Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının, iş adamı ve vatandaşlardan, evdeki altınlarını bozdurarak, borç alarak, hatta faizle kredi çekerek Bank Asya'ya yatırmalarını istediği, faiz hakkında Kur'an-ı Kerim'de geçen yasaklar hatırlatıldığında ise "Hoca Efendi'den izin geldiyse bir bildiği vardır." dedikleri ortaya çıktı.
Malatya'da "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından 10'u tutuklu, 11'i firari 33 sanığın yargılandığı davada bilgisine başvurulanlar ile mağdur olan iş adamı ve vatandaşlar, örgütün yapılanması, istekleri ve "himmet" adı altında topladığı yardımlar hakkında bilgi verdi.
İş adamı C.D, ifadesinde, bir dönem Fetullah Gülen'in başında olduğu paralel yapının cemaat toplantılarına katıldığını, örgütün Malatya sorumlusu olan firari şüpheli Eyyüp Doğan başkanlığında kendisinin de aralarında bulunduğu kişilerin bu toplantıda bir araya geldiğini anlattı.
Toplantıya girerken herhangi bir dinlemeye karşı telefonlarını dışarıda bıraktıklarını aktaran C.D, şunları kaydetti:
"Bizden evdeki altınlarımızı bozdurarak, eşten, dosttan borç para bularak veya başka bankalardaki paralarımızı çekerek Bank Asya'yı güçlendirmek için buraya yatırmamız istendi. Parası olmayanın da başka bankalardan faizle kredi çekmesi... Hiç kimse de itirazda bulunmadı. Daha sonra yapılan başka bir toplantıda bu konu yeniden açıldı. Faiz hakkında Kur'an-ı Kerim'de geçen yasakları hatırlattım, dinimizce uygun olmadığını söyledim. Ancak, toplantıda bulunan başka bir kişi 'Hoca Efendi'den izin geldiyse bir bildiği vardır.' dedi. Bu durum bana ters geldi ve faiz dinimizce kesinlikle yasaklandığından ve bunlar dini kendi amaçlarına alet ettiklerinden dolayı bir daha hiçbir toplantıya katılmadım."
ZORLA KURBAN PARASI İSTEMİŞLER
Bilgisine başvurulan O.Ö. ise SODES projelerinde görev aldığı için Malatya Aktif İş Adamları Derneğine (MAKİAD) üye olarak kabul edildiğini, bayramda kendisinden zorla 3 kurban parası istendiğini, veremeyeceğini söylemesi üzerine bir kurbana indirildiğini söyledi.
Kurbanı hayır için topladıklarının kendisine söylendiğini anlatan O.Ö, şunları kaydetti:
"Kurbandan bir miktar da et olarak bana getirdiler. Bayramdan sonra da üyelikten ayrıldım. SODES kapsamında öğrencilere ders anlattığım dönemde bin 100 lira civarında maaş hak etmiştim, ancak benden üçte bir oranında kesinti yaptılar. Bu kesintileri ne amaçla yaptıklarını bilmiyorum. Bununla ilgili herhangi bir belge de vermediler. Kağıt üstünde tüm parayı almış gibi bana imza attırdılar. Beni daha sonra 'Hizmet grubu' adı altında bir komiteye dahil ettiler ve bununla ilgili haftada en az bir kere organizasyon düzenleniyordu. Her hafta bir kişinin ev sahipliğinde toplanıyorduk. Bu toplantılar genellikle dini sohbetle başlayıp, daha sonra ticari sohbete dönüşüyordu. 'Hizmet grubu' adındaki komitede bulunan üyeleri genellikle hizmet sektöründe çalışan esnaflardan oluşuyordu."
NİJER GEZİSİNDE PARA TOPLAMIŞLAR
Bilgisine başvurulan A.D. ise 2012'de MAKİAD'ın düzenlediği Nijer gezisine katıldığını ve Fetullah Gülen yapılanmasına ait olduğunu düşündüğü bir okula götürüldüklerini, kahvaltı sırasında "Muhammet" isimli kişinin kendilerine Nijer'de bulunan fakir aileler için yardım yapmalarını istediğini, geziye katılanlardan bazılarının bu kişiye 100 dolar civarında ödeme yaptığını anlattı.
"YARDIMDA BULUNMADIĞIM İÇİN UZAKLAŞTIRILDIM"
R.Ö. ise bir dönem davet üzerine Türkmenistan gezisine katıldığını ve gezide bu yapının okullarını ve yurtlarını gezdiklerini, oranın sorumlusu olan bir şahsın yemeğe katılarak yurtta kalan öğrenciler için burs ve bağış adı altında yardım talep ettiğini, katılanların çoğunun değişik meblağlarda yardımda bulunduğu kaydetti.
Yine Kazakistan ve Kırgızistan gezisine katıldığını her iki ülkede de bu yapıya ait yurtlar ve okulları gezdiklerini aktaran R.Ö, "Kazakistan gezisi sırasında bir akşam restoranda yemek sırasında bir kişi buradaki öğrenciler ve öğretmenlerin giderleri ve maaşları için destek istedi. Bu esnada şüpheli Suat Sarın elini kaldırarak bana 3 bin dolar yazın diyerek yardımı başlattı. Sarın'ın ardından diğer yemeğe katılanların da sırasıyla yardıma katıldı. Ortam bir anda açık arttırmaya dönüştü. Ben de söz alarak 'Bu işin yanlış olduğunu, yardımların açıktan arttırmayla olmayacağım, yardımların Allah rızası için gizli verilmesi gerektiğini' söyledim. Bunun üzerine ortamda bulunanlardan tepki aldım. Daha sonra bu şekilde konuştuğum ve yardımda bulunmadığım için uzaklaştırıldım." ifadelerini kullandı.
"Ödeme yapamayınca çocukları okuldan atıldı"
Mağdur Ş.R. ise 1986'da Fetullah Gülen'in liderliğini yaptığı paralel yapılanmayla tanıştığını, toplantılarında ise duygu sömürüsü ve dini istismar edecek içerikte sohbet yaptığını, kendilerine 'Altın nesil' ismini verdiklerini ve bu neslin yetişmesi amacıyla duygusal bir konuşma yaparak "himmet" adı altında yardımda bulunmalarının istendiğini söyledi.
Oğlu T.R'nin bu yapının etkisi altında kalarak kurban, burs ve para gibi yardımlarda bulunduğunu aktaran Ş.R, "Oğlum, iki çocuğunu da bu yapıya yakın olan Rahime Batu Okulu'na yazdırdı. Oğlum, trafik kazasından dolayı cezaevine girdi ve bu yüzden maddi sıkıntıya girdik. 1 ay okul aidatlarını ödeyemedik. Sonradan ödeme yapacağımızı söylememize rağmen çocuklara ders kitapları verilmedi ve okuldan atıldı."
Mağdur M.K. ise Malatya Adliyesi karşısında bulunan arsayı öğrenci yurdu olarak kullanılmak üzere bu yapının kullanımına bağışladığını dile getirdi. Daha sonra iflas ettiğini aktaran M.K, "İflas ettikten sonra kredi ve çeklerimin bulunduğu düşünülerek Bank Asya tarafından babamın evi ipotek ettirilip, tüm mal varlığıma el konuldu." şeklinde konuştu.