Başbakan Binali Yıldırım, TBMM'de düzenlenen Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkını Kazanmasının 82. Yıl dönümü Etkinliğinde yaptığı konuşmada, "Türkiye Anadolu topraklarında genç Cumhuriyeti kurarken Kurtuluş Savaşımızda kadınıyla, erkeğiyle. Yaşlısıyla, genciyle hep beraber mücadele ettik. Halide Edip Adıvar. İnsanları Sultanahmet meydanında heyecanlandıran İstiklal Mücadelesinin ateşini adeta yakan unutulmaz kadınlarımızdan. 'Bebeğim anasız olur. Vatansız olmaz' diyen NeneHatun. Kadının memleket sevdası, istiklal sevdası erkeğin bu hasretlerinden daha az değildi. Sevinçte de beraberiz, üzüntüde beraberiz. Çünkü kadın erkek birbirini tamamlıyor. Kadın erkek bir bütünün iki parçası. Biri olur diğeri olmazsa eksik olunur. Bakan olabilirsiniz, başbakan olabilirsiniz ama sonunda size bir bakan olmazsa hiçbir şey yapamazsınız. Kadınlarımız sadece erkeklere bakmıyorlar. Kadınlarımız çocuklarımızı da hayata hazırlıyorlar" ifadelerini kullandı.
"BENİM KİŞİSEL TERCİHİM KADINA KOTA DEĞİL, KADINA MÜCADELE EDECEĞİ ALANLARI AÇMAKTIR"
Kadınların iş hayatında da önemli yerlere gelmeye başladığını söyleyen Yıldırım, "Üst düzey yönetici olmuş çok başarılı kadınlarımız var. Siyasette adından söz ettiren kadınlarımız gittikçe artıyor. Kadınlarımızın demokrasimiz geliştikçe, kendilerini ifade etme özgüvenlerini kazanma yönünde önemli gelişmeler kat ettiğini görüyoruz. Kadınlar için şüphesiz en büyük mücadeleyi, en büyük hakları kendileri elde ediyor. O mücadele olmadan sonuç olmaz. Ama o mücadeleyi görüp gerekli adımları da atmadan olmaz. Onu da demokrasiyi özümseyen ve kadınlarımızın beklentilerini yerinde, zamanında gören idareciler olur. Burada bir korumacılık bir ayrımcılık asla kabul edemeyiz. Kadına esasında kota ayırmak belki bilinçlenmemiş yeterince demokrasi anlayışını geliştirmemiş ülkelerde düşünülebilir. Benim kişisel tercihim kadına kota değil, kadına mücadele edeceği alanları açmaktır. Doğru olan budur. Kota bir korumacılıktır. Korumacılık da gelişmenin önündeki en büyük engeldir. Kadın erkek bir olacağız, beraber olacağız, hayatın zorluklarını birlikte göğüsleyeceğiz, güzelliklerini de birlikte yaşayacağız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım "Halep'te acı çeken kadınların seslerini duyuralım"
"KADINLARIN HAKLARININ GÜÇLENMESİ İÇİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ BİZ YAPTIK"
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Başkanının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının bu konuda son 14 yılda yapılanları anlattıklarını hatırlatan Yıldırım, "Ama şunu bilmenizi isterim ki; kadınların haklarının güçlenmesi için anayasa değişikliğini biz yaptık. Medeni kanunda cinsiyet ayrımcılığına son veren düzenlemeleri biz gerçekleştirdik. Aile reisi tanımlamasında erkeklerin pabucunu dama atan da yine bizim iktidarımız. Aile reisi kadınlarda olabiliyor, erkeklerde olabiliyor. Aynı zamanda soyadlarını rahatlıkla kadınlarımız kızlık soyadlarını rahatlıkla kullanabiliyorlar. Miras taksiminde eşit olmayan uygulamalar vardı. Erkek çocuğa daha fazla hak tanınıyordu. Bunları biz kaldırdık. İstihdama daha fazla alan açılmasını yine AK Parti iktidarlarında gerçekleştirdik. Eşit işe eşit ücret düzenlemesini de yapan yine AK Parti iktidarımız oldu. Kadın girişimcilere özel destekler hükümetlerimiz tarafından sağlandı. 2010 yılında kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayan kararı da aldık. Buraya kadar iyiydi ama bu iyi değil. Pozitif ayrımcılık uyguladığımız zaman erkeklerin hali ne olacak. Onu düşünmek lazım. Hanımlarımızda derki, 'bu kadar yıl siz zaten öne çıktınız biraz da siz bakın biz ilerleyelim' diye düşünebilirler. Haksız da değiller. Doğum öncesi, doğum sonrası izinler, sigortalıların doğum nedeniyle çalışmadıkları süre boyunca dışarıdan borçlanmaları, engelli kadınlarımıza erken emeklilik, çalışan bütün annelere doğuma bağlı yarı zamanlı tam ücretli çalışma imkanı, doğum hediyesi vs. G20'de ilk defa 'Kadın 20' başlığıyla kadınların küresel anlamda sorunlarını ele alan ve 2025 yılına kadar 100 milyondan fazla kadının iş hayatına dahil edilmesini sağlayan kararları da yine Türkiye'nin dönem başkanlığında biz aldık" açıklamasında bulundu.
"GELİN TÜRKİYE'DEN YOLA ÇIKARAK BİR VİCDAN HAREKETİ BAŞLATALIM"
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gayretlerinize ve elden edilen her başarı dünyadaki bütün kadınların başarısı olacak. Bu büyük sorumluluğu vakarla taşıdığınıza yürekten inanıyorum. Özellikle Halep'te ızdırap çeken kadınlarımızı buradan hürmetle selamlıyorum. Gazze'de Suriye'de dünyanın birçok yerinde hiçbir suçu günahı olmadan bedel ödeyen kadınlarımıza buradan selamlarımızı iletiyoruz. Terör örgütlerinden devletlere çetelerden mezhep savaşçılarına kadar hepsinin bir olup bir şehir üzerine bu kadar gideceğini bu şehrin sakinlerine bu kadar ağır bedel ödeteceğini hiç kimse tahmin edemezdi. O çaresizlerin ve kimsesizlerin kısık sesleri kalbimizi kanatıyor. Ama Türkiye burada da kendine yakışanı yapmaya devam ediyor. Zulüm gören o insanlara sahip çıkıyor. Ekmeğini paylaşıyor. Kucak açıyor. Sofrasında yer ayırıyor. Özellikle de kadınlarımızın çektiği acılara dikkatinizi çekmek istiyorum. Buradan bütün kadınlarımıza çağrıda bulunuyorum; gelin Türkiye'den yola çıkarak bir vicdan hareketi başlatalım. Sessiz dünyanın STK'lar, özel sektör, devlet, siyaset el ele verelim. Halep'teki acı çeken kadınların seslerini duyuralım. Sessiz dünyanın dört bir köşesinden duyulsun. Artık hiçbir coğrafyada kadınlarımız ağlamasın diyerek yola çıkalım. Yanı başımızda yaşanan insanlık dramına dikkat çekelim. Kine, nefrete, yıkıma karşı gönül diliyle konuşan sevgiyi ve birlikteliği yayan bir hareket içinde olalım. Ürettiğiniz bütün değerler için ülkem adına siz kadınlarımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Allah hepinizden razı olsun. Allah eksikliğinizi göstermesin. Analarımızı başta olmak üzere tüm cefakar kadınlarımıza buradan en derin selam ve saygılarımı iletiyorum