Gazetenin bugünkü nüshasında yer verilen ve aynı gazetede 10 Ağustos'ta yayımlanan "Türkiye ile ilgilenmede diplomatik bir ikilem" başlıklı makaleye cevap niteliğindeki mektubunda Bilgiç, Türkiye'de yaşanan ve arkasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) bulunduğu darbe girişiminin milletin "güçlü iradesi ve kararlı duruşuyla püskürtüldüğünü" kaydetti.
Türkiye'nin müttefiklerinin ve dostlarının 15 Temmuz darbe girişiminin vahametini doğru bir şekilde anlamamış olabileceğine işaret eden Bilgiç, "Bu, sahte dini söylem kullanan gizli kült başarılı olsaydı, cumhuriyetin temellerini yıkmakta tereddüt etmeyen ve herkesin temel hak ve özgürlüklerini askıya alan bir rejimle yönetilecek bir Türkiye'de büyük ihtimalle bir iç savaşa şahit olacaktık." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dostlarının ve müttefiklerinin sergilediği duruşta "demokratik bir ikilem" bulunduğuna dikkati çeken Bilgiç, "Fetullah Gülen'in iadesine ve lideri olduğu terör şebekesinin dağıtılmasına yönelik çağrılarımız görmezden gelinemez." değerlendirmesinde bulundu.
Mektupta, "Böyle vahim bir tehdit karşısında Türk milleti demokratik iradesini teslim etmeyi reddetti." diyen Bilgiç, "7 Ağustos'ta 5 milyon kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ilk niteliğindeki ve partiler üstü mitingin de gösterdiği üzere, siyasi görüşlerden bağımsız olarak bütün millet Türk demokrasisini korumak için birleşti." ifadelerine yer verdi.
"MÜCADELE ANAYASAL ÖLÇÜLER İÇİNDE"
Türkiye'nin FETÖ'yle mücadelesinin anayasal ve yasal ölçüler içinde yürütüldüğünü, bu çerçevede temel hak ve özgürlüklere de gereken saygının gösterildiğini vurgulayan Bilgiç, her zaman olduğu gibi hukukun üstünlüğü ilkesine kesin bir şekilde riayet edildiğini bildirdi.
Bilgiç, mektubunda Türkiye'de herhangi bir "savrulma", "çalkantı" veya "baskı" yaşanmadığını da kaydetti.
Mektubunda Türkiye'nin dış politikasına da değinen Büyükelçi Bilgiç, "Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki göç anlaşması tam olarak yürürlükte. Ancak bu anlaşmanın geleceği AB'nin benimseyeceği duruşa bağlı." ifadelerini kullandı.
DAEŞ'e karşı verilen uluslararası mücadelede Türkiye'nin aktif rolüne de işaret eden Bilgiç, "Türkiye'nin güvenilmez bir ortak" olduğu şeklindeki iddiaların adaletsiz olduğu gibi, Türkiye'de DAEŞ'in muhtelif saldırılarında hayatını kaybedenlere de saygısızlık anlamına geleceğini vurguladı.
Türkiye ile Rusya'nın ilişkilerindeki normalleşmeye de değinen Bilgiç, "Gerginliğin azalması ve diyalog için sarf ettiğimiz gayretin karşılığını görmekten memnunuz. Türk dış politikası her zaman için çok boyutlu olmuştur. Bir taraf ile ilişkilerin tamiri ve geliştirilmesi, başkaları pahasına yeni bir ittifak arayışı anlamına gelmez." değerlendirmesinde bulundu.