Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları:
"Suriye'de DEAŞ'tan 1250 km'lik alan Türkiye'nin desteklediği ÖSO tarafından alınmış ve temizlenmiştir.
Bölgedeki krizin sonlandırılması için kilit şehirlerden birisi Halep'tir. Halep'e gidecek olan yardım konvoylarının korunması şarttır. Halep'e gönderilen yardım konvoyları yukarıdan uçaklarla bombalanmış, yardım malzemelerinin oraya gitmesi engellenmiş hem de çok sayıda sivil öldürülmüştür.
İnsani yardımların acil bir şekilde Halep'e ulaştırlması için uluslararası bir yardım konvoyu oluşturulabilir.
Halep'teki insani yardım meselesi üzerinde yoğunlaşmak mecburiyetindeyiz.
Bundan sonraki toplantılarda ve görüşmelerde de muhataplarımıza Türkiye'nin Halep konusundaki duruşunu anlatmaya devam edicez.
"MUSUL, BÖLGEDEKİ SİYASİ SONUCU DA BELİRLEYECEK"
Musul ve Halep'teki statü, buradaki gelecek, burada ortaya çıkacak olan siyasi sonuç, bölgedeki siyasi sonucu da belirleyecek.
Halen çok sayıda sivil insanın içinde bulunduğu kent. Oradaki dengeleri bozmamak bakımından hassas davranılması gerekiyor. Orada DEAŞ'a karşı yerel unsurların savaşmasını savunuyoruz.
Başika Kampı o zaman yapılan davetle, Türkiye eğitim kampı kurdu. Burada 4 bine yakın Musul'un yerli unsurlarından çok sayıda insan eğitildi. Ninova Kurtuluş Ordusu adını veriyorlar. Bunlar Peşmergelerle Musul operasyonuna katılmıştı. Peşmergelerin ardından Irak Ordusu katılıyor. Türkiye'nin eğitim verdiği 3 bin kişi de Peşmergelerledir.
Bölgede çok ciddi bir oyun oynanıyor. Bölgenin daha fazla, etnik bakımdan bölünüp, parçalanmasıdır. Musul, Musullularındır. Herkesin Şii milis-Sünni milis gibi lafları bir kenara atmamız lazım. Bölgedeki mesele bir siyasi alt üst oluş meselesidir. Uzun süredir siyasi türbilans söz konusudur. Herhangi bir şekilde, bölgedeki Musul operasyonunun mezhep çatışmasına dönüştürmemek gerekir.
"VAHİM SORUNLAR ORTAYA ÇIKAR"
Musul'daki demografik dengeleri değiştirmek, vahim sorunları ortaya çıkarır. Şii milis, Sünni milis gibi laflar kullanıyoruz ya bunların hepsini bir kenara atmak lazım. Bölgedeki mesele bir siyasi alt üst oluş meselesidir. Ve buradan bütün bölge halkları olarak siyasi çözümler bularak sonuçlar elde edeceğiz.
Terör örgütlerinden Musul'u kurtarırken, ne buraya başka bir milis gücü yerleştirmek ne de PYD YPG gibi bir terör örgütünü Musul'a yerleştirmek sorunun çözümüne katkıda bulunmaz. Musul DEAŞ'tan temizlendikten sonra da söz sahibi olabilecekleri bir düzeni kurmaktan geçiyor.
TÜM GELİŞMELER TÜRKİYE'Yİ YAKINEN İLGİLENDİRİR
Musul meselesi önemle, dikkatle takip edilmektedir. Türkiye bu harekatın içinde nasıl yer alacağını ilgili taraflara anlatmıştır. Türkiye'nin Musul konusunda B ve C planları da vardır. Bir takım etnik siyasetin hakim olmaması için duruyoruz.
Başika'daki TSK varlığından Türkiye asla vazgeçecek değildir. Ne zaman oradaki insanların eğitilip-donatılıp ve korumaya gerek kalmaz, Türkiye durumu gözden geçirir. Başika'daki TSK mensuplarının korunması da, Türkiye'nin Musul operasyonu hassasiyetlerinden birisidir. Irak ve Suriye'deki gelişmeler Türkiye'yi yakinen ilgilendirir.
BAŞİKA KAMPI
Başika'daki TSK varlığından Türkiye asla vazgeçecek değildir. Ne zaman oradaki insanların eğitilip-donatılıp ve korumaya gerek kalmaz, Türkiye durumu gözden geçirir. Başika'daki TSK mensuplarının korunması da, Türkiye'nin Musul operasyonu hassasiyetlerinden birisidir. Irak ve Suriye'deki gelişmeler Türkiye'yi yakinen ilgilendirir.
TERÖRDEN ETKİLENEN BÖLGELER
Terörden etkilenen bölgelerde yeniden yapım çalışmalarının gözden geçirilmesi de değerlendirildi. 7 bölgede projelerin maliyeti 10 milyar liradır. Bir kısmına başlanmış, bir kısmında mesafe alınmıştır. Altyapı çalışmaları gibi çalışmalarımız da 7 bölgede hızlı şekilde sürdürülüyor.
YILDIRIM-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ
Sayın Başbakanımız ile Sayın Devlet Bahçeli görüşme yapacaklar. Bu görüşme iktidar ile muhalefet arasındaki diyalog bakımından önemlidir. Sayın Bahçeli ile Sayın Başbakanımız anayasa değişikliği ile ilgili çalışmaları, FETÖ ile mücadele, OHAL uygulamaları, Fırat Kalkanı ve Musul Operasyonu başta olmak üzere çok sayıda konuyu müzakere edeceklerdir. Sayın Bahçeli'nin başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini paylaşacağını düşünüyoruz. Biz de, Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesinin daha doğru olacağını, daha etkin yönetim modelinin ortaya konulmasının, bu tartışmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konu gündeme gelir diye tahmin ediyoruz.
SORU-CEVAP
MUSUL'DAN KAÇANLARIN DURUMU İLE B VE C PLANLARI
Birçok ülke için koalisyonun içinde yer alsalar dahi Suriye ve Irak'taki mesele uzaktaki meseledir. Bizim içinse bizi birinci derece etkileyen meseledir. Musul'da işlerin ters gittiğini düşünün, insanların kaçmak zorunda olduğunu düşünün. Washington DC'ye kaçmayacaklar, Türkiye'ye gelecekler. Türkiye'nin terör meselesi üzerinden ilgisi olduğu açıktır. DEAŞ militanları Milano veya Berlin'e kaçacak değildir, Türkiye'yi tehdit edeceklerdir. Çok ciddi sorunlar karşı karşıyayız. Türkiye göç dalgaları ve terör dalgaları üzerinden etkilenecek bir ülkedir. Bu nedenle en yakın etkiyi gösterecektir.
B ve C planlarımız var ama ortalık yerde konuşacak değiliz.
FINDIK'TA KANSEROJEN MADDE İDDİASI
Ben de Karadeniz milletvekiliyim. Bu konuyu gündeme getirenler halt etmişlerdir. Bu Türkiye'nin uluslararası alanda, Türkiye'nin en büyük fındık üretici olmasını hazmedemeyenlerdir. Biz konunun takipçisiyiz. Son derece yanlış, taraflı haberdir. Vatandaşlarımız, fındık üreticilerimiz, Karadeniz halkı rahat olsun.
TÜRKİYE'NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ
Dışarıdan bir takım unsurların Musul'a konulması, dengeyi bozacağız gibi, çözüm arayışına da zarar verecektir.
"Şİİ MİLİSLER, SÜNNİ MİLİSLER LAFINI KULLANDIKÇA, BÖLGEDE OPERASYON YAPMAK İSTEYENLERİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRERİZ"
SORU: Musul ile ilgili Türkiye'nin kırmızı çizgileri vardı. O bölgeden Ankara'yı ilgilendiren bilgiler geliyor mu?
Önce tekrar söyleyeyim. Şii milisler, Sünni milisler lafını kullandıkça, bölgede operasyon yapmak isteyenlerin ekmeğine yağ süreriz. Evet bir grup vardır, operasyon içerisinde değildir. Irak'ın ordusu işin içinde ama, Peşmerge önde olduğu için ırak ordusu beklemektedir. Bir takım başka milislerin, şehre ait olmayan, dışardan bir unsurların getirilip Musul'a konulması, Musul'daki dengeyi bozduğu gibi, bundan sonra ortaya çıkacak çözüm arayışını da baltalayacaktır.
"ŞU ANA KADAR TÜRKİYE'NİN GENEL ÇERÇEVESİNİ ZORLAYACAK ŞEKİLDE DEVAM ETMİYOR OPERASYON"
SORU: Türkiye'nin Musul operasyonunda olmamasının ne sakıncası var?
Türkiye Kuzey Irak yönetimiyle yakın ilişki içinde. Türkiye'nin eğitmiş olduğu güçlerin de Peşmergeyle katıldığını söyledim. Türkiye kendi kırmızı çizgilerini koruyor. Israrla Musul'un bir örgütten kurtarırken, başka örgüte teslim edilmesinin sakıncasını konuşuyoruz. Herkesle bunlar konuşuluyor. Şu ana kadar Türkiye'nin genel çerçevesini zorlayacak şekilde devam etmiyor operasyon. Ama biz olası beklemediğimiz gelişmeler karşısında tedbirlerimizi almış olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz.
"KAMUDA ASLA PERSONLE AÇIĞI OLMAYACAK"
SORU: Sayın Çalışma Bakanı, memur alımlarını durdurduk demişti. Süre söylenebiliyor mu? İhtiyaçlar nasıl giderilecek?Doların yükselişi söz konusu. Bunun karşısında Türk lirasının değer kaybı söz konusu. Konu gündeme geldi mi, önlem hazırlanıyor mu?
Toplantıda gündeme gelmedi. Çok endişe edecek bir durum yoktur. Türkiye ekonomisi dengeleri sağlam şekilde, hem 15 Temmuzun ortaya çıkardığı sarsıntıyı atlatmıştır. Dövizdeki dalgalanmanın konjonktürel olduğunu ifade edeyim.
Kamuya personel alımı bakımından, kamuda ciddi arındırma süreci içerisindeyiz. Çalışmalar devam ediyor. Diğer taraftan ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Çalışma bakanlığı, 60 bin kamu personelinin alınacağını açıkladı. Bir kısmı sözleşmeli, bir kısmı kadrolu olabilir. Ama sonuç itibariyle kamuda asla personel açığı olmayacak, açıklar da süratle giderilecektir.