BM İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Özel Raportörü Nils Melzer, Türkiye ziyaretine ilişkin raporunda, Türkiye Hükümetinin daveti üzerine 27 Kasım – 2 Aralık 2016 tarihleri arasında İşkence ve diğer kötü muameleye ilişkin mevcut durumu ve zorlukları araştırmak üzerine Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirtti. Melzer raporunda "Ziyaret esnasında ekibiniz ve bana göstermiş olduğunuz kusursuz işbirliği ve anlamlı resmi toplantıları kolaylaştırma ve organize etme konusunda Dışişleri Bakanlığının temsilcilerinin çabalarından dolayı Türk yetkililerine teşekkür etmek istiyorum." dedi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİNE MİNNETTARIM
Melzer, Ankara'daki Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının üst düzey görevlileriyle görüştüğünü,Yargıtay yargıçlarıyla, Ankara ve Diyarbakır Savcılarıyla ve İstanbul Adli Tıp Kurumu üyeleriyle görüşmeler yaptığını Silivri başta olmak üzere bazı cezaevi ve karakolları ziyaret ettiğini belirtti . Melzer "Ziyaretimiz sırasında ben ve ekibim özgürlüklerinden yoksun bırakılan kişilerin tutulduğu tüm yerlere sınırsız erişim hakkından yararlandık, yetkim dahilinde özel olarak mahkumlarla özel olarak görüşebildim. Bunun için T.C hükümetine minnettarlığımı tekrar dile getiriyorum."dedi.
SIFIR TOLERANS BAĞLILAR
Melzer raporunda "Türkiye'nin kurumları ve mevzuatı prensip olarak işkenceye ve kötü muameleye karşı yeterli tedbirler sağlamaktadır. Hükümetin kararlılığı sayesinde 1990'lı yıllardan beri işkence karşıtı mücadelede önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bireylerin insan hakları ihlallerine, işkence ve kötü muameleye ilişki iddialar için doğrudan dilekçe sunabilmelerine imkan sağlayan Anayasa Mahkemesi düzeyinde adli tedbirler mevcuttur. Yetkililerle görüşmeler sırasında devletin adli, yasama ve yürütme erklerindeki tüm görevliler Türkiye'de işkenceye ilişkin sıfır tolerans ilkesine olan bağlılıklarını vurguladılar." dedi.
15 TEMMUZ DERİN TRAVMA YARATTI
Melzer, "Yetkililerle yapılan görüşmelerde, 15 Temmuz 2016 olaylarının Türk yetkilileri, vatandaşları ve memurlara yarattığı derin travmaya şahit oldum, görevlileri olayların şokunun hükümetin Türkiye kurumlarının bütünlüğü ve güvenliğini muhafaza etme kararlılığını harekete geçirdiğini belirtmişlerdir. Bu durum kapsamlı acil mevzuatların kabul edilmesine yol açmıştır. Özellikle ilgilendiğim hususlar gözaltı süresinin adli denetim olmaksızın 30 güne çıkaran, avukata erişim olmaksızın gözaltı süresinin 5 güne çıkaran 667 ve 668 sayılı KHK'lardır." dedi.