Öğretmenlikten emekli olduktan sonra Kırklareli'de 'Rumeli39' adında yerel bir haber sitesi kuran gazeteci Haydar Meriç, Fetullah Gülen'le ilgili kitap yazmaya hazırlandığı 2011'de elleri ayakları domuz bağıyla bağlı halde ölü bulundu. Haydar Meriç'in kardeşi Hikmet Meriç, SABAH'a konuştu:
"Ağabeyimi FETÖ'nün istihbarat ekibi öldürdü. Kaybolduğu gün beni en az 20 defa aradı. "Canım sıkılıyor" diye. Ben de "Çalışıyorum akşam görüşürüz" dedim. Akşam oldu işten çıktım saat 18.30'da aradım "Neredesin" diye. Arkadaşlarıyla içtiklerini söyledi. "İlerleyen saatlerde görüşelim" dedim. Daha sonra saat 23.25'te aradı. Eve daha gitmemişti. Bana defineye gideceklerini söyledi "Sen de gel" dedi. Ben de "Yarın iş var, gelemeyeceğim" dedim.
1 Haziran 2011'de eve hiç uğramadan içinde ağabeyimin de bulunduğu siyah bir araçla Kıyıköy Limanı'na gitmişler. Burada 560 TL ödeyerek bir tekne kiralamış ve açılmışlar. Ağabeyimin limanda duran bir balıkçı arkadaşı vardı. O görmüş. O saatten sonra haber alamadık.
Ağabeyim kaybolmadan 3 gün önce, Gülen hakkında yazılar yazdığı için ve onunla ilgili kitap yazmaya hazırlandığı için tehdit telefonları aldı. Öyle her şeyini paylaşmazdı, bunu bana anlattı. Ben de "Yazma artık bunların PKK'dan farkı yok" dedim, dinlemedi.
TEŞEKKÜRLER ERDOĞAN
Emniyete 25 defa gittim, böyle bir baskı görmedim. FETÖ'nün polisleri "Artık bu meseleyi kapatın" dedi. Psikolojimiz bozuldu. Ellerinden gelse bizim öldürdüğümüzü bile söyleyecekler. Üç gün boyunca MOBESE kameraları kayıt yapmamış. Biz artık umudumuzu kesmiştik faili meçhul olarak kalacaktı. 2015'te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, katillerin bulunması için talimat vermiş. Ve katiller bulundu, buruk bir sevinç yaşıyorum. Teşekkür ederim.
'ŞAİRLİK YÖNÜNÜ AZ KİŞİ BİLİRDİ'
Haydar Meriç'in arkadaşı olan mermer ustası Teoman Üstündağ, "Haydar Meriç'i Kırklareli'nde herkes tanır fakat çok az kimse onun arkadaşı olma şansına ulaşabilmiştir. Haydar Meriç'i herkes bir farklı yönüyle tanımıştır. Kimisi öğretmenliğini, kimisi yöneticiliğini, kimisi gazeteciliğini tanımıştır. Ancak onun bilinmeyen şairlik yönünü pek az kişi bilir. Bunlardan biri benim" dedi.
TARAF MUHABİRİNE KARARTMA GÖZALTISI
İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Kırklareli'nde yaşayan gazeteci Haydar Meriç'in ölümünün aydınlanması için düğmeye bastı. Meriç'in ölümüne ilişkin 41 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkartılmıştı. Gözaltına alınan isimler arasında Meriç'in öldürülmesiyle ilgili dönemin paralel yapının operasyonel haberlerine imza atan Taraf gazetesinin bir muhabiri de yer aldı. Ş.G. isimli dönemin Taraf gazetesi muhabiri Meriç'in ölümünden sonra 22 Ağustos 2011'de "Meriç'in sırrı definede mi" başlıklı bir habere imza attı. Haberde Meriç'in hastalık derecesinde define avcısı olduğuyla ilgili algı çalışması yürütüldüğü belirlendi. Haberde ayrıca Meriç'in sert siyasi yazılar yazdığı, Trakya üzerinde derin güçlerin oyunlar oynadığına yönelik haberler hazırladığı ancak asıl tutkusunun define arayıcılığı olduğu ifade edildi. Savcılık, gözaltına alınan Taraf'ın Ş.G. isimli muhabirinin cinayeti karartma amacıyla haberde Meriç'in define avcısı olduğuna dikkat çektiği, bu hareketin cinayetteki FETÖ izini örtbas etmeye yönelik bir hamle olarak değerlendirdi.