İşte Başbuğ'un açıklamalarından önemli satırbaşları;
"15 Temmuz'u askeri darbe olarak değerlendirmiyorum. Türkiye askeri darbelerle karşı karşıya kaldı. Bunlara yapı olarak baktığımızda iki yapı görüyoruz. Birincisi silahlı kuvvvetlerin gerçekleştirdiği darbeler, örneğin 12 Eylül askeri darbesi. İkincisi 27 Mayıs cuntası gibi dışarıdan bağlantısı olmayandır.
15 Temmuz darbe teşebüsü Türk Silahlı Kuvvetlerine sızan bir cunta var. Nereden talimat alıyor? Fetullah Gülen'den. O zaman bu cemaatin silahlı darbesidir. Bu yapılanma cemaat tarafından organize edilen, örneği olmayan bir girişimdir. Silahlı kuvvetlerin bir kısmını kullanarak dışarıdakilerin amaçlarını gerçekleştirmek için yapılan bir olaydır.
İlker Başbuğ'dan çarpıcı açıklamalar
BİR GÜN ÖNCE HAREKETLİLİK VARDI
14 Temmuz günü bizim bulunduğumuz bölgeden askeri bir helikopter geçti. Normal personel taşıma helikopteri. Cuma günü sahilde oturuyoruz, bir ya da iki kez helikopter gördüm. Aynı zamanda da Sahil Güvenlik botları gördüm. hareketlilik vardı. Biraz tuhaf geldi. Dikkatimi çekti ama kesinlikle bir kalkışma olabileceği akılımın ucundan geçmedi.
Böyle bir darbe girişimini beklemiyordum açık, samimi söylemek gerekirse.
Bugüne kadar yaşanan darbelerle aynı havuzda olmadığını düşünüyorum. Emir komuta kademesinde yapılan bir askeri darbe ile karşı karşıya kalmış iseniz buna karşı alacağınız tedbirler farklı olur. 15 Temmuz camaatin silahlı kuvvetler içinde unsurlarıyla yapılan bir olaydır.
PLANLAYAN KURGULAYAN YÖNETEN CEMAAT
15 Temmuz kalkışmasının arkasında planlayan yöneten kurgulayan ana isim cemaatttir. Ana iskelet camaat. 15 Temmuz kalkışmasının ana omurgası kesinlikle camaattir. İkincisi büyük bir ihtimalle anında yapması gereken hareketi yapmayanlar, gecikenler, tereddüte düşenler... Bunlar cemaatçi mi hayır. Böyle bir grup da var bunların içinde. Üçüncü grup ise cemaatçi olmamasına rağmen burdan istifade etmek isteyen bazı insanlar olabilir.