Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarının, 2 bin 28 kişinin kamu kuruluşlarında istihdamına ilişkin kura töreninde konuştu. Erdoğan şunları söylerdi:
PAZARLAYACAKLARDI: FETÖ devleti gasp ederek, millete karşı duranlara çalıştığı için başarısız olmuştur. 17/25 Aralık darbe girişimi FETÖ'nün yargı ve emniyetle devleti gasp etme teşebbüsüydü. 15 Temmuz FETÖ'nün devleti gasp etme teşebbüsünü son halkası. Kimle? Silahlı Kuvvetlerimizin içine sızmış bir grup üniforma içindeki FETÖ'cü haydutlarla. İki girişimin farkı, birinin adalet ambalajıyla pazarlanmaya çalışılması, diğerinin silahla, bombayla yapıldığı için bir kılıfa sokulamamış olması. 15 Temmuz'u başarsaydılar allayıp pullayıp pazarlayacaklardı.
ALICILARI HAZIRMIŞ: Şimdi mağdurlar var diyorlar. Kusura bakmayın. Şehidimin yakınlarını, gazilerimi, yakınlarını mağdur olarak gözetmeyeceğim de bu zemini hazırlayanlara mı mağdur olarak bakacağım. Bunlar bizim haremimize girdiler. Bunlar ümmeti parçaladılar, milleti parçaladılar. Ismarlama evlendirme törenleri yaptılar. O kadar ileri gittiler ki Pensilvanya'dakinin kendilerine şah damarından daha yakın olduğunu söylediler. Kula şah damarından yakın olan Allah'tır. Hiçbir güç bize Rabbimizden şah damarı olarak daha yakın olamaz. Bunar sapık ya. Onun için gelişmeler bize gösterdi ki bu pazarlamanın alıcıları da zaten hazırmış.
NE MAĞDURU YA: Meydanlara hep şunu söylüyordum. Bunların bankasına para yatırmayın. Dershanelerinden, okullarından çocuklarınızı alın. Bazıları evini, arabasını sattı, onların bankasına yatırdı. Şimdi oraya yatırdığı için içeri alınınca "Biz mağduruz." Ne mağduru ya. Arabanı, evini satıp, borçlanarak maaşını oraya yatıracak kadar zekisin. Unutmayın hainlerin de zekisi var. 15 Temmuz'da 246 değil de 246 bin insanımız şehit olsaydı, polemik üretenler acaba darbeyi kabul edecekler miydi? O zaman da başka bir bahane bulacaklardı. Öyleyse ne darbenin ne darbe girişimine karışanların ne de o örgüte doğrudan veya dolaylı destek veren hiç kimsenin gözünün yaşına bakma hakkına sahip değiliz. Onun için kimse bize mağdur edebiyatı yapmasın.
AYNI KALIPTAN ÇIKMIŞ: Cezaevlerinde olanlardan mektuplar, itirazlar geliyor. Hepsi aynı kalıptan çıkmış, aynı şeyler. Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Mağduriyete uğramış olanların hakkını gözetmek elbette vazifemiz. Ama özellikle 17/25 Aralık'a, 15 Temmuz'a rağmen FETÖ'nün içinde yer almayı sürdüren hiç kimse ne mağdurdur ne masumdur. Bu kişileri, en yakınlarımız da olsa adalete hesap vermelerini sağlamak, haklarında gereken işlemi yaptırmak mecburiyetindeyiz.
FARKLI BİR SÜREÇ: Emniyet teşkilatında ciddi bir değişim yapıldı. Yeni tayinlerle beraber ülkemizin 81 vilayetinde terörle mücadele çok farklı bir sürece giriyoruz. Artık sonuçla değil bu işin kaynağıyla mücadeleyi başlatmanın adımlarını atıyoruz. Terör kapıya dayandığı zaman değil, kaynağında bunları kurutmak.
ŞEHİT HALİSDEMİR'İN KARDEŞİ DE ATANDI
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, bakanlarla birlikte butona basarak 2 bin 28 kişinin atama işlemini başlattı. Ataması yapılanlar arasında Külliye önünde şehit olan Cuma Dağ'ın kardeşi Mustafa Dağ ile şehit astsubay Ömer Halisdemir'in kardeşi Soner Halisdemir de yer aldı. Ataması yapılanların 419'unun 15 Temmuz gazisi veya gazi yakını, 67'sinin de 15 Temmuz şehitlerinin yakını olduğu bildirildi.
OBAMA'YA "RAKKA'DAN DEAŞ'I BİRLİKTE ATALIM" DEDİM
Cumhurbaşkanı
Erdoğan ABD lideri Barack Obama ile önceki akşam yaptığı 1 saat 25 dakikalık telefon görüşmesiyle ilgili olarak ise şunları söyledi: "Şimdi El Bab'a yürüyoruz. El Bab'ı da onlar kaybedecekler. Ondan sonra Menbiç'e, Rakka'ya yöneleceğiz. Sayın Obama ile telefonda uzun uzadıya bir görüşmemiz oldu. 'PYD, YPG gibi terör örgütlerine bizim ihtiyacımız yok. Gelin sizinle beraber Rakka'dan DEAŞ'ı atalım, bunu biz sizinle halederiz' dedim. Bunlar nedir ya? Basit bir terör örgütü. Suriye ve Irak'ta, Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de, Sincar'da mücadeleyi sürdüreceğiz. Sincar, yeni bir Kandil olma yolunda, müsaade etmeyiz. Telafer'de Türkmen kardeşlerimiz ikiye bölündü. Bir kısmı Şia, bir kısmı Sünni. Mezhepler noktasında çatışma var. Telafer'e sesleniyorum. Bırakın mezhep çatışmasını. Mezheplerin üzerinde İslam var. İslam'da birleşin."
'YANIMDA MİLLETİMDEN BAŞKA KİMSEYİ BULAMADIM'
"İhanetin
ve kötülüğün örgütlenmiş hali olan FETÖ, milletimizi öyle bir cendereye sıkıştırmış ki bu yapının gerçek yüzünü anlamak bir hayli güç hale gelmiş. 2010'dan itibaren bu yapıya karşı açık tavır almaya başladığımda yanımda milletimden başka kimseyi bulamadım. Kendi siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından, STK'lardan, her çevreden pek çok kişi bunların üzerine çok gittiğimi, kendilerine haksızlık yaptığımı söylüyordu. Sadece milletim benim bu mücadelemde kayıtsız şartsız destekledi. Milletimizden aldığımız güçle FETÖ'ye karşı kararlı bir mücadele yürüttük."