Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde dün düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 32. Toplantısı açılış oturumunda konuştu. Erdoğan şunları söyledi:
UNUTMAYACAĞIZ: 15 Temmuz gecesi neler yaşadığımızı, ülkemizin nasıl bir badire atlattığını biliyorsunuz. Dünyanın her köşesinde milyonlarca Müslüman, tıpkı 100 yıl önce Çanakkale'de olduğu gibi bizler için dua etti, gözyaşı döktü, meydanları doldurdu. Sizin bu kadirşinaslığınızı, vefanızı asla unutmayacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler oybirliğiyle FETÖ'yü terör örgütü ilan etti. Bir devlet başkanı dostum, "Özel kalemime girmiş. Siz söyledikten sonra öğrendim" dedi. Bomba hareme girmiş.
NEO HAŞHAŞİLER: Bu örgüt, günümüzün neo haşhaşileridir. Eğitim, diyalog, hayır, hizmet gibi kavramların perdesini kaldırdığınızda göreceğiniz şey; riya, iftira, hırsızlık, sapkınlık, kindir, kandır. Nasıl DEAŞ, PKK, El Kaide, Boko Haram ve El Şebab ile mücadele ediyorsak; FETÖ ile de aynı kararlılıkla mücadele etmeliyiz.
KIYMETİ YOK: 15 Temmuz'da büyük bedel ödeyen milletimiz, Batı tarafından insafsız eleştirilere muhatap oldu. Demokrasiye sahip çıkan bu millet taltif edilmek yerine cezalandırılmaya çalışıldı. Bu ikiyüzlü tutum devam ediyor. Yarın (bugün) Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri için oylama yapacaklarmış. Peşinen ifade etmek isterim ki; bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. 15 Temmuz gecesi, demokrasi ve istiklali için canlarını ortaya koymuş bir milletin iradesini hiçbir terazi tartamaz. Bu ülkenin istiklal ve istikbal mücadelesi orada ellerin havaya kalkıp inmesiyle kesintiye uğrayacak değildir. Bu millet tatlı su demokratı olmadığını, iradesine, özgürlüğüne ve onuruna sahip çıkmak için gerekirse canını feda edebileceğini 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya ispat etmiştir.
TERÖRE DESTEK: Bu oylamanın siyasi bir bağlayıcılığı olmasa da verilmek istenen mesajı hazmetmem mümkün değil. AP'nin böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi dahi terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin, onların yanında saf tuttuğunun ifadesi. Zaten Avrupa ülkelerinin birçoğu teröristlere yardım, yataklık yapıyor.
SÖMÜRÜLEN OLMAYALIM: AB değerlerine üye ülkelerden daha fazla sahip çıktık. Ancak muhataplarımızdan kulağa hoş gelen sözlerin ötesinde somut destek görmedik. Tam tersine taahhütleri gerçeğe dönüşmedi. Artık sömürülen ülkeler olmaktan çıkalım. Yıllarca Afrika ülkelerini, batının nasıl sömürdüğünü gittiğimde kendileri anlatıyor. Gelin artık buralarda kendi geleceğimizi kendimiz belirleyelim.
DİKTATÖR DİYORLARSA, İYİDİR: Eli kanlı tiranları kırmızı halılarda ağırlamayı; kendilerini eleştirenleri ise diktatör olarak yaftalamayı sürdüreceklerdir. Bunlar birisine diktatör diyorsa benim için o iyidir. ABD'de Trump'a diktatör demeye başladılar. Hani demokrattınız. Bize de gelip "Trump, Müslümanların, İslam aleyhinde konuştu" diyorlar. Bugün böyle konuşulur, sonra yanlış düzeltilir. Bizim oyuna gelmememiz, dikkatli olmamız, hassas olmamız lazım.
TERÖRİST ÇIKTI DİYE O DEVLET CEZALANDIRILIR MI?
"En son ABD Kongresi 11 Eylül terör hadisesi konusunda "Bu iki kuleyi Suudi Arabistan vurdu. Öyleyse bunun bedelini Suudi Arabistan'dan alacağız. İsteyen Suudi Arabistan aleyhinde dava açabilir" kararı aldı. Dava açmaya başladılar. Her ülkeden terörist çıkar. Ülkemden bir terörist çıktı diye nasıl oluyor da bir devleti, ülkeyi cezalandırabiliyorsun? Şimdi yeni bir adım daha atıyorlar. Yine Amerika... Kuveyt Türk ve Kuveyt Fondation... Teröre destek verdikleri düşüncesiyle bunlara yönelik de aynı oyunu, aynı numarayı çevirmek istiyorlar. Oyun yine İslam ülkeleri üzerinde. Yani biz terörist yetiştiriyoruz, onlar da hiç böyle bir şey söz konusu değil."
'YÜZLERİNE VURALIM'
"Müslümanlara yönelik önyargılar, ırkçı saldırılar, ötekileştirmeler maalesef her geçen gün artıyor. Hemen her gün bir Müslümana ait dernek, mescit veya işyeri Avrupa'da saldırıya uğruyor. İslam ülkeleri olarak artık sesimizi yükseltmemiz gerek. Batı'nın kendi çıkmazlarını, bunalımlarını İslam dünyası ve Müslümanlar üzerine yansıtarak perdelemesine tahammül edemeyiz. Biz haksızlıkları yüzlerine vurmazsak pervasızlıkları daha da artacaktır."