Kaçma planları yaparken, İstanbul'da düzenlenen baskınla yakalanıp Ankara'da "FETÖ üyesi olmak" ve "SPK Kanununa Muhalefet" suçlarından tutuklanan Cafer Tekin İpek'in savcılık ifadesine ulaşıldı. Fetullahçı Terör Örgütü ile olan bağlantıları, aylık maaş geliri, kapatılan basın yayın organları ve SPK raporlarına ilişkin suçlamaları reddeden İpek'in "himmet"in aklanmasına ilişkin savunması ise dikkat çekti. Savcının, "FETÖ adına toplanan himmet paraları şirketleriniz aracılığı ile aklanıyor mu" sorusuna İpek şu cevabı verdi: "Fetullah Gülen örgütü adına toplanan paralar benim ortaklığım bulunan şirketlere girmez. Bu paralar şirketlerde kesinlikle aklanmaz. Böyle bir para toplandığı konusunda hiçbir bilgim yoktur. Şirketlerin mali tabloları yaptıkları işle uyumludur. Kaynağı açıklanamayan para girişleri mevcut değildir. Altın şirketinin hızlı büyümesinin nedeni himmet paraları değil, dünyadaki altın fiyatlarının ve altın üretim tesislerindeki üretimin artmasıyla ilişkili."
TOPU KARACA VE YURTTAŞ'A ATTI
İpek, 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından sahibi oldukları gazete ve televizyonlarda örgüt lehine yapılan yayınlarla ilgili de "O zamanki yayınların bir kısmından ben de kişisel olarak rahatsız oldum. Uyarılarımı dikkate almadılar" diyerek topu holding temsilcisi Fatih Karaca ve Ayhan Yurttaş'a attı.
"MAAŞIM 60 BİN TL CİVARINDA"
60 bin TL civarında maaş ve şirketlerin dağıttığı temettülerden pay aldığını söyleyen Cafer Tekin İpek, İsviçre ve İngiltere'deki hesaplarda da 10 milyon dolar kadar para olduğunu kaydetti.