MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın, MHP'ye kayyum atayan mahkemenin hakimine, Meral Akşener için bazı kişilerle görüşme yaptığını ima eden sözlerine, SABAH açıklık getiriyor.
İddiaya göre, MHP'ye kayyum atayan Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan, Meral Akşener'in bazı yakın dostlarıyla, Mülkiyeliler Lokali'nde samimi bir görüşme yaptı. Bu görüşmeden on gün kadar sonra, Ümran Kaptan'ın başkanlığını yaptığı mahkemeden, MHP'yi olağanüstü kurultaya hazırlayan kayyumun atanması kararı çıktı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, 22 Nisan günü düzenlediği basın toplantısında, MHP'yi Fetullah Gülen örgütünün kontrolü altına almak isteyenlerin yaptıkları faaliyetlere ilişkin, çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Yalçın konuşmasına, "MHP'ye yönelik son Pentagon-Pensilvanya ortak-üst akıl operasyonu. MHP'nin yeniden dizayn edilmesi kapsamında olağanüstü kurultay için yargıdan "fetva" çıkarma ve genel başkan gelinliği giymeye soyunanlar için "yüz görümlüğü" hazırlama çabalarına birtakım gayrimeşru odakların ve kirli ellerin karışma gayretleri gözlerden kaçmamaktadır" ifadeleriyle başladı.
GÖRÜŞMEYİ AKŞENER'İN ESKİ SOLCU OLAN EŞİ AYARLADI
Semih Yalçın, MHP içindeki muhaliflerin genel başkan adayı olan ve öteden beri paralel yapıyla ilişkilerini gizlemeyen Meral Akşener'in, MHP'ye yönelik kumpas bağlamında yargı sürecine ilişkin gelişmeleri, eski Dev-Solcu olduğu söylenen eşinin kişisel bağlantıları üzerinden şekillendirdiğini iddia etti. MHP'yle ilgili olağanüstü kurultayın mahkemeye taşınmasıyla ilgili sürecin Ankara Mülkiyeliler lokalinde, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan'ın da olduğu bir ortamda şekillendirildiği iddialarını gündeme getiren Yalçın, "Bu ortamı, eski solcu kimliğiyle, Meral Akşener'in eşi Tuncer Akşener'in sağladığı öne sürülmüştür" dedi.
BİZİM GELİNİN İŞİ NE OLDU?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ardından da, 12. Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimi Ümran Kaptan'dan, kamuoyunu ve Türk milletini aydınlatmak adına, şu soruları yanıtlamasını istedi:
* Ankara'daki Mülkiyeliler lokalinde, avukat Hasan Kepenek'in abisi eski CHP milletvekili Yakup Kepenek otururken oraya birkaç arkadaşınızla geldiğiniz doğru mudur?
* Bir yakınınızın Dev-Solcu olduğu ve sizin de ondan etkilendiğiniz doğru mudur?
* Bu sebeple Meral Akşener'in eşinin yakın dostu olan Hasan Kepenek'in abisi Yakup Kepenek'le MHP davasını şekillendirmek için yan yana geldiğiniz iddiasına ne diyeceksiniz?
* Bir masaya geçip diğerlerinin duymayacağı bir şekilde "Bizim gelinin işini ne yaptın?" şeklinde MHP davası hakkında soru soran eski CHP milletvekili Yakup Kepenek'e davanın seyri hakkında, "Önceki teamül ve uygulama var, sıkıntı yok" şeklinde tarafınızdan bilgi verilmiş midir?
* Yakup Kepenek size, "Sakın topu taca atma" şeklinde istekte bulunmuş mudur?
* Eski CHP milletvekili Yakup Kepenek, masanızdan ayrıldıktan sonra, kendi oturduğu masadakilere, "Saadet Partisi örneği var, kayyum atanmıştı" diye bir bilgilendirme cümlesi kurmuş mudur?
* Görüşmede çok farklı bir yargı süreci olan Saadet Partisi kongresi emsal gösterilerek, mahkeme sürecinin bu noktaya taşınması yönünde bir karar alınmış mıdır?
* Sohbet esnasında, bu karar doğrultusunda alınacak sonucu belirtmek üzere, "Bizim gelinin işi tamam" denilmiş midir?
* "Bizim gelin" ifadesi, kendini MHP genel başkan adayı ilan eden Meral Akşener için mi kullanılmıştır?
* Değilse bu "çeyizi yargıdan" gelen hanımefendi kimdir?
* Meral Akşener'in eşi Tuncer Akşener ile eski CHP milletvekili Yakup Kepenek'in, hem Rizeli olmaları dolayısıyla hemşeri dayanışması içine girdikleri, hem de solculuk dönemlerinde arkadaş oldukları doğru mudur?
* 25 Mart 2016 tarihinde HSYK'nin Bölge Adliye Mahkemeleri Kararnamesi ile 1034 hâkim ve savcının görev yeri değişmiştir. Bunun içinde sizin isminiz varken atamanız, nasıl durdurulmuş veya engellenmiştir?
* Sizin lehinize bu müdahaleyi yapanların, paralel yapı ile ilişkisi var mıdır? MHP avukatına, "Pazartesi günü gerekçeli kararın çıkamayacağını ve hafta sonunu Ankara dışında geçirdiğinizi, bu yüzden Perşembe gününden önce kararın çıkmasının mümkün olmadığını" söylemenize rağmen, gerekçeli kararın görüşmeden bir saat sonra, alelacele UYAP sistemine yüklenmesini nasıl izah edeceksiniz?
* Davacıların avukatları mahkeme süreci ile alakalı titiz bir şekilde bilgilendirilirken olup bitenin MHP Genel Merkez avukatından gizli tutulmasını hangi hukuk kuralları çerçevesinde değerlendiriyorsunuz?
* MHP'ye kayyum atamanızın, Mülkiyeliler lokalinde yaptığınız bu görüşmeyle bir ilişkisi var mıdır?
* Size paralel yapının üst düzeyinden ulaşan ve paralel yapının önünü açmak için MHP'ye kayyum atamanızı isteyen birileri olmuş mudur?
* Ortaya atılan iddialar doğruysa Dev-Sol ruhuyla paralel yapı ruhunu MHP genel başkan adaylığına soyunan bir hanım için bir araya getirme politikasını hangi somut hukuki gerekçelere bağlıyorsunuz?
DAVAYI FETÖ YAKINDAN TAKİP EDİYOR
SABAH'ın ulaştığı bilgilere göre, MHP'nin içindeki muhalif kanadın olağanüstü kurultay talebiyle dava açtığı tarihten itibaren, yargı ve bürokrasi içindeki FETÖ unsurları, davayı yakından takip etmeye başladı. SABAH'a bilgi veren MHP'li bir kaynak, özellikle Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin, ilk derece mahkemesinin kararını onaması için Yargıtay'da bulunan FETÖ uzantılı üyeler harekete geçti.
MHP'ye kayyum atanması için açılan davada muhalifler adına görev yapan avukatlardan K.E., FETÖ'nün Zaman gazetesinde çalışan Ahmet Dönmez'le yakın irtibat halinde. Bu avukat daha önce MHP'de Yüksek Seçim Kurulu temsilciliği görevi yapıyordu ve "sakıncalı" ilişkileri olduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı. Yüksek Seçim Kurulu'ndan üst düzey bir yetkiliyle "akrabalıktan öte" bir ilişki içinde olduğu belirtilen avukat E.K.'nın, muhaliflerin hukuki sürecini, YSK'daki bu yakın dostuyla birlikte yürüttüğü biliniyor.
Yine SABAH'ın MHP'li kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın bahsini ettiği Mülkiyeliler lokali buluşması, MHP'nin kayyumla kongreye götürülmesine ilişkin kararın alınmasından on gün kadar önce gerçekleşti. Daha çok solcuların takıldığı Konur Sokak'taki Mülkiyeliler Birliği Lokali'ndeki buluşma süreci şöyle gelişti:
ESKİ DOSTLUKLAR DEVREYE SOKULDU
Davanın Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne düşmesinin ardından, Meral Akşener'in yakın çevresi, mahkeme hakimi Ümran Kaptan'la irtibata geçmek için araştırmalara başladı. Akşener ve ekibi, bu konuda, yargı ve bürokrasi içindeki FETÖ kadrolarıyla da irtibata geçtiler. Kendilerine, hakim Ümran Kaptan'ın, Şereflikoçhisarlı ve sosyal demokrat kimlikte biri olduğu bilgisi verildi. Bu aşamada, Meral Akşener'in avukatı olan ve aynı zamanda daha önce Doğu Perinçek'in de avukatlığını yapan Tolga Akalın devreye sokuldu. Hakim Ümran Kaptan'ın dayısının Dev-Yol'un 80 öncesi yöneticilerinden biri ve Rize Fındıklı'daki Kepenek ailesiyle yakın dostluğu olduğu bilgisine ulaşıldı. Kepenekler'in de 12 Eylül öncesi Dev-Yol'la irtibatlı olmaları hasebiyle hakimin dayısıyla irtibat sağlandı. Bu arada, Meral Akşener'in Fındıklı'dan olan eşi Tuncer Akşener de hemşehrisi olan eski CHP milletvekili Yakup Kepenek ile görüşme sağladı. Yakup Kepenek, Meral Akşener'in gelinleri sayıldığını, sahip çıkmaları gerektiğini söyledi ve hakim Ümran Kaptan üzerinde etkili olan Dev-Yolcu dayısını devreye soktu. Kepenek'in dayısı, AK Parti iktidarından kurtulmanın tek yolunun, MHP'de gerçekleşecek bir revizyon olduğuna, aksi taktirde, başkanlık sistemi ile rejimin değişeceğine, hakim Aktaş'ı ikna etti.
HAKİM AKTAŞ: O İŞ TAMAM
Duruşmadan yaklaşık on gün önce, Ankara Mülkiyeliler Kafe'ye gelen mahkeme hakimi Ümran Kaptan, iki arkadaşıyla birlikte olan Yakup Kepenek'in masasına oturdu. Yakup Kepenek hakime, "Bizim gelinin işi ne oldu" diye sordu. Hakim Ümran Kaptan, "O iş tamam" karşılığını verdi, kararın hazır olduğunu söyledi. Hakim Kaptan, böyle bir karar vermesi halinde başına kötü bazı işlerin gelebileceği şeklinde kaygısını da dile getirdi. Ancak hakime, bu konuda, yargı bürokrasisindeki üst düzey bazı isimler aracılığıyla, "Başına bir şey gelmeyecek, hukuki olarak garanti altına alınacaksın" garantisi verildi. Nitekim, son istinaf mahkemesi kararnamesinde, tayin edilecek hakimler arasında, Hakim Ümran Kaptan'ın adı da bulunuyordu. Kaptan'ın adı, son anda listeden çıkartıldı. Kaptan'a, "İsmin tayin listesindeydi, çıkardık" denilerek, verilen sözün tutulduğu bilgisi de verildi.
ÖNCE AKŞENER'İN DANIŞMANLARI AÇIKLADI
İstinaf mahkemesi kararının açıklandığı gün, Meral Akşener'in sosyal medya danışmanı Kerim Çoraklık ve basın yayın işlerini yürüten Rota Haber yazarı İsmail Türk, sosyal medya hesaplarından, hakimin tayininin durdurulduğunu, kongrenin kaçınılmaz olduğunu, duruşmadan günler önce kamuoyuna duyurdular. Bu durum, yapılan girişimlerin, anında Meral Akeşener'in bürosuna aktarıldığının kanıtı olarak gösteriliyor.
Duruşmadan on gün öncesine kadar, duruşmaya Anayasa Mahkemesi'nin bakması gerektiğini ifade eden mahkeme hakimi Ümran Kaptan'ın duruşmada hiçbir dayanağı olmaksızın davayı kabul etmesi manidar bulunuyor. Hakim Ümran Kaptan, 8 Nisan Cuma günü duruşmadan çıkar çıkmaz Gemlik'e gittiğini, gece 01.00'de döndüğünü, bir haftadan önce karar yazmasının mümkün olmadığını söyledi. Ancak bir saat sonra 10 sayfalık gerekçeli kararın UYAP'a yüklenmesi, "Kayyum ve kongre kararı, önceden başkaları tarafından mı hazırlandı" sorusunu gündeme getirdi.
MÜLKİYE LOKALİ AŞIRI SOLUN BULUŞMA NOKTASI
Mülkiyeliler Birliği, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunlarınca 1946 yılında kuruldu. Dernek üyeleri ilk toplantısını Ankara'daki Halkevleri binasında yaptı. Mülkiyelilerin Kızılay'daki binası piyangodan çıktı. 1964 yılında göreve gelen yeni yönetim kurulu düzenlediği eşya piyangosu sonucu 250–300 bin TL arasında bir para kalınca bina almayı kararlaştırdı. Mülkiyeliler Birliği'nin şu an da Konur Sokak'taki binası da bu para ile alındı. 1967 yılında ise Selanik Caddesi'nde bulunan ikinci bina satın alındı.
Yüksel Caddesi ve Konur Sokağın kesiştiği yerde bulunan binanın alt katı restoran-bar olarak kullanılıyor. Dernek hizmete alındığından bu yana, Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki sol gruplar başta olmak üzere Halkevleri, bazı sendikalar, gençlik örgütlenmeleri ve çeşitli aşırı sol gruplara da hizmet vermeye başladı. Yine DHKP-C ile bağlantısı mahkeme kararı ile kesinleşen Grup Yorum üyeleri de Ankara'ya geldiklerinde burada toplantılarını düzenliyor. Grup Yorum'un biletleri de burada açılan standlarda satışa sunuluyor.