Kumpas soruşturmalarla birçok kişiyi hapse atan, daha sonra da kendilerine yakın avukatları 'sanıkları savunması için' harekete geçiren paralel örgüt, bu taktiğe 3 Temmuz sürecinde de başvurmuştu. Şike kumpasının hedefi olan isimlerden Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz'ı savunmak ise Gülen'in avukatı Orhan Erdemli'ye düşmüştü. Otyakmaz, yaşadığı durum için "Denize düşen yılana sarılıyor" dedi.
3 Temmuz 2011 sürecinde 'şike yaptığı' iddiasıyla tutuklanan Medicana Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, şikede kumpas operasyonunda hakkında arama kararı çıkarılan avukat Orhan Erdemli'yle ilgili gelişmeleri değerlendirdi.
İlk cezaevi şokunu atlattıktan sonra kendilerine kurulan kumpas hakkında düşünmeye başladığını anlatan Odyakmaz, "Türkiye'de biraz mürekkep yalamış, gündemi takip eden kişiler bu sürecin cemaatin eseri olduğunu görebiliyordu. Ben de bu komployu bunların kurduğunu anladım. 'O halde onların avukatlarından birini bulalım, masumiyetime inanırlarsa beni savunsunlar' dedim. Fetullah Gülen'in de avukatı olan Orhan Erdemli ile bu vesileyle irtibata geçtik. Denize düşen yılana sarılıyor" dedi. Odyakmaz o dönem tutuklanarak 7 ay boyunca Metris Cezaevi'nde kalmıştı.
SÜREÇ ONLARIN ESERİ
"Bir şey yapsanız, 'yaptık, yakalandık, bunun da ceza süreci var' diye düşünürsünüz. İnsan neyi yapıp, neyi yapmadığını bilir. Eğer bir şey yapmamışsanız ama yapmışsınız gibi bir iddia varsa, bunun arkasında farklı durumların olduğunu da anlarsınız. Dolayısıyla bu işi başımıza 'cemaat' açtıysa, onların avukatlarından birisini tutalım, en azından bir görüşelim, durumumuzu bir anlatalım ve bu süreçten uzaklaşalım diye düşünüyorsunuz" diyen Odyakmaz, arkadaşlarının kendisine bizzat Fetullah Gülen'in avukatı olduğu için Orhan Erdemli ismini verdiğini, daha sonra onunla temasa geçtiğini anlatarak şunları söyledi:
BİR HAFTA SONRA GELİP DOSYAYI ALDI
"Kendisi Gülen'in de avukatıydı. Görüştüm, dosyamı verdim. 'Benim dosyam budur. Masumiyetime inanıyorsanız dosyayı alın, inanmıyorsanız almayın' dedim. Bir hafta sonra tekrar geldi ve masumiyetime inandıklarını söyledi. Kulüpteki yönetici arkadaşları gönderdim ve onlarla avukatımız olarak sözleşme imzaladık. Orhan Erdemli'ye yalnızca avukatlık ücreti ödedim. Herhangi bir himmet, bağış gibi bir durum sözkonusu olmadı. Bu belanın bunlar tarafından geldiğine inanıyorum, biliyorum, tespit etmişim. 'Benden fazla para aldılar' diyerek günahlarını alamam. Masumiyetime inanıyorsanız dosyamı alın dedim, inandıklarını söylediler. Nereye danıştılar ne yaptılar bilmiyorum. Ancak tabii ki böyle bir yapılanma birilerine sormadan, fikrini almadan herhalde benim dosyamı da almaz. Neticede kendi hazırladıkları dosyayı çürütmek için bu işe giriyorlar. Birine sorup sormadıklarını bilmiyorum. İşin perde arasında neler var, ben de merak ediyorum. Bundan sonra neler olacağını hep birlikte göreceğiz."
Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, FETÖ'nün 2011 yılındaki şike kumpasında gözaltına alınan isimlerden biriydi.
29 şikeciye tutuklama talebi
Şike'de kumpas soruşturması kapsamında gözaltına alınan 46 zanlı, polis sorgularının tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. İstanbul Adalet Sarayı'nda soruşturmayı yürüten Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu'ya ifade veren zanlılardan 29'u 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçlarından tutuklama talebiyle İstanbul Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilirken, 11'i ise serbest bırakıldı. Aralarında Gazeteci Ekrem Açıkel'in de bulunduğu 6 kişi hakkında ise Savcı Aydoğdu, 'adli kontrol' talep etti.
"Maltepe imamı" başlarını yaktı
FETÖ'ye yönelik yürütülen 'himmet' soruşturmasında 'örgüte finansal destek sağladıkları' gerekçesiyle gözaltına alınan ve tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 44 zanlıdan 37'si serbest bırakıldı, 7'si tutuklandı. Cezaevine gönderilenler arasında Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Halit Dumankaya da bulunuyor. Zanlıların, paralel örgütün yönetici kadrosunda bulunan ve 'Maltepe imamı' olarak adlandırılan Murat Koca ile yoğun telefon trafiği de tutuklanmalarında etkili oldu.
YANLARINA KALMASIN
Şike kumpası sürecinde 'Sivasspor aleyhine iş yapmış gibi' lanse edilmesinden yakınan Mecnun Otyakmaz, "Diğerleri kendi takımlarının menfaatine bir şey yapmış olarak lanse edildi. Fakat ben, kendi takımımın onurunu satmış pozisyonuna getirildim. Bu nedenle onlara en çok kırılan kişilerden biriyim" dedi. Kumpasa imza atanların yanlarına kâr kalmaması gerektiğini söyleyen Otyakmaz, "Adalet topal karınca gibidir, ağır gider aksak gider ama sonunda menziline ulaşır. Buna inanıyordum, yaşayarak öğrendim. Adaletin aksadığı yerde kader hükmedermiş. O dönem adalet çok aksadı ama hükmetmeye başladı. Kader olayları bu noktaya getirdi" diye konuştu.
Yenişafak