Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) evlerinde kalan bazı öğrenciler için, zeka durumuna bakılarak ileride verilecek hizmet görevindeki vasıflarına göre "sahabe" veya "padişah" kod adlarının kullanıldığı bildirildi.
Bir dönem örgütte çeşitli görevlerde bulunan F.G, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde şüpheli olarak verdiği ifadesinde, derslerine yardımcı olduğu çocuklarla ilgili bildiklerini anlattı. Üniversite sınavının ardından kendisinin değil, örgütün istediği bölümü tercih ettiğini vurgulayan F.G, evlere gelen öğrencilere matematik dersi vermeye başladığını belirtti.
Dersler karşılığında burs adı altında aylık para aldığını dile getiren F.G, bir yıl sonra dört kişilik çok zeki öğrenci grubuna ders vermesinin istendiğine dikkati çekti.
Çanakkale'de FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Özel Gökkuşağı Koleji Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildi. Bakanlığa devredildikten sonra ismi Atatürk İlkokulu, Atatürk Ortaokulu ve Şehit Cemal Demir Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak değiştirilen dört katlı okulda, 2016- 2017 eğitim öğretim yılının açılmasına az bir süre kala temizlik çalışması başlatıldı. Temizlik çalışması sırasında, binanın ikinci katında bir poşet bulundu. Görevliler açtıkları poşetin içinde tabanca ve G3 piyade tüfeği mermisi kovanı olduğunu gördü. Hemen polisi arayıp durumu bildirdi. Polis okula gelerek, içinde yaklaşık 500 mermi kovanı bulunan poşeti görevlilerden teslim alıp, inceleme yapmak üzere götürdü.
ZEKİ ÖĞRENCİLER ÖRGÜTÜN GELECEĞİ
Ders vermesi istenilen çocukların hepsinin ikinci bir kod ismi olduğuna işaret eden F.G, şu bilgileri verdi:
"Bunların kod isimleri 'Talha', 'Zübeyr', 'Enes', 'Musab' olan sahabe isimlerinden oluşuyordu. Fetullah Gülen yapılanmasındaki genel anlayışa göre, faaliyet gösteren öğrenci evlerine katılan öğrencilere zeka durumuna bakılarak ileride verilecek hizmet görevindeki vasıflarına göre sahabe ya da Osmanlı padişahları 'Fatih', 'Yavuz' ve 'Murat' isimleri verilerek cemaatin geleceği gözüyle bakılırdı. Benim gibi bu çocuklara ders verenlere sürekli, 'Bu çocuklar özel yerlere hazırlanıyor, ona göre dikkat edin. Yanlarında küfür etmeyin, argo konuşmayın, yanlarında asla şort veya eşofmanla bulunmayın, çorapsız dahi çocukların karşısına çıkmayın' gibi uyarılarda bulunulurdu. Lise veya ortaokul öğrencileri bu evlerde kalması gerektiğinde gece yatarken bile pantolon ile yatmamız, yattığımız odanın ise ışığının sürekli açık tutularak bizim bu şekilde 'ibadet ediyor, kitap okuyor' havası içerisinde olmamız gerektiği söylenirdi."
Üst düzey kişilerin öğrencilerle muhattap olmadığını ifade eden F.G, tüm uyarı ve taleplerin kendi pozisyonundakilere söylendiğini kaydetti.