Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ifadelerine başvurulan iş adamları, örgütün sözde üst düzey yöneticilerinin "Parasız adam, gereksiz adam" diyerek ötekileştirme yoluna gittiğini anlattı.
İslam dinine bağlı yetişmeleri için tüm çocuklarını FETÖ'nün okullarına ve dershanelerine gönderdiğini anlatan F.Y, 1985-2005 yıllarında maddi durumu iyi olduğu için FETÖ'ye yüzlerce burs ve kurban bağış bedeli adı altında yardımları olduğunu dile getirdi.
HER İŞ KOLUNA AİT BİR MÜTEVELLİ
O dönem mütevelli heyetinde olan ağabeyinin yıllık hedeflenen burs, kurban, himmet ve benzeri isimler adı altında bağış toplaması için görevlendirildiğini aktaran F.Y. "Belirlenen bağışa ulaşılmadığında şirket olarak eksik kısmı biz tamamlardık. Hareket bu şekilde büyümeye başladı. Birkaç sene sonra Konya ikiye bölünerek, daha yaygın şekilde çalışmaya başlanıldı. Daha sonra 16 bölümlü olarak Konya'da hizmet hareketinin devam ettiğini öğrendim. Örgüt yapılanması, hücrelerden oluştuğu için bir grubun diğer grubu tanıması imkansızdı. Her iş koluna ait bir mütevelli vardı." diye konuştu.
TERÖRİSTBAŞI GÜLEN'İN KİTAPLARI İÇİN FLAŞ KARAR
EKONOMİK KRİZ YAŞAYINCA "PARASIZ ADAM, GEREKSİZ ADAM" DEDİLER
Örgüt çalışmalarının 2005'te Konya'da çok kapsamlı hale geldiğini anlatan F.Y, şöyle devam etti:
"İlk başlarda Allah rızası olan işlerin tamamen parasal harekete dönüştüğünü görmeye başladım. Yani örgütte 'diniküm para', 'imaniküm para' anlayışı hüküm sürmeye başladı. O dönem Konya'da farklı isimlerle anılan ve gayrimeşru ticaretleri herkesçe bilinen birçok ismin de FETÖ'ye girdikten hemen sonra yükselip itibar görmeye başlaması bakış açımızı tamamen değiştirdi. 2007'de çok büyük bir ekonomik krize girdik. FETÖ'den hiçbir destek görmedik hatta bizi, 'Parasız adam, gereksiz adam' diyerek ötekileştirdiler. Örgütle bağlarımızı 2008'de tamamen kopardık. 2008'den sonra ekonomik olarak çok zor günler geçirdik. Düzlüğe çıkmaya başladığımız zamanlarda, özellikle 2012-2013 yıllarında tekrar çevremde bulunan FETÖ içerisindeki esnaf ve 'imam' olarak adlandırılan kişiler yeniden yardım istemeye başladı. Kendilerini kesin bir dille her seferinde geri çevirdim. Yardım almak için her türlü yolu deneseler de yardımda bulunmadım."
GÜLEN HAİN PLANLARINI ANLATIP, "KİMSEYE SÖYLEMEYİN" DİYE TEMBİH EDİYOR
"MADDİ YARDIMDA BULUNAMAYACAKLARA UZAK DURUYORLARDI"
İş adamı M.S. ise FETÖ'nün katıldığı toplantılarında zaman zaman talep edilen parayı verdiğini, daha sonra mütevelli olduğunu ifade etti.
Ellerinden geldiği kadar hocaların isteği doğrultusunda burs ve kurban parası topladığını, Zaman gazetesi ile Sızıntı dergisi abonesi yaptığını belirten M.S, şunları anlattı:
"Bir mütevelli toplantısında büyük esnaflar para taahhüdünde bulunduktan sonra benim gibi küçük esnaflar kalmıştı. Yanımdaki örgütte üst düzey olan biri 'Hadi gidelim, geriye kalanlar tırıvırı esnaf' deyince kızdım. FETÖ'de 'parasız adam, gereksiz adam' gibi bir düşüncenin olması beni çok rahatsız etti. Bugüne kadar yıllık 5 bin ile 10 bin arasında zekatımdan düşmek kaydıyla FETÖ'ye para verdim. Esnaf arkadaşlardan kurban ve zekat paraları topladım. Maddi durumum bozulunca örgütle olan ilişkilerimde aksamalar oldu. Bu aksamaların nedeni, örgütle maddi durumu kötü olanlarla, yani maddi olarak kendilerine yardımda bulunamayacaklara uzak durmalarından kaynaklanıyordu." M.S, 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra örgütle tüm bağlantılarını kestiğini bildirdi.
TERÖRİSTBAŞI GÜLEN'İN SONU GELİYOR