Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:
"Bu kalkışma ülkenin sahip çıkma iradesiyle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Millet bedel ödemesin, gerekirse biz beden ödeyelim' diyerek ortaya koyduğu irade ve milletimizin olayı sükunetle karşılayıp gereken adımların geciktirmeden atmasının büyük bir katkısı vardır.
Her şeyden önce bu olay kamuoyuna mal olduğu andan itibaren bizimle temasa geçen CHP, MHP, HDP yöneticileri bunun başka bir şey olduğunun burada parti hesabının yapılamayacağının, bu girişimin karşısında olduklarını, hükümete her türlü desteği verme konusunda hazır olduklarını ifade ettiler. Biz de kendilerine teşekkür ettik, 'Sizin desteğiniz görüş farkı gözetmeksizin herkesin meydanlara inmesini ve demokrasi nöbetine dahil olmalarını' istedik ve kabul ettiler. Bu asil davranışlarından dolayı milletim adına teşekkür ediyorum.
BİR HANIMEFENDİ KAMYON DİREKSİYONUNDA...
Bir başka teşekkürüm basınadır. Böylesine olağanüstü bir durumda Türk milletine yakışır bir yayın anlayışıyla darbenin asla ve asla meşruiyet kazanamayacağını ve bunun Türkiye'nin geleceğine darbe olduğu tezinden hareketle milli bir duruş sergilediler. Milletimiz adına teşekkür ediyoruz. STK'larımız görüş, düşünce farkı ortaya koymadan yollara düştüler, meydanlara indiler, kol kola girdiler. Teşekkür ediyorum.
Çarşaflı bir hanımefendi kamyon direksiyonunda, yanında modern giyinimli bir hanım muavin koltuğunda oturuyor. Arkası hınca hınç dolu gidiyor. Bu fotoğraf gözlerimden damlaların düşmesine neden olan fotoğraftır. Ayrımız gayrımız yok. Bunu 15 Temmuz gecesi milletimiz bir kez daha ispat etmiştir. Bu süreçte valilierimiz, kaymakamlarımız, emniyet müdürlerimiz canla başla mesai mevhumu dikkate almaksızın çalışmışlardır. Çok büyük iş başarmışlardır. Kahraman polislerimiz bu alçaklara gereken cevabı vermişlerdir.
Demokrasi mücadelesinde, darbe girişimini çökertme mücadelesinde sivil, polis şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralananlara acil şifalar diliyorum.
BU CANİLERLE TSK'YI BİR TUTMAYIN
Bu darbede bir şeyi özellikle dikkate almamız lazım. Bu darbe girişimi TSK bünyesinde başlatılmış olsa da, bunu yapmaya çalışanların vatanını, milletini, bayrağını seven subay ve astsubaylarla hiçbir alakası yoktur. Bunlar eli kanlı terör örgütü mensuplarıdır. Lütfen bu canilerle Silahlı Kuvvetlerimizi bir tutmayın, Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemizin gözbebeğidir, bölücülükle mücadele büyük bir mücadele vermektedir. Bu hain girişimde bulunanların Silahlı Kuvvetleri temsil edemeyeceği ve bu hususu değerlendirirken askerimize, ordumuzun itibarın zarar verecek hareketlerden vatandaşlarımız lütfen uzak olsunlar.
Yurt dışında da dost ve müttefik ülkeler bunun meşru olmadığını, bunun asla kabul edilemeyeceğini açık ve net şekilde ortaya koymuşlardır. Dostlarımıza da teşekkür ediyorum.
En önemlisi milletin olduğu yerde illlet olmaz. Millet 'Ben buradayım, meydandayım dedi, bu çapulcular gelsin karşısında biz varız' dedi. Askerleri alıp onlara nasihat edenler, meydandan ayrılmayan, kucağında bebeleriyle, yanlarıyla bastonlu dedeleriyle hep sokakta olan aziz milletime ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bunların hesabını öyle çetin soracağız ki bunun hesabını görecekler. Görmezsek bu dünyada da öte dünyada da rahatlık yok bize. Bunu yaparken hırsla hareket etmeyeceğiz, kanun içinde hareket edeceğiz. Duygusal olmaktan uzak ama insan hayatının bilinciyle hareket ederek hesaını soracağız.
FİNANSAL SİSTEMİMİZ TIKIR TIKIR İŞLİYOR
Bu girişim başladıktan sonra cuma günü, cumartesi, pazar çeşitli çevreler Türkiye'de ekonominin alt üst olacağı şeklinde propagandalar yaptılar. Bu propagandaların maksatlı olduğunu biliyorduk. Ekonomiden sorumlu arkadaşlarımız gerekli temasları yaptılar, Allah'a şükür bugün itibariyle finansal sistemimiz tıkır tıkır işliyor. Merkez Bankası işin başında, her türlü tedbiri almak için hazır bekliyor. Bugün ekonomik göstergelerde yaşanan değişim, Türkiye'nin normal günlerde yaşanandan farklı değil. Ne kurda, ne faizde değişim normal sınırlarda seyrediyor. Bu darbe demokrasinin, milli iradenin temsilcisi hükümet tarafından bastırılmış, hayat normale dönmüştür.
Burada bir başka durum da hükümet bütün işini, enerjisini buna ayırdı, dış tehditlere karşı zaafiyet var, bölücü terör örgütüne karşı zaafiyet var. Bunda da yanıldılar. Bu Türkiye'nin 100 yıllık tecrübesi içinde küçümsenecek bir olay değil. Bunun gibi pek çok tehdidi de bertaraf edecek gücü olduğunu dünya alem bilmelidir. Dışarıya doğru alarm halimiz devam ediyor. Bölücü terör örgütüne karşı gevşeme yoktur.
Bu darbe teşebbüsü Türkiye demokrasisine karşı olduğu ayan beyan bellidir. Bunların 'kainat imamı' dedikleri, cümle alem biliyor, elimizdeki 7 bin 500 gözaltına alınanlardan bu kişinin adresinin çok net olarak belgeleriyle elimizde olduğunu bilmekte fayda var. Konuşacak çok şey var ama her şeyi zamanı gelince söyleyeceğiz.
12 EYLÜL DARBESİNDE BİLE VATANDAŞIN ÜZERİNE BOMBA ATILMADI!
Bir anlamda arazi temizliği yapmakla meşgulüz. Bunu yapanlar akıllarınca her ayrıntıyı hesap etmişlerdir. Kimin ne göreve geleceği, tam 12 Eylül darbesinin planlaması niteliğinde bir planlama. 12 Eylül'den bunun bir farkı var. 12 Eylül darbesinde bile vatandaşın üzerine bomba atılmadı, Meclisini bombalamadı, vatandaşın üzerine kurşun sıkılmadı, Cumhurbaşkanlığını bombalamadı. Bu devletin verdiği elbiseyi giyeceksiniz, imkanlarından yararlanacaksınız, vergilerle paralarla alınan silahları gelip meydana inen Türkiye'ye sahip çıkan bu aziz milletin evlatlarının üzerine yağmur gibi atacaksınız. Bunun asla ve asla kabul edilebilir bir yanı yok. Bunu ancak Suriye Esed yaptı. Ben Türkiye'nin şanlı ordusunun yaptıklarının Esed'in yaptıklarıyla karşılaştırmaktan hicap duyuyorum. Gözbebeğimiz, Türkiye'nin güvenliğinin sigortası olan güvenlik güçlerimize toptancı anlayışla vatandaşlarımız kötü gözle bakmasın.
Bu olayın soruşturması devam ediyor, gözaltılar devam ediyor. Bundan sonra zerre kadar bir ihtimali gözardı etmeden, bütün riskli alanları kontrol etmeyi sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızdan isteğimiz ayrıştırıcı olmayalım, kucaklayalım, dostluk halkasını güçlendirelim. Gün bir olma, beraber olma, hep beraber Türkiye olma günüdür. Demokrasiye sahip çıkma azmi azalmasın, artarak devam etsin. Tehdit tektir. Tehdit Türkiye'nin geleceğidir. Türkiye'nin geleceğinde herkes söz sahibidir. AK Parti, CHP, MHP ve HDP bütün herkes söz sahibidir. Bu bizim ortak kaderimizdir. Buna sahip çıkmada asla ve asla zaafiyet göstermemiz gerekir.
Şu anda komuta kademesi iş başındadır. Hem askeri hem emniyet güçlerimiz büyük fedakarlık yaparak görevlerini yapmaktadır. Hükümetimiz de bir dizi çalışmalar yapacaktır. Kanun görüşmeleri devam edecek. Vatandaşlarımız işine gücüne gidecek, akşamları mesaiden çıkıp meydanlarda demokrasi nöbetini tutmaya devam edeceğiz. Biz de arkadaşlarımız da bütün partileri, başkanları, milletvekilleri, yöneticileri bu meydanlardaki şenliğe davet ediyorum. Onların da bulunması çok önemlidir.
208 ŞEHİDİMİZ VAR...
Bu darbe kalkışmasında 208 şehidimiz var. 60 tanesi polis, 3'ü asker, 145 sivil. Bunlar şehitlik mertebesinin en üst seviyesine çıkmışlardır. Düşmana karşı çarpışıp askerimiz, polisimiz hangi statüdeyse aynı şekilde yakınları faydalanacaktır. bin 491 yaralımız 7 bin 543 gözaltı var.
24 darbeci öldü, 50 darbeci yaralı, 7 bin 271 işlemleri süren darbeci var. 5 HSYK üyesinin üyeliği düştü, 2 bin 735 hakim ve savcı açığa alınmıştır.
İlk etapta Maliye Bakanlığımızda bin 500'e yakın görevden el çektirme işlemi yapıldı, İçişleri Bakanlığımızda 7 bin 877 personel hakkında açığa alınma kararı verilmiş. Bunların icrası devam etmektedir.
Bundan sonraki kısmı da önemli. Gerek hukuki, yasal yönden bazı çalışmalar, gerek idari yönden bazı kararlar süratle alındı. Alınmaya devam edilecek. Bunu zamanı geldikçe paylaşmaya devam edeceğiz. Amacımız Türkiye'nin 3. dünya ülkesi görünümünden çıkması. Yavrularımızın geleceğinin karartılmasına yol açacak bu yasadışı işlerin yaşanmaması gerekleri yapacağız.
Benim 12 yaşındaki torunum, 'Dede, bunlar bizim askerlerimiz değil mi, niye insanları öldürüyorlar?' dedi. Ben buna cevap veremedim ama öyle bir cevap vereceğiz ki bütün dünya görecek.
ÜNLÜLERİN DARBE GİRİŞİMİNE TEPKİLERİ!