SABAH'ın ulaştığı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Teftiş Kurulu raporuna göre Kozmik Oda Soruşturması 20 Aralık 2009'da Savcı Mustafa Bilgili tarafından başlatıldı. Paralel Savcı Bilgili'den alınan dosya önce Savcı Sadık Bayındır'a, sonra Savcı Tekin Küçük'e verildi. İki savcının soruşturması dosyanın tamamen düzmece olduğunu gözler önüne serdi. İşte ortaya çıkan çarpıcı tespitler:
OLMAYAN İHBAR RAPOR EDİLDİ:
Kozmik Oda Soruşturması'nın 19 Aralık 2009'da saat 14.50 sıralarında Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne geldiği ileri sürülen bir ihbar telefonuyla başlamıştı. Kimliği meçhul şahıs, Çukurambar'da Bülent Arınç'ın evine yakın bölgede gördüğü iki kişinin Arınç'a saldıracağından şüphelendiğini söylemişti. Bunun üzerine Paralel Yapı'ya yakın savcı Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından soruşturma açılmıştı. HSYK'nın raporuna göre bir komiser yardımcısı tarafından düzenlenen ihbar tutanağı sahteydi, yani böyle bir ihbar aslında hiç yapılmamış kimse polise ihbarda bulunmamıştı.
SUİKAST NOTU DA DÜZMECE:
Savcı Bilgili'nin talimatıyla Çukurambar'da gözaltına alınan subaylardan Erkan Yılmaz Büyükköprü'nün avucunun içinde '1424 Cd. Feza A' (Bülent Arınç'ın ikamet ettiği apartmanın adresi) şeklinde el yazısı ile yazılmış bir not bulunmuştu. Büyükköprü'nün bu notu su içerek yutmaya çalıştığı ileri sürülmüştü. Ancak savcıların soruşturması bu kumpası da ortaya çıkardı. Kâğıt yutma hadisesi düzmeceydi. Not kâğıdındaki yazının da Büyükköprü'nün el ürünü olmadığı TÜBİTAK raporuyla tespit edildi.
KISACIK 'GİREMEZSİNİZ' DEDİ:
Kumpası sahte belgelerle tamamlayan FETÖ, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2009/1063 sayılı kararı doğrultusunda Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda 25 Aralık 2009'da saat 19.30'da arama yapmaya başladı. Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Daire Başkanı Tümgeneral Selahattin Kısacık, binanın birinci katındaki 11 ve 16 numaralı odalar içindeki bilgilerin gizliliğini gerekçe göstererek aratmadı. Aramayı yapan 11. Ağır Ceza Mahkemesi yetkili hâkimi Kadir Kayan bunun üzerine tutanak tuttu. Ardından FETÖ, 11 ve 16 numaralı odalarda da arama yapmak için mahkeme kararı çıkardı. Kayan tarafından 20 Ocak 2010'a kadar bu odalarda da arama yapıldı.
O BELGELER VERİLMEMELİYDİ:
Aramalara Savcı Mustafa Bilgili katılmamasına rağmen bütün şüphelilerin ifadesi onun tarafından alındı. Bu süreçte Kozmik Oda ile ilgili bilgiler Savcı Bilgili'ye yasa gereği verilmemesi gerekirken verildi.
DEVLET SIRLARI BÖYLE ÇALINDI...
Arama
sonucunda ulaşılan gizli dokümanlarla yapılan usulsüz işlemler raporda şöyle anlatıldı: "Destek Kıtaları Grup Komutanı'nın makam odasındaki hard diskleri ve 16 nolu odadaki dokümanlara el konulduğu, dava açılması halinde mahkemeye sunulması, dava açılmaması halinde ilgili kuruma teslim edilmesi gereken 1.5 terabaytlık imajın içeriğini inceleme yetkisi olmamasına rağmen Poyrazköy davasının ilk raporunu, Askeri Casusluk ve Danıştay saldırısı soruşturma ve davalarında bilirkişilik yapan TÜBİTAK BİLGEM bilirkişisi Burak Akoğuz ve TÜBİTAK görevlisi (daha önce hiç bilirkişilik görevi almamış olan) Ebubekir Yalçınkaya'ya hard disklerin çözümünün yaptırıldığı, bu şekilde devlet sırrı niteliğinde olan bilgi ve belgelerin başka kişi/yerlere transfer edilmesinin sağlandığı anlaşılmıştır."
'KOPYA HARD DİSK BİZDE BİLSEYDİK GETİRİRDİK'
Raporda
kozmik bilgilerin çözümünü yapan bilirkişi Ebubekir Yalçınkaya'nın kumpası ortaya çıkaran savcılardan Sadık Bayındır'a verdiği ifade de yer aldı: Yalçınkaya ifadesinde şöyle dedi: Kopya alma işlemi Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin odasında TÜBİTAK görevlisi Ünal Tatar tarafından yapıldı. Bildiğim kadarı ile kopya alma işleminde TÜBİTAK'tan getirilen aparatlar kullanılmıştı. Bu aparatların bir kısmı savcılıkta kaldı geri teslim alınmadı. Ben Tatar'a bu aşamada da bir miktar yardımcı olmuştum. İmajları alınan dijital materyaller Tatar tarafından 1.5 terabaytlık hard diske aktarılmıştı, biz bu hard diskin kopyasını aldık ve bunun üzerinde çalıştık. Halen bu kopya hard disk bizde, onu getireceğimizi bilmiyorduk. Bilseydik getirir size teslim ederdik."