Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, önceki akşam Vatan Caddesi'nde İstanbul Emniyet Müdürlüğü önündeki demokrasi nöbetindeydi. 15 Temmuz gecesi vatandaşların Çanakkale ruhuna uyandıklarını ifade eden Erdoğan, "Hepinizden Allah razı olsun. Bu millet Çengelköy'de, Boğaziçi Köprüsü'nde, Vatan Caddesi'nde tankların önünde durun dedi. Adeta Davos'ta başkomutanımızın 'durun' dediği gibi. 'Durun' diyoruz artık. Bağımsızlığımızla oynayamazsınız, bu toprakların üstünde bu milletin egemen- liğiyle, bu milletin hakimiyetine müdahale edemezsiniz, çomak sokamazsınız diyoruz artık. Artık demokrasi ve insan hakları yalanlarınız bu milletin iman dolu göğsünde toz oldu kaldı. Sizin samimiyetinizin olmadığını artık bu millet sayesinde dünya âlem gördü. İnsan hakları diyorsunuz, insanların ölmesine göz yumuyorsunuz. Demokrasi diyorsunuz, insanların ekseriyetinin oyuyla gelen iktidarların devrilmesine göz yumuyorsunuz. O zaman durun, bu cadde çıkmaz sokaktır. Bunu sizler dediniz, Allah razı olsun" dedi. Kanser hücrelerinin çoğalmaması için İmam Hatip Liseleri'ni desteklemek zorunda olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunlar öteki dünyaya gittiğinde de hesap veremeyecek. Bunlar derinlerin en derininde mahkûm olacak. Çünkü bunlar kula kul oldu. Bunlar, insanların inançlarını istismar etti. Buradan çıkaracağımız ders ise, bir daha kula kul olmayacağız. Dinimizi doğru kaynaklardan öğreneceğiz. Biz onun için İmam Hatipler dedik, çoğalması için mücadele ettik. Böyle kanser hücreleri çoğalmasın diye İmam Hatipleri desteklemek zorundayız. Bu millet bağımsızlığı için neler yapabileceğini gösterdi. Bu şu anlama geliyor: Yarınımız bugünden, geleceğimiz bugünlerden çok daha aydınlık olacak."
MİLLET VE ERDOĞAN
Vatan Caddesi'ndeki nöbette Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de şunları anlattı: 15 Temmuz sadece Türkiye'de iktidar değişikliğine yönelik hain bir teşebbüs değildi. ABD'sinden İngiltere'sine kadar, oradaki basında çıkan yazılardan da anlaşıldığı gibi sözüm ona darbeyle birlikte FETÖ ve onun asker kıyafeti içindeki teröristleriyle birlikte ülkemizi işin içinden çıkamayacak bir duruma sürüklemek için gerçekleştirilmiş bir teşebbüstü. Allah'a çok şükür ki hedeflerine ulaşamadılar. Hedeflerine ulaşamayanların önünde iki büyük engel vardı. Bunlardan biri, yüreğindeki imanından başka bir şey olmayan vücudunu tankın önüne siper eden aziz Türk milleti ve onun dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan'dı.