Başbakan Binali Yıldırım, Bloomberg News'te katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
"İNTİKAM DUYGUSUYLA DEĞİL, ADALET İLE HAREKET EDECEĞİZ"
Türkiye'nin büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Maalesef silahlı, kanlı bir darbe girişimi, milletimizin direnciyle, hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın dirayetiyle başarısız hale getirildi ve ülkede işler normale döndü. Bu darbeye sebep olanların bu işten kolay kurtulmalarını kimse beklemesin. Çünkü arkada 246 şehidimiz, binlerce yaralımız var. Bunların hesabı sorulacak. Hesap sorarken intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, adalet ile hareket edeceğiz. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinin gereği neyse o yapılacak."
DARBE GİRİŞİMİ SONRASINDA İLAN EDİLEN OHAL UYGULAMASI
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından çıkarılan olağanüstü hal (OHAL) durumunun üç aydan daha fazla uzatılıp uzatılmayacağına yönelik soruya Başbakan Yıldırım, "Şöyle, Fransa'yı düşünün, Fransa'da bir terör hadisesi oldu. Birinci sefer yetmedi, ikinci sefer uzadı. Şimdi üçüncü kez de uzattılar. Altı ay daha uzattılar. Yani biz uzatmaktan yana değiliz. Bir kere bunu söyleyeyim. Ama üç ay içinde bütün bu işleri yoluna koyarsak, kaldırırız. Ama hala yapmamız gereken işler varsa, ihtiyaç varsa şüphesiz uzatmayı da gözardı etmeyiz, bunun bilinmesi gerekir." dedi.
"Fransa'da yaşanan olay ile Türkiye'de yaşanan olay kıyas bile kabul etmez." ifadesini kullanan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çünkü orada sadece bir terör hadisesi oldu, insanlar hayatını kaybetti. Burada ülkenin rejimini değiştirmeye, demokrasiyi yok etmeye yönelik ciddi bir silahlı darbe girişimi var. Dolayısıyla bizim bu anlamda OHAL'de, Fransa'ya göre çok daha haklı gerekçelerimiz var. Bu OHAL, şunu özellikle ifade etmek isterim ki anayasaya dayanarak yapılmış bir iştir. Bizim anayasamıza göre dört şekilde OHAL veya sıkıyönetim var. Bir, ağır ekonomik koşular, ülkede büyük sıkıntılar varsa temel ihtiyaçlar karşılanamıyorsa olağanüstü hal ilan edilebilir. İki, büyük bir afet, felaket veya toplumsal şiddet olayları yaygınlaşmışsa olağanüstü hal ilan edilebilir. Bir de ülkenin rejimine, meşru hükümetine karşı bir darbe girişimi varsa olağanüstü hal ilan edilebilir. Biz bu durumu kullanarak olağanüstü hal ilan ettik."
"SİLAHLI KUVVETLER BAŞTA OLMAK ÜZERE, CİDDİ BİR YENİDEN YAPILANMA İHTİYACI VAR"
Başbakan Yıldırım, ayrıca darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün bütün okulları, hastaneleri, dernekleri ve vakıflarına el konulduğuna dikkati çekerek, "Devlet el koydu ama mülkiyetine el koydu. Ancak faaliyetleri kesintiye uğramayacak. Devletin kontrolünde okullar, hastaneler çalışmaya devam edecek ve sorumlu olan dernek, vakıf yöneticileri de yargıda hesaplarını verecekler. Bu da yaptığımız bir şey. Ayrıca bu darbe girişimine fiilen FETÖ ile ilgili iştirak eden askeri, sivil personel ve yargı mensupları... Bunların da görevlerine son verilmesi için yine bir düzenleme yaptık, bunu da hayata geçirdik." diye konuştu.
Bunun dışında ilerleyen süreçte başka düzenlemelerin hayata geçirileceğini belirten Yıldırım, "Nedir bu düzenlemeler? Bir kere kurumlarda, Silahlı Kuvvetler başta olmak üzere, ciddi bir yeniden yapılanma ihtiyacı var. Bu darbe girişiminde de gördük ki burada bir güvenlik zafiyeti var. Hiyerarşi, komuta kademesiyle alt kademe arasında bazı sorunlar var. Bu sorunları ortadan kaldıracak şekilde yeniden yapılanmaya gideceğiz. Demokratikleşme yönünde atmamız gereken daha çok adımlar var, onları da bu sürede tamamlamış olacağız. Ayrıca ekonomiyle ilgili düzenlemeler var ancak ekonomiyle ilgili düzenlemeleri bu olağanüstü hal kapsamında düşünmüyoruz. Onlar ayrıca parlamentonun normal çalıma takvimi içerisinde yapılmaya devam edecek. Onların detaylarına isterseniz gireriz." ifadesini kullandı.