olmuş. Şimdi Boğazlar bu yükü kaldıramıyor. Kanal İstanbul ile Boğazların bu yükünü azaltacağız. Güzel işleri, projeleri daha fazla ön plana çıkarmamız lazım.