Darbe
girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı Nazir Kuş'un, daha önce PKK'lı canlı bombayı serbest bıraktığı ortaya çıktı. Kuş, 2008'de Şırnak'ta görevliydi. PKK'nın canlı bombası Bülent Öztürk, Habur Sınır Kapısı'nda şüpheli olarak gözaltına alındı. Ancak Kuş, şüphelinin gerçek kimliğinin belirlenmesini beklemeden canlı bombayı serbest bıraktı. PKK'nın özel birlikler kadrosu içinde yer alan Öztürk, bir süre sonra Mecidiyeköy'de 2 kilo 75 gram A4 patlayıcıyla yakalandı.
OLAYIN ÜSTÜNÜ KAPATTI
Hakkında soruşturma açılan Nazir Kuş, gözaltı işlemini gerçekleştiren karakol polislerinden belgeleri imha etmelerini istedi. Polisler ise Kuş'a karşı gelerek bu isteği reddetti. Bunun üzerine Kuş, polislere "Rüşvet almak, silahlı suç örgütü kurmak, görevi kötüye kullanmak" suçlarından dava açtı. 9 ay cezaevinde kalan 8 polis, yargılama sonunda meslekten ihraç edildi. Olayın üstünü kapatan Kuş ise önce Karabük Cumhuriyet Savcısı sonra da HSYK'nın 2016 kararnamesiyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı olarak atandı. Kuş, son olarak da FETÖ/PDY darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından tutuklandı.
'BİZİ TERÖRİSTLERLE AYNI KOĞUŞA KOYDULAR'
Mehmet Tangüzel (33): Habur Emniyet
Amirliği'nde görevli polis
Ahmet Y., polislerden
her ay düzenli para topluyor,
Silopi ve Habur
PTT'sinden gönderiyordu.
Bizi gizlice görüntülemiş.
Operasyonu yürüten Silopi
KOM Büro Amiri Halis Ç.
ve savcı Nazir Kuş'tu. Kuş
tutuklandı, Halis Ç. yurtdışına
kaçmış, Ahmet Y. ise
hâlâ görevde.
M.O. (41): Bülent
Korkmaz'ı gözaltına
aldık. "Canlı bomba olabilir"
dedik. Fakat Savcı
Nazir Kuş serbest bıraktı.
İstihbarata haber verdik.
Mecidiyeköy'de saldırı
yapamadan yakalandı.
Fakat kendimizi pasaport
polisi olarak bulduk.
Hakkımızda dava açıldı.
Mesleğimizden olduk.
Serdar Ürkmez (41): Evli ve 3 çocuk babasıyım.
Bize o dönemde sürekli
FETÖ'ye destek olmamız
için baskı yapılıyordu.
Cezaevinde teröristlerle
aynı koğuşta yattık.
En çok bu zoruma gitti.
Haksız suçlamalarla çok
sevdiğim mesleğimden
edildim. Şimdi ise çiftçilik yapıyorum.