Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Türkiye ve Hırvatistan geleceğe yönelik çok ciddi sağlam adımlar atmalıdır. 10 yıl önce geldiğim Hırvatistan bir başkaydı, 10 yıl sonra geldiğim Hırvatistan bambaşka. Çok ciddi bir gelişmenin olduğunu görüyorum. O zaman Hırvatistan henüz NATO üyesi ve AB üyesi değildi. Ülke 90'lı yıllarda yaşadığı savaşın yaralarını sarma gayreti içerisindeydi. Bir yandan Atlantik'le entegre olmaya diğer yandan komşularıyla ilişki kurma gayreti içerisinde olan bir Hırvatistan vardı. Hırvatistan Avrupa'yla entegrasyonunu tamamladı. Turizm, ulaşım altyapısı, marina, yeni terminal inşaatlarıyla, Zagrep Havalimanlarıyla adeta karşımda kabuğuna sığımayan bir ülke görüyorum. Şu anda bunun farkında olan 60 kadar Türk girişimci Hırvatistan'da yerini almış durumda.
Erdoğan: Benim en büyük rakibim, bürokratik oligarşidir
TÜRKİYE TARİHİNDE OLMAMIŞ ÖZELLEŞTİRMELERİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Hırvatistan Güneydoğu Avrupa coğrafyasında parlayan yıldız konumundadır. Türkiye olarak bizim yaşadığımız tecrübeler Hırvatistan için de iyi bir örnektir. 2016'da Hırvatistan'ı ziyaret ettiğimde Türkiye'nin GSMH yaklaşık 400 milyar dolardı. Bugün Türkiye dış ticaretinin yarısını AB ile gerçekleştiren bir ülke. Kişi başına düşen milli gelirimiz şu anda 10 bin doların biraz altında. Dünyada her ülke zaman zaman bazı inişler çıkışlar yaşayabilir. Türkiye olarak geçmişte bizler çok daha büyük sıkıntılar yaşadık. 2001 yılı krizinde durma noktasına gelmişti. Gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlar sayesinde bu zorlukları aştık. Bu başarıda altyapıya verdiğimiz önemin ve bugün aranızda temsilcileri bulunan dinamik özel sektörün katkısı vardır. Biz devletçilik anlayışını bir kenara koyup, özellikle devlete ait yapıları süratle özelleştirmek suretiyle özel sektörü güçlendirmenin gayreti içerisine girdik. Devletin elini ekonomiden çekmesiyle ciddi bir sıçrama yaşadık.
İŞTE ERDOĞAN'IN İŞARET ETTİĞİ MISIR KONUŞMASI
Türkiye tarihinde olmamış özelleştirmeleri gerçekleştirdi. Şimdi de aşılamayacak zorluk ve sıkıntı kesinlikle yoktur, buna inanıyoruz. Bugün burada Hırvat ve Türk iş dünyasının değerli temscilerine bir çağrıda bulunmak istiyorum. Biz Hırvatistan'la doğrudan sınıra sahip olmasak da iyi bir komşumuz ve samimi bir dostumuz olarak görüyoruz. Türkiye ve Hırvatistan ortak tarih ve değerler çerçevesinde pekçok konuda ortak görüşleri savunuyorlar. Bizim artık ortak siyasi, askeri ortaklığımız var. Ticari ilişkilerle ilgili aktörler ortada. Kültürel noktada tarihten gelen işbirliğimiz var. Bunları çok daha aksiyonel hale getirmemizle Türkiye ve Hırvatistan, bizim artık 1 milyar dolarlık bir kapasiteye, ticaret hacmine ulaşmamamız için hiçbir neden yoktur. Bölgemizde barış ve istikrarın muhafazası için örnek bir işbirliği sergilediğimizi düşünüyorum.
'MECLİS BAŞKANIMIZ KENDİ KANAATLERİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR'
FİNANS YÖNETİCİLERİ ÇOK DA İNSAFLI DEĞİLDİR
Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi de aramızdaki siyasi işbirliğine yakışır seviyeye çıkarmanın önemine inanıyorum. Hırvatistan'dan Türkiye'ye 10 bin ton gibi büyük baş ihracat teklifini Ekonomi ve Gıda Bakanım bunun olabileceğini söylediler. Biz de sayın Cumhurbaşkanımıza bunu söyledik. Temenni ediyorum ki, bu alanda da işbirliğimizi geliştirerek hayvancılıkta müşterek bir adımı atmanın farklı bir dayanışmayı getireceğine inanıyorum. Ekonomide finansın yönetimİ çok farklı. Ekonomide bir kaide var; para adeta bir civa gibidir. Civa kendine uygun bir zemini bulur, oraya doğru kaçar, para da öyledir. Kendine uygun zemin neredeyse para oraya doğru kaçar. Finans yöneticileri çok da insaflı değildir. Kendileri için uygun zemin neredeyse oraya doğru kaçarlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İş Formu'nda konuştu
Biz siyasilere düşen de uygun zemini hazırlamaktır. İnanıyorum ki uygun zemin hazırlandığında finansörler ve girişimciler oraya doğru koşacaklardır. Türkiye ve Hırvatistan birbirlerine rakip değil ortak olarak geleceği planlayacaklardır. Günümüz dünyasında özel sektör ekonominin en önemli itici gücüdür. Özel sektöre kritik görevler düşüyor. Hırvatistan ile ilişkilerimizi işte böyle bir zeminde her geçen gün daha da güçlendirmek istiyoruz. Sizlerin de aynı duygular içinde olduğunuzu düşünüyorum. Bugün burayı doldurduğunuz gibi kısa bir zaman sonra da yaptığınız karşılıklı görüşmeleri İstanbulumuza da taşımak suretiyle bu toplantının bir benzerini temenni ederim ki, gerçekleştirilmiş olsun.
BENİM EN BÜYÜK RAKİBİM BÜROKTATİK OLİGARŞİDİR
Krizlere rağmen 355 milyon dolar civarında bir ticaret hacmimiz var. Ama hedef artık 1 milyar dolar. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 1 milyar dolar düzeyine yükseltme siyasi iradesini ben değerli mevkidaşımda gördüm. Bu hedefe beraber yürüyeceğiz. Devlet yöneticileri olan bizler iş dünyasının önündeki bürokratik zorlukları ve engelleri kaldırmakla görevliyiz. Benim en büyük rakibim bürokratik oligarşidir. Siyasiler bürokratik oligarşiyi mağlup ettiğinde başarılı olabilirler. Eğer bürokratik oligarşiyi aşamazsanız, bugün git yarın gel ile karşı karşıya kalırsınız. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu iş forumu sayesinde Hırvat ve Türk iş adamları birbirlerini daha yakın tanıma fırsatı buldular ve bulacaklardır.
DAVUTOĞLU: ANAYASA'DA LAİKLİK İLKESİ TEMİNAT ALTINA ALINACAKTIR
Ülkemden gelen işadamlarına seslenmek istiyorum. Merkezi Avrupa ile Güneydoğu Avrupa'nın kesişim noktasında bulunan Hırvatistan yüksek eğitim düzeyi ve iş hacmiyle fırsatlar sunuyor. Sizler Hırvatistan'ı yakından takip etmelisiniz. Turizm, marina işletmeciliği, sağlık sektörü, bankacılık, yenilenebilir enerjide yaptıkları yatırım 350 milyon Avro'ya ulaşmıştır. Bu rakam memnuniyet vericidir. Bu rakam aramızdaki mevcut potansiyelin halen çok gerisindedir. Yatırım projelerinin tutarının 200 milyon Avro olduğuna dikkat çekmek istiyorum.
TÜRKİYE, HIRVATİSTAN İÇİN GÜVENİLİR BİR EKONOMİK ORTAKTIR
Bugün nüfusunun yaklaşık 3 katı turist ağırlayan Hırvatistan, turizm alanında mutlaka önemli fırsatlara sahiptir. Ben Hırvatistan'ın siber güvenlik alanında önemli işler yaptığına inanıyorum. Ayrıca KOBİ'ler, organik tarım, sulama projeliri, savunma sanayisinde ortak adımlar atılabilir. Türkiye ile Hırvatistan'ın gerçekleştirecekleri kapsamlı ekonomik ve ticari ilişkilerinin ülkelerimizin yanısıra bölgemize de faydalı olacağına inanıyorum. Türkiye'ye doğrudan uluslararası yatırım tutarı 16,5 milyar dolardır. Daha önce 22 milyar doları yakalamıştık. Ülkemizdeki toplam uluslararası yatırım tutarı 165 milyar doların üzerindedir. İstikrarlı bir büyüme çizgisiyle gelişmesini sürdüren Türkiye, Hırvatistan için güvenilir bir ekonomik ortaktır. Hırvat firmalarına, işadamlarına ülkemizde yatırım yapma çağrısında bulunuyorum. Biz Hırvat firmalarına her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız.