Şu an içerik noktasında bir şey söylemenin doğru olmayacağını belirten Turan, esas konular üzerinde istişarede bulunduklarını dile getirdi.
"OHAL ortamında seçim olur mu?" tartışmalarına da değinen Turan, OHAL'in anayasal bir sistem olduğunu, Türkiye'nin bunu zorunlu şartlardan dolayı tercih etmek durumunda kaldığını söyledi.
Türkiye'de ilk defa OHAL ilan edilmediğine dikkati çeken Turan, "OHAL kapsamında seçim yapılıp yapılmaması çok doğru bir tartışma değil. Biz OHAL'in bir an önce bitmesi taraftarıyız. Ancak Doğu ve Güneydoğu'da 15 yıldır, 20 yıldır OHAL vardı ve orada onlarca seçim oldu. Dolayısıyla 'Olağanüstü halde seçim olur mu?' tartışmalarını abesle karşılıyoruz. Bu bir tercihtir. Hiçbir mahzur yoktur. Biz, olabileceğini düşünüyoruz. Bugün nasıl işimize gidiyorsak, aynı şekilde oy kullanacağız. Doğu ve Güneydoğu'da uzun yıllar OHAL olmasına rağmen seçimler yapıldı. Hiç kimse 'Niye seçim yapıyorsunuz' dedi mi? Seçime engel bir durum değil yani bu." ifadelerini kullandı.
Turan, anayasa görüşmeleri sonrası gerçekleştirilecek oylamada AK Parti'den fire olacağını düşünmediklerinin altını çizerek, "Meclis Başkanı, oturuma başkanlık edeceği için oy kullanamayacak. Onun dışında kalan 316 arkadaşımız blok halinde 'Evet' diyecektir." dedi.
Bir basın mensubunun "MHP'den fire olur mu?" sorusuna Turan, başka partilerin iç işleri konusunda yorum yapmanın doğru olmayacağını söyledi.
Turan, cumhurbaşkanının parti ile bağının kesilip kesilmeyeceği yönündeki soru üzerine de Başbakan Binali Yıldırım'ın bu konuda bir açıklamasının olduğunu ifade etti.
Anayasada hüküm altına alınan şeyin, 'Cumhurbaşkanının parti ile ilişiğinin kesilmesi' olduğunu vurgulayan Turan, "Değişiklikte, parti ile ilişiği kesilmiyor. Cumhurbaşkanının partinin yetkili kurullarında görev alma meselesi, anayasa ile düzenlenmez zaten. Bu, partinin kendi iç işleyişi ile ilgili bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.