Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) hakkında hazırladığı 830 milyon TL'lik usulsüzlük raporlarıyla tutuklanan Cafer Tekin İpek'in 2014 yıl sonu bilançosundan mevcut kâr payının aile üyelerine dağıtılması için Kayyum Heyetine yaptığı çağrı reddedildiği gerekçesiyle Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dava açtığı ortaya çıktı. Ancak mahkeme holdinge bağlı şirketlerle ilgili yürütülen ceza soruşturmasına dikkat çekerek, İpek'in talebini reddetti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında örgüte finans sağladığı gerekçesiyle kayyum atanan Koza - İpek Holding'le ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Firari Akın İpek'in kardeşi Cafer Tekin İpek'in avukatı aracılığıyla 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne 9 Mart 2016'da sunduğu dava dilekçesinde, Koza-İpek Holding A.Ş.'nin yüzde 21.20 oranında hissedarı olduğunu, şirketin diğer ortaklarının ise Akın İpek, Nevin İpek, Ebru İpek, Melek İpek ve Pelin Zeniner olduğunu belirtti. Şirket yönetimine kayyum atanmasının ardından aile fertlerinin yönetici olmaktan kaynaklı tüm gelirlerinin kesilmesinin hayatlarını devam ettirmelerini zorlaştırdığı iddia edilen dilekçede, kayyum heyetine 2014 yıl sonu bilançosunda mevcut kâr payının dağıtılması gündemiyle Genel Kurul çağrısında bulunulduğu ancak bu talebin reddedildiği kaydedildi.
KAYYUMLAR 840 MİLYONUN PEŞİNDE
'TERÖR ÖRGÜTÜ'NE TAKILDI!
Kayyum heyetinin mahkemeye sunduğu dilekçede ise İpek'in Genel Kurul çağrı talebinin yürütülen soruşturma nedeniyle kabul edilmediği belirtildi. Genel Kurul'un toplanması için ileri sürülen nedenlerin haklı, makul ve geçerli olmadığı kaydedilen dilekçede, "Soruşturma süresince şirket gelirlerinin terör örgütüne kaynak olarak aktarılmasının önlenmesi amacıyla getirilen güvenlik tedbirlerinin, şirket gelirlerinin kâr payı olarak şüphelilere dağıtılması suretiyle güvenlik tedbirleriyle yasaklanmış olan amaca ulaşılmasını sağlayacağı" ifade edildi. SPK'nın bazı şirket ortakları hakkında bazı usulsüzlüklere ilişkin suç duyurusunda bulunduğuna yer verilen dilekçede, mali tabloların henüz onaylanmamış olması dolayısıyla kâr-zarar tespiti mümkün olmadığından bu amaçla Genel Kurul yapılmasının da mümkün olmayacağı vurgulandı.
ADABA DİKKAT ÇEKİLDİ
Genel Kurul çağrısı için şartların oluşup oluşmadığını değerlendiren 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, İpek'in talebini reddetti. Ticaret Mahkemesi'nce çağrı isteminin kabul edilebilmesi için çağrı isteminin emredici hükümlere, ahlaka ve adaba aykırı olmaması, imkansız yahut kötü niyetli olmaması gerektiğine dikkat çekti. Kararda, "Soruşturma kapsamında oluşturulan güvenlik tedbirlerinin, özel hukuk alanında da etkileri olmaktadır. Bu güvenlik tedbirlerini ortadan kaldıracak veya etkisini azaltacak şekilde Genel Kurul çağrısı yapılması hukuka uygun bulunmamış, açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir" ifadelerine yer verildi.